Yenidoğan çetesi davası: Savcının tehdit edilmesi olayında müvekkilim koçbaşı olarak kullanıldı

Müzeyyen YÜCE

İSTANBUL- İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları gerekçesiyle yargılanan, tutuklu sanık İlker Gönen’in cezaevindeki intiharının ardından sanık sayısının 46’ya düştüğü ‘Yenidoğan çetesi’ davasının üçüncü duruşması, dördüncü oturum ile devam ediyor.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleşen duruşmaya, çete lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.

Duruşmada bugün mahkeme heyetinin ara karar vermesi bekleniyor.

DURUŞMALARIN KAPALI YAPILMASI TALEBİ

Geçen hafta olumsuz hava şartları nedeniyle ertelenen duruşma, savcının mütalaasına karşı sanık avukatlarının savunmaları ile devam ediyor. Tutuklu sanıkların tamamının tutukluluk hallerinin devamına, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine ilişkin savcı mütalaasına, karşı beyanda bulunan sanık avukatlarından bazıları müvekkillerinin 'adil yargılanma hakkı ve can güvenliği gerekçesiyle' duruşmaların kapalı yapılması talebinde bulundu.

SAVCI TEHDİDİ: MÜVEKKİLİM ‘KOÇBAŞI’ OLARAK KULLANILDI

Duruşmada, Savcı Yavuz Engin’in makam odasında tehdit edilmesine ilişkin olayda tahliye edilmesi için ismi geçen hemşire Tuğçe Toptemel’in avukatı beyanda bulundu. Müvekkilinin tutukluluk gerekçesinin açıklanması talebinde bulunan avukat, savcının tehdit edilmesine dair Toptemel’in ‘koçbaşı’ olarak kullanıldığını ifade ederek söyle konuştu:

“Ortada pimi çekilmiş bir bomba var. Herkes diyor ki, yutun. Böyle giderse bizi öldüreceksiniz. Ancak biz de yanımızda kimi götüreceğimizi biliyoruz. Yapılan iş belli; Benim müvekkilimin adı kullanılarak bir savcı tehdit ediliyor. Esefle kınıyoruz. Benim müvekkilimi koç başı olarak kullandılar. Ben gerçeklere dayandığım için bu kadar rahat konuşabiliyorum. Benim müvekkilim zaten tahliye olacaktı. Birileri benim müvekkilim üzerinden borsa kuracak diye geldiğimiz noktaya bak. Haklının acelesi yoktur. Bizim de acelemiz yok. Gerekçesiz veya gerekçesi kalmayan tutuklulukların, kendi müvekkilimin de tahliyesini talep ediyorum.”

DAVA GEÇMİŞİ, SANIKLARA İSTENİLEN CEZALAR

Kamuoyunda ‘yenidoğan çetesi’ olarak bilinen dava İstanbul'da 18 Kasım'da başladı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 22'i tutuklu 47 sanık hakkında bin 399 sayfalık bir iddianame hazırladı. Tutuklu sanıklardan İlker Gönen'in ölümüyle davada 46 sanık bulunuyor.

İddianamede sanıkların İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bazı bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettirdikleri, bazılarının ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülüyor.

İddianamede, sanık Fırat Sarı’nın 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor.