'Yerinde dönüşüm' tartışmaları: 'Binaların yaşı değil, yönetmeliğe uygunluğu önemli'
6 Şubat'ta Adıyaman’da depremde yıkılan binaların büyük bölümünün yönetmeliğe uygun yapılmayan binalar olduğunu belirten deprem uzmanı Sedat Yaşar, binaların yeni ya da eski olmasından çok yönetmeliklere uygun yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Artı Gerçek - Adıyaman’da depreme dayanıksız binalarının yıkımlarının devam edilirken jeoloji mühendisi ve deprem uzmanı Sedat Yaşar, yerinde dönüşüm konusunda uyarılarda bulundu.
Munzurpress'in haberine göre depremde yıkılan binaların büyük bölümünün yönetmeliklere uygun yapılmayanlar olduğunu belirten Yaşar şunları söyledi:
"6 Şubat depremlerinde yıkılan binaların sebepleri hakkında açıklamada bulunan Sedat Yaşar, “Yıllarca bu konuda tedbirler almamız gerektiğini, kaçak yapılaşmanın öne geçilmesini defalarca tekrar ettik. Ama ne yazık ki; halkımız buna itibar etmedi. Depremde beklediğimiz şiddetin üzerinde bir şiddet yaşadık. 6 Şubat depremleri büyük yıkımlara sebep oldu.
Üzülerek bu duruma şahit olduk. Büyük kayıpların büyük bölümünü yönetmeliğe uygun olmayan yapılarda yaşadık. Binaların eski veya yeni olmasından ziyade yapılış zamanındaki yönetmeliklere göre yapılıp yapılmadığına bakmamız gerekiyor. Bu durumu göz önüne aldığımızda 2010 yılında ve özellikle 18 Mart 2018 tarihinde yönetmeliklere uygun yapılan yapılarda yıkım çok az seviyelerdedir. Yıkılan binaların ağırlıklı olarak bu tarihten önce olduğunu ve yönetmeliklere uygun olmayan yöntemler izlendiği için yıkıldığını düşünüyoruz."
'İZALATÖR MALZEMELERİN ÖNEMİ
Yaşar, binaların depreme dayanıklılığının arttırılması içim 'izalatör' malzemelerin önemine dikkat çekti:
"Adıyaman’da sahada incelemiş olduğum yapıların büyük bir bölümünde ağır hasarlı binalarda ve yıkılan binalarda etriye eksikliğini gördüm. Etriyeler yeterli sıklıkta olmayıp, ya da çok az olduğu için kolonlarda patlamalar olmuştu. Teknoloji geliştikçe biz depremden korunabiliriz. Depremden korunmanın öncelikli yolu yönetmeliklere uygun yapılar inşa etmekten geçer. Yönetmelikler zaten depreme dayanıklı binaların olmasını öngörüyor. Buna göre de yönetmelikler çıkıyor.
Bu yönetmeliklere uygun yapılan yapılar bizi depremden korur. Tabii ki teknoloji ilerliyor, “izolatör” dediğimiz malzemeler var. Bunlar deprem sırasında tavan hareket ettiğinde yapının kendisi sabit kalırken, izolatörler titreşiyor. Bu sismik dalgaların etkisiyle azaltmaya ve bina içinde ilerlemesini etkili bir şekilde önlemeye yardımcı oluyor. İzolatör kullanılan binalarda hem yıkım çok nadir olur. Hem de depremin şiddetini, sarsıntıyı, sallantıyı hissetmemiz çok az oluyor”
'HALEN ZEMİN ETÜDÜNDEN KAÇINANLAR VAR'
Adıyaman’da zemin etüdü yapılmasının önemine değinen Sedat Yaşar şöyle konuştu:
“Birçok vatandaşımız zemin etüdünü yasal zorluk olduğunu düşünerek yapıyorlar. Bunun içinde kaliteye, işin düzgün ve uygun yapılıp yapılmadığına bakmak yerine fiyatına göre talepte bulunuyorlar. Depremden sonra dahi bu konuda çok fazla ilerleme kaydedememişiz. Halen zemin etüt çalışmalarından kaçınan vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımızın bir kısmı bu düşüncedeler. Oysa ki; zemin etüdü zeminlerin durumunu, binanın oturacağı temelin yapısını, zeminde bir iyileştirme gerekip, gerekmediğini, sıvılaşma, şişme gibi problemlerle karşılaşılıp, karşılaşılmayacağını belirleyen bir yöntemdir.
Şu an da Adıyaman’da 300 metrekarelik yapılar için her parselden 3 adet 20 metre derinliğinde sondaj açıyoruz. Bunlardan her bir buçuk metrede bir numune almak suretiyle bu zeminin yapısındaki aldığımız numuneleri laboratuvarda deneylere tabi tutuyoruz. Bunların sonucunda zeminin yapısını, sıvılaşma, şişme gibi konularla birlikte orada oturum olup olmayacağını karar veriyoruz. Eğer orada oturum olacaksa ne kadar olacağını, binanın nasıl bir zemine oturacağını belirlemeye çalışıyoruz”
'ÖNEMLİ OLAN BİNALARIN YÖNETMELİĞE UYGUN YAPILMASI'
Sedat Yaşar Yerinde dönüşüm hakkında da şunları söyledi:
“Depremde evlerin yıkılmasında tek neden fay hatlarına yakınlık değil. Yönetmenliklere uygun yapılmayan yapılarla alakalıdır. Adıyaman’da zemin sıvılaşması pek olmadı, çok nadir oldu. Gölbaşı ilçemizde zemin sıvılaşması bir miktar oldu. Zeminden kaynaklı yıkılma olmadı. Yönetmeliklere uygun olmayan yapıların yıkıldığını gözlemledik. Yerinde dönüşümlerde yeni evler yönetmeliklere uygun yapıldığı zaman proje ve uygulamadan sonra olası bir depremde can kaybı yaşanmaz.
Binaların yönetmenliklere uygun yapılmaması, işçilik hataları, yeteri denetimsizlik, kontrollerin sağlıklı olmaması başlıca sebepler olarak sıralana bilinir. Denizde bile bina inşa edilebiliyor. Önemli olan inşa edilen yere, inşa edilecek zemine uygun yönetmelerle binaların yapılmasıdır. Zeminlerde gerekli iyileştirmelerin yapılarak inşaatın başlamasını sağlamak oldukça önemli bir husustur. Depremler istatistikler olarak kendisini belirli periyotlarda tekrar eden olaylardır. Adıyaman ve çevresinde 100 ila 150 yıl aralığında tekrar eden depremler meydana gelmiştir. Ancak bu kadar şiddetli, yıkım meydana getiren depremlerin periyodik aralığı 500 yıl kadardır. Bu kadar şiddetli bir deprem beklenmiyor. Daha küçük depremler meydana gelebilir. Bu boyutta yıkıcı bir deprem beklenmiyor” diye konuştu. (KAYNAK)
Adıyaman esnafı bir yıldan fazla süredir işyerini açamıyor
Çanakkale ve Adıyaman'da aynı dakikada deprem
Depremin birinci yılında Adıyaman: Barınma sorunu sürüyor, 118 bin kişi konteyner kentlerde kalıyor