'Yeşil gözaltına alınıp serbest bırakıldı'

19 Kürt işverenin öldürülmesiyle ilgili açılan JİTEM davasında Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tanık olarak dinlendi. ANKARA – 1990’lı...

'Yeşil gözaltına alınıp serbest bırakıldı'

19 Kürt işverenin öldürülmesiyle ilgili açılan JİTEM davasında Ankara eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tanık olarak dinlendi.

ANKARA – 1990’lı yıllarda çoğu Kürt işveren 19 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak açılan ve kamuoyunda Ankara JİTEM Davası olarak bilinen davanın 11’inci duruşması, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mehmet Ağar, özel harekat polisleri ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin yargılandığı davada tanıklar dinlendi.

Mağdur avukatları Yusuf Alataş, M. Celal Baykara, Sertaç Ekinci, M. Emin Aktar, Bülent Koca, Betül Vangölü Kozağaçlı ve A. Arman Akkuş’ın katıldığı duruşma salonunda tanık olarak sadece dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar hazır bulundu. Diğer tanıkların hepsi SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı. Duruşmada ilk olarak dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar dinlendi. Taşanlar, yaşanan cinayetlerle ilgili olarak kendisine hiçbir bilginin gelmediğini ve kendisinin de olayı medyadan takip ettiği kadarıyla haberdar olduğunu söyledi. Taşanlar, "Zaten böylesi durumların emniyetle ilişkisi olamaz" diye savundu.

‘TUTANAKLAR ANKARA’YA TESLİM EDİLDİ’

Daha sonra müşteki avukatlarının sorularını yanıtlayan Taşanlar, kamuoyunda "Yeşil" olarak bilinen Mahmut Yıldırım'ın Ankara Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde gözaltına alınıp alınmadığı sorusu üzerine, "Doğrudur. Rutin bir kontrolde Mahmut Yıldırım gözaltına alındı. MİT'in elemanı olduğunu söylemesi üzerine Mehmet Eymür'ü arayıp sordum. ‘Benim elemanım değil' dedi. Yıldırım, normal yasal prosedür uygulanarak serbest bırakıldı" ifadelerini kullandı. Mahmut Yıldırım'ın Susurluk olayıyla bağlantısının bilinip bilinmediğinin sorulması üzerine ise Taşanlar, o dönem bunu bilmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Daha sonra o dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği görevini yürüten Şentürk Demiral, SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlendi. Sanıkların çoğunu isim olarak tanıdığını belirten Demiral, kendi dönemine denk gelen cinayetlerle ilgili araştırma yaptığını ancak kesin delillere ulaşamadığını söyledi. Behçet Cantürk cinayetiyle ilgili de operasyonlar yaptıklarını anlatan Demiral, ancak neticeye ulaşamadıklarını söyledi.

‘ÇATLI’NIN PARMAK İZİ SONRADAN BELİRLENDİ’

Ömer Lütfü Topal cinayetiyle ilgili delil bulamadıklarını söylediği hatırlatılarak, cinayette kullanılan tüfeklerden birinde Abdullah Çatlı'nın parmak izinin bulunduğunun TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu raporuna yansıdığının belirtilmesi üzerine Demiral, parmak izinin tasnif ve mukayeseye elverişli olmak üzere iki şekilde araştırıldığını söyledi. Tasnife elverişli işlemde kayıtlı parmak izi olması nedeniyle direkt izin sahibine ulaşılabildiğini belirten Demiral, buna karşın mukayeseli işlemde şüpheliler tek tek taranarak izin sahibinin belirlendiğini ifade etti.

Bu konuda mukayeseli araştırma yapıldığını anlatan Demiral, Susurluk kazasından sonra Abdullah Çatlı'nın parmak izine bakılmak istendiğini ve bunun bu şekilde ortaya çıktığını söyledi.

TÜRKÖNE: OLAYLA İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİM

Daha sonra, Gülen cemaatinden tutuklu bulunan Mümtazer Türköne, SEGBİS üzerinden tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanı, Türköne'ye, "Tansu Çiller'in danışmanlığını yaptınız. Çiller'e faili meçhul cinayetlerle ilgili bilgi geldi mi?" sorusunu yöneltti. Türköne, 1995-1999 yılları arasında Çiller'e danışmanlık yaptığını belirterek, "Faili meçhul cinayetler konusunda Çiller'in yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünüyorum. Çiller'e bu konuda yeterli bilgi verildiğini de zannetmiyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşmada, eski Başbakan Mesut Yılmaz, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün tanık olarak dinlenmesi kararlaştırıldı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Ankara dava JİTEM Çiller Yeşil