Yeşil Sol'dan Diyarbakır'da işkenceyle gözaltıya tepki: 'Sorumlulara karşı hukuki ve siyasi mücadele sürdürülecek'
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı kırsal Bameydan (Yuva) köyünde biri 9 dokuz yaşındaki çocuk olmak üzere beş kişi işkence edilerek gözaltına alındı. Yeşil Sol Parti, sorumluların yargılanması için hukuki mücadele başlatacağını açıkladı.

Artı Gerçek - Silvan ilçesine bağlı Bameydan'da 26 Ağustos'ta PKK ile çıkan çatışmanın ardından köy ablukaya alınarak, giriş çıkışlar kapatıldı. Koçerlerin çadır kurduğu bölgeye operasyon düzenleyen askerler, Koçer bir aileden 5 kişiyi kötü muamele ve işkence ile gözaltına aldı.
Bir askerin çektiği görüntüler, kimi sosyal medya hesaplarından da yayınlandı.
9 YAŞINDAKİ ÇOCUK DA GÖZALTINA ALINDI
Yeşil Sol Parti Hukuk Komisyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, ailenin 9 yaşındaki çocuğu dahi gözaltına alındıktan bir süre sonra serbest bırakıldı.
MİLİTARİST HESAPLARDA YAYINLADI
Terörle mücadele adı altında işkence suçunu işleyen kamu görevlilerinin yargılanması için hukuki ve siyasi mücadeleyi sürdüreceğini belirten Yeşil Sol Parti, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Basında yer alan fotoğraflarda Koçer ailenin çadırının ve arazinin yandığı görülmektedir. Ayrıca milliyetçi ve militarist hesaplardan da 'yardım ve yataklık eden 4 şüpheli gözaltına alındı' şeklinde paylaşım yapılmıştır. Bu paylaşımlarda üzerinde sadece iç çamaşırları olan iki erkeğin işkence görmüş halde elleri ters kelepçelenmiş bir şekilde zırhlı aracın tekerleklerinin önüne yatırıldığı görülmektedir.
Bu fotoğrafı çeken jandarma personeli hakkında 'soruşturmanın gizliliğini ihlal' suçundan soruşturma açıldığı da aynı hesap tarafından paylaşılmıştır. Biliyoruz ki; açılan bu soruşturmanın sebebi olayın nasıl gerçekleştiğine dair etkili bir inceleme yapılması değil, işlenen ağır insanlık suçunu gizlemektir.
YERLEŞİM ALANI YAKILDI
28 Ağustos günü partimiz, milletvekillerinin de bulunduğu bir heyet oluşturup olay yerine incelemeye gitmiş ve sivillere ait bir yaşam alanının yakıldığını, adeta kömüre dönüştüğünü tespit etmiştir. Partimizin olaya dair incelemeleri devam etmektedir. İçişleri Bakanı ise kendi personelinin sunduğu işkence fotoğrafına dair suskunluğu tercih etmiş, yaşanan çatışmayla, ölümlerle, gözaltılarla övünmüştür. İşkence ve kötü muamele vakalarının hızla arttığı, devletin kurumları eli ile sistematik hale getirildiği ortadadır.
GÖRÜNTÜLER KASITLI OLARAK YAYGINLAŞTIRILIYOR
Kürt halkına ve çocuklarına yönelik, intikam, yok etme ve imha amaçlı uygulanan işkence ve haksız gözaltılar bilinçli bir politikanın ürünü olarak artmakta ve yaygınlaşmaktadır. İşkenceciler, bu politikanın devamı olarak kasıtlı bir biçimde işkence görüntülerini yaygınlaştırarak tüm toplumu tehdit etmektedir. 1990’ların faili meçhul hale getirme politikasının devamı olan bu zihniyet, Türkiye’yi her gün adım adım demokrasiden uzaklaştıran, karanlık bir rejime mahkûm etmek isteyen zihniyettir. İşkence tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve yapan, yaptıran, sırtı sıvazlanan işkenceciler dünyanın neresinde olursa olsun yargı önünde hesap verecektir.
Türkiye’nin de taraf olduğu İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’ye göre her ne olursa olsun, hiçbir istisnai durum işkenceyi haklı göstermek için ileri sürülemez." (HABER MERKEZİ)