YSK'den açıklama beklenirken Ömer Çelik konuştu
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 'demokrasi ilkelerinin uygulanması' çağrısında bulunan İstanbul Barosu'nu 'siyasi parti gibi' davranmakla suçladı.
AKP'nin İstanbul'da kullanılan bütün oyların yeniden sayımı için yaptığı başvuru hakkında Yüksek Seçim Kurulu'nun bu gece karar vermesi beklenirken AKP Sözcüsü Ömer Çelik, gece saat 22.30 civarında kameraların karşısına geçerek açıklamalar yaptı.
İstanbul Barosu'nun, "İstanbul’da seçimler bitmiştir ve hangi partiye oy vermiş olursa olsun bütün yurttaşlar, bu seçimin sonucunu bilmektedir. ‘Hayatın doğal akışı’ ilan edilmelidir. Hukuk bunun için vardır" açıklamasını "siyasi parti açıklaması gibi" niteleyen Çelik, CHP milletvekillerinin oy torbalarını korumak için tuttuğu nöbet sırasında çekilen fotoğrafları da "uygunsuz" olarak eleştirdi.
Seçimleri kesin olmayan sonuçlara göre kazanan Ekrem İmamoğlu'nun yandaş medyaya yaptığı eleştirilerin tehdit olduğunu savunan Çelik'in açıklamaları özetle şöyle:
"İstanbul seçimlerine dair tartışmaları izliyorsunuz. Bugün çok sayıda CHP sözcüsü konuştu. Amatör bir bakışla bile değerlendirildiğinde bunun bir şekilde iş bölümü halinde kamuoyunu sistematik olarak yanıltmaya dönük bir faaliyet olduğunu görüyoruz. CHP'nin İstanbul adayı soyadlarını vererek aileleri hedef göstermiştir, özür dilemelidir. Bugün CHP'nin İstanbul adayı maalesef vahim bir işe imza atarak, medya gruplarının sahiplerini ailelerini de zikrederek tehdit etmiştir. Bugün ise insanların soyadlarını vererek, aile isimlerini vererek tehdit ediyor. Böyle bir basiretsizliğin unutulması mümkün değil. Bu insanların aileleri var akrabaları var. Bu şekilde basiretsizce, şuursuzca hedef göstermek temel ihlallerden biri anlamına geliyor.
'YANLIŞLIKLA YAPMADI'
Her gün sevgi saygı diye çıkacaksınız, hayat koçu gibi konuşacaksınız, sonra pek çok ailenin ismini verip tehdit edeceksiniz. Doğrusunu söylemek gerekirse bunu son derece vahim olarak görüyoruz. Yanlışlıkla yapıldığını düşünmüyoruz. Basiretsizce ve şuursuzca yapıyorsunuz. Medyayı eleştirebilirsiniz. Bu demokratik bir haktır. Kimseyi hedef göstermediğiniz, tehdit etmediğiniz sürece her türlü eleştiri bir haktır. Çıkıp söyleyecek söz bulamayıp da ben haklıyım, haksız cürümlere imza attım diyemezsiniz. Henüz herhangi bir ünvana sahip olmadan bunları yapıyorsanız, yarın bir gün ünvanınız olduğunda neler yaparsınız. Her neyi eleştiriyorsanız, her neye canınız sıkılıyorsa bunu ifade edebilirsiniz. Fakat ailelerin soyadlarını vererek hedef göstererek açıklamak siyaseten olduğu gibi ahlaken daha büyük bir sorundur.
Hukuk kararını veriyor. Sonrasında da siyasetçiler olarak hukukun verdiği kararı saygıyla selamlıyoruz. Bugün CHP'nin Ankara Büyükşehir Başkan adayı mazbatasını aldı. Partimiz adına bütün bu itiraz süreçlerini yöneten, Ankara'daki kampanyanın sorumluluğunu yürüten genel sekreterimiz Fatih Bey, mazbatasını alan adayı tebrik etti. İtiraz süreçleri konusunda tatminkar bir alana kavuşulduğunda ortada bir mesele kalmıyor. Ankara seçimlerinde de aynı şey söyleniyordu, burayı teslim etmezler gibi söylem üretiyorlardı. Hukuk karar verdi aday mazbatasını aldı. Arkadaşlarımız tebrik etti. Yeni başkan eski başkanı uğurladı ve her şeyin olağan şekilde yürüdüğü görüldü. Demokrasinin sahibi millettir. O ne derse odur. Biz de bunu başımızda taşırız.
(Mansur Yavaş) Anıtkabir defterini siyasi bakımdan suistimal etmedi. Mazbatasını aldıktan sonra bunu yaptı. Demek ki mesele devlet adabına, protokol kurallarına, aziz Atatürk'ün aziz hatırasına ve kurallara uymakla alakalıdır.
Her gün çıkıp 'toplumu germeyin' diyorlar. İstanbul'da medya sahibi olan ailelerin soyadlarını meydanlarda verip tehdit ediyorlar. Sistematik olarak bu kadar CHP skandalının bir araya geldiği az görüşmüştür. Tüm skandalları 1 haftaya sığdıracak şekilde hareket içindeler.
Türkiye'nin demokrasisine, Cumhurbaşkanına karşı dışarıdaki kara propagandanın kullandığı dilin kullanılması üzüntü vericidir. Meşruiyet sorgulaması herkesin üzerinde yükseldiği temel zemini yok etmeye başlar. Esasında hukuku temsil etmesi gereken İstanbul Barosu bugün bir açıklama yaparak kendi kendine seçim sonuçlarını ilan ediyor ve herkese buna uymasını davet ediyor. Baro parti değildir. İstanbul Barosu YSK'nın yetkisini kullanamaz. Baronun kıymetli üyelerine haksızlık yapan açıklamadır. CHP İstanbul adayının son birkaç gündür kullandığı argümanların aynısı baro tarafından dile getiriliyor." (HABER MERKEZİ)