Zırhlı araçla Cihan Can'ı öldüren polise verilen 'ödül' gibi ceza 24 takside bölünmüş
Artı Gerçek - 2019 yılında Cihan Can'a zırhlı araçla çarparak ölümüne neden olan polis H.A’nın 3 yıllık hapis cezasını 21 bin 200 lira para cezasına çeviren Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi, H.A’nın sosyal ve ekonomik durumunu gerekçe göstererek bu cezayı da 24 taksite böldü.
Sur Ajans'tan Arif Bulut'un haberine göre, duruşmada mahkemenin verdiği cezaya tepki gösteren Can'ın ağabeyi Neytullah Can, "Onun para cezasına da ben ödeyeceğim" dedi.
İnşaat mühendisi Cihan Can, 28 Aralık 2019 tarihinde Diyarbakır Bağlar ilçesi Turgut Özal Bulvarı’nda karşıdan karşıya geçerken, polis H.A’nın kullanımındaki zırhlı araç kendisine çarptı. Zırhlı aracın altında kalan Can, olay yerinde öldü.
ALTI YIL HAPİS CEZASI İSTENDİ
Can’ın ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı gün soruşturma başlattı. 7 Ocak 2020 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Can’ın ölümüne dair iddianamesini hazırladı ve polis H.A’nın “Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklindeki TCK’nın 85/1 maddesi gereğince cezalandırılmasını istedi.
Polis H.A hakkında açılan davanın ilk duruşması 16 Ekim 2020’de yapıldı. Önceki gün karar duruşmasının görüldüğü davada bugüne kadar toplam 12 duruşma yapıldı.
'FAİLİ KOLLUK OLAN DAVALARDA ETKİN VE YETERLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMÜYOR'
Duruşmada söz alan İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Avukat Yakup Güven’de kolluk güçlerinin neden olduğu ölümleri hatırlattı. “Bölgede kolluk görevlilerinin fail olduğu davalarda etkin ve yeterli soruşturma ve kovuşturma yürütülmüyor” diyen Güven, “Normal sıradan bir vatandaşın yargılandığı davalarda ise mahkeme daha özenli davranıyor. Ancak mesele kolluk görevlileri olduğunda etkili soruşturma yürütülmüyor” dedi.
Avukat Yakup Güven’in bu tespit ve eleştirisinin ardından mahkeme başkanı araya girerek, “Yargıyı zan altında bırakıyorsunuz” dedi. Mahkeme başkanının bu sözlerine karşı Güven, bu tespitlerin savunma kapsamında olduğunu belirtti. Güven, faili kolluk görevlileri olan dosyalarda etkin soruşturma yürütülmediği ile ilgili “birçok dosyada durum bu şekilde” dedi.
ATK’NİN YÜZDE YÜZ KUSURLU BULDUĞU SANIĞIN CEZASINDA İNDİRİM
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanığa ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan 3 yıl 6 ay ceza veren mahkeme ATK’nin yüzde 100 kusurlu bulmasına rağmen ceza indirimine gitti, cezayı 2 yıl 11 aya düşürdü. Sonrasında 2 yıl 11 ay cezayı da 21 bin 200 TL adli para cezasına çevirdi.
MAHKEME VERDİĞİ 21 BİN 200 LİRALIK PARA CEZASINI DA 24 TAKSİTE BÖLDÜ
Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi ise “Can’ın taksirle ölümüne sebep olmaktan” sanık polise H.A’ya 3 yıl hapis cezası verdi ve cezada 6’da bir oranın indirim yapılarak hapis cezasını 21 bin 200 lira para cezasına çevirdi. Mahkeme para cezasını da sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve diğer şahsi durumunu gerekçe göstererek 24 taksite böldü. Buna göre Can’ın ölümüne neden olan sanık polis, cezasına karşılık ayda 833 lira 33 kuruş ödeyecek.
MAHKEME BAŞKANI: KARARDAN MEMNUM DEĞİLSENİZ İSTİNAF’A BAŞVURUN
Mahkemenin bu kararı Can ailesinin tepkisine neden oldu. Karara tepki gösteren Cihan Canın ağabeyi Nimetullah Can, “Sanığın para cezasını da ben ödeyeceğim” diyerek mahkeme başkanına tepki gösterdi. Bu sözlerinden dolayı “Mahkemeyi aşağılamaktan işlem yapılacak” uyarısında bulunan mahkeme başkanı, “Eğer karardan memnum değilseniz istinaf mahkemesine başvurabilirsiniz” dedi.
AİLE AVUKATINDAN KARARA TEPKİ
Mahkemenin verdiği kararı Artı Gerçek’e değerlendiren Can ailesinin avukatı Fuat Coşacak, mahkemenin verdiği karara tepki gösterdi. Kararın cezasızlık politikasının nasıl uygulandığını somut olarak gösterdiğini vurgulayan Coşacak, “Karar şu anlama geliyor. Biz zaten savunmamızda ‘eğer bir karar verecekseniz, bundan sonra Kürt coğrafyasında ve genel olarak Türkiye coğrafyasında güvenlik görevlilerinin bu cinayetleri işlememesi için caydırıcı olması gerekiyor’ dedik. Mahkeme tam tersi, teşvik edici bir karar verdi. Karar ‘güvenlik görevlileri Kürt coğrafyasında, Türkiye coğrafyasında istediği şekilde cinayet işleyebilir, bu (suç) cezasız kalır’ diyor. Karar bu anlama geliyor” dedi.
İSTİNAF’A TAŞINACAK
Mahkemenin vermiş olduğu bu kararın kabul edilir bir tarafı olmadığını vurgulayan Coşacak, buna karşı hukuki girişimlerini sürdüreceklerini söyledi. Coşacak, “Bu zaten baştan sona kadar hukuka aykırı bir karar. Kamu görevlisini korumaya yönelik bir karar. Biz dilekçe verdik, İstinaf edeceğiz” diyerek, iç hukuk yollarını sonuna kadar kullanacaklarını vurguladı.
'SON 15 YILDA 21'İ ÇOCUK 44 KİŞİ ZIRHLI ARAÇ ÇARPMASI SONUCU ÖLDÜ'
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, haziran ayında açıkladığı rapora göre; son 15 yılda zırhlı araç ile asker ve polislerin kullandığı araçların çarpması sonucu 21'i çocuk toplam 44 kişi öldü. (HABER MERKEZİ)
Zırhlı araçla Cihan Can'ı öldüren polise 'ödül gibi' ceza: Mahkeme cezayı indirip paraya çevirdi
Gergerlioğlu: Zırhlı araç olayları neden sadece Kürt kentlerinde yaşanıyor?
Şırnak'ta zırhlı aracın çarptığı 12 yaşındaki çocuk kafa travması geçirdi