'Keyfine bak, ben aşılıyım'
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK-Büyük gafı, önce Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, Berlin’de yaptı. Alman meslektaşından Türkiye’ye turist göndermesini isterken, "Turistin görebileceği herkesi aşılayacağız" diyerek kendi halkına "kımıl zararlısı" muamelesi yaptı.
Büyük tepki gelince hatasını anladı; ama özür dilemek yerine "Turist dediğin yerli de olabilir" diye sıyrılmaya çalıştı; sanki yerli turiste aşılı personel vaat etmenin yeri Berlin’miş gibi…
Konu unutulmaya yüz tutmuştu ki, aynı kafa, bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın videosunda ortaya çıktı. Denizin keyfini çıkaran sempatik turistler ve onlara hizmet eden aşılı Türkler… Gülümseyen hizmetlilerin maskesinde İngilizce, "Keyfine bak, ben aşılıyım" yazıyor. İster istemez akla, muayeneden geçtikten sonra kulağına etiket takılmış büyükbaş hayvanlar geliyor; öylesine aşağılayıcı…
Video büyük infial üzerine apar topar silindi. Ancak iktidarın halka bakışındaki köleci zihniyet hafızalara yerleşti.
Hükümet, bir yandan aşı sağlayamadığı halkının salgından ölümünü gizlemeye çalışırken, bir yandan turiste, "Sizinle muhatap olacakları mutlaka aşılayacağız, yeter ki gelin" mesajı veriyor. "Benim için yerlinin canından önce turistin parası" diyor. Daha büyük ayıp olabilir mi?
Hükümet, ülkesine gelenlerden test istemezken, onlara, ağızlığına "aşılıdır" yazılmış personel vaat ediyor; daha küçük düşürücü bir yaklaşım olabilir mi?
Bu kampanya için hostesini, pilotunu, aşçısını, garsonunu aşağılamaktan çekinmiyor; daha utanç verici bir şey olabilir mi?
Hadi Hükümet, halka zerrece değer vermiyor; bu filmi çekenlerden rol alanlara kadar kimse itiraz etmedi mi?
Önce CHP için yapılan "Yalan makinesi" klibi, hemen peşinden bu tanıtım filmi rezaleti… AKP, büyük bir bozgunda, her alanda hata üzerine hata yapıyor, habire geri adım atıyor.
Turistin asıl uzak durması gereken, aşısız yerliler değil, akılsız yetkililerdir.
