Para çalınsın, müzik çalınmasın

Para çalınsın, müzik çalınmasın
'Neşesi çalınmış bir ülke burası; sadece para çalınmasına izin var, müziğe yok. Müzisyenler açmış, intihar ediyormuş; umurunda mı?'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- Tek parti olsun istiyor.

Tek lider, tek fikir, tek medya, tek hayat biçimi…

Hangi ihaleyi kimin alacağına, hangi araziye kimin konacağına, hangi ormanı kimin yağmalayacağına kendisi karar veriyor.

Hangi partinin kapanacağına, muhalefet partisini kimin yöneteceğine, hangi rakibinin dövülüp hangisinin övüleceğine o karar veriyor. Açık oturumda karşısına kim otursun, hangi görevli hangi soruyu sorsun, sözlerinden hangisi manşet olsun; o karar veriyor.

Herkes çevresindekiler gibi yapsın, onunla aynı kareli yeşil ceketi giysin istiyor. Kadınların etek, erkeklerin bıyık boyuna, gençlerin kaç yaşında evleneceğine, evde kimlerle oturacağına, kaç yaşında kaç çocuk doğuracağına hep, hep kendisi karar vermek istiyor.

Tek adam, halkı için tek bir hayat tarzı belirlesin; herkes ona boyun eğsin; derdi bu…

Sadece istemekle kalsa iyi; ona uygun yasa çıkarttırıyor. Faşizmini hukuka uyduruyor. Sonra "hukuka uymadılar" diye sözüne itiraz edenlerin, mesela kızlı erkekli evlerde oturanların, onun tayin ettiği rektöre karşı çıkanların, metroda birbirine sarılanların üzerine polislerini salıyor, hâkimlerine yargılatıyor. Ha bu arada, hangi hâkimin hangi davaya bakacağına da o karar veriyor.

Cebinde sigara taşıyan tiryakilerin paketine, dışarı içki masası atan işletmelerin ruhsatına el koyuyor. Müzikten, eğlenceden, sanattan, kahkahadan, itirazdan, mizahtan nefret ediyor.

Çevrede para sayma makinesi dışında ses duymak istemiyor.

Dün de "Kusura bakmayın" dedi "…gece kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yok."

Neşesi çalınmış bir ülke burası; sadece para çalınmasına izin var, müziğe yok. Müzisyenler açmış, intihar ediyormuş; umurunda mı?

Biliyoruz artık: Desibel, mekân sınırlamaları varken, geceyarısı müzik yasağı koymak, müziği tümden yasaklamanın yeni bir ileri adımı… Herkesin aynı yeşil kareli ceketi giyip, sadece aynı etek ve bıyık boyuyla sokağa çıkabildiği, televizyonda günboyu yalnızca onu izleyip seçimde bir tek ona oy verebildiği bir Türkiye istemiyorsak, "Yeter artık. Dur" dememiz şart.

 

Öne Çıkanlar