Kanal İstanbul güzergahındaki köylerde kolluk ablukası, köylülere tehdit
Ayşegül BAŞAR
ARTI GERÇEK - ‘İki Deniz Arasında Kanal Değil Yürüyüş Olur’ diyen yaşam savunucuları, Kanal İstanbul yapılması planlanan güzergahta hem bölgenin güzelliklerini, zenginlerini göstermek hem de buranın 'sahipsiz olmadığı' mesajını vermek üzere yaptığı yürüyüşlerin 3'üncüsü polis engeline takıldı. Kentte yürüyüşler engellenirken, kolluk güçleri bölgeyi abluka altına aldı.
Bölgede yaşayanlar, köylerdeki baskının sadece yürüyüşe özel olmadığını, eylem olmadığı zamanlarda da gelip tehdit edildiklerini anlattı. Köylüler, zaman zaman kolluk güçlerinin ev ev gezip Kanal İstanbul projesine karşı bölgede yapılan etkinliklere katılmamaları konusunda kendilerine baskı yaptıklarını dile getirirken, söz konusu çevrelerden projenin zararlarını anlatmak üzere gelenlerin 'ajan' ya da 'terörist' olduklarını ve onlara destek vermeleri halinde 'suç' işlemiş olacaklarına yönelik tehditler aldıklarını da belirtti.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, 'Rant kanalını durdurmak, yaşamı savunmak için' 3'üncü kez bu sefer Yeniköy'den Karaburun'a yürümek üzere çağrı yaparak otobüs kalkışları için kentin dört merkezinde buluşma noktaları belirledi. Yürüyüşün yapılacağı 20 Eylül Pazar günü sabahı yaşam savunucuları buluşma noktalarında polis yığınağı ile karşılaştı. Her bir dört noktada farklı farklı gerekçelerle, İçişleri Bakanlığı genelgesine dayandırılarak otobüslerin hareket etmesi engellendi. Olaya ilişkin otobüs buluşma noktalarında basın açıklaması yapma kararı alan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, yürüyüş sonunda okuyacakları basın açıklamasını buralarda okuyarak engellemeleri protesto etti. Koordinasyon aynı gün saat 15.00'da, Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşarak yürüyüşün engellenmesi ve köylerin abluka altına alınmasına tepki gösterdi.
KÖYLERDE DİKKAT ÇEKEN KOLLUK ABLUKASI
Kent merkezlerinden Kanal İstanbul'un yapılması planlanan güzergaha toplu gidişlerin engellenmesinin yanı sıra yollarda kendi imkanlarıyla gitmeye çalışan çevreciler ve civar köylerde yaşayan vatandaşlar 3 kez jandarma engeline takıldı. Sadece yürüyüşün yapılacağı Yeniköy ve Karaburun arası değil, kolluk güçleri civar köylerde ve otoyollarda denetimlerini arttırdı. Bölge adeta kolluk kuvvetlerince ablukaya alındı. Vatandaşlar hem jandarma hem de sivil polisler tarafından defalarca arandı.
'İKAMETİN YOKSA GİREMEZSİN'
İETT ile komşu köylerinden Kanal'ın yapılmasına tepki göstermek için Yeniköy'e giden vatandaşlar önce sivil polislerce durdurularak kimlik kontrolüne takıldı. Polis kendilerine eylemci olarak bölgeye gidemeyecekleri uyarısında bulundu. İlk kontrolü atlatan vatandaşlar İhsaniye köyünde jandarma tarafından ikinci kez durduruldu. Burada jandarma sadece kimlik değil, ikamet kontrolü de yaparak ikametgahı bölgede olmayan kimseyi geçirmeyeceklerini söyledi. Duruma tepki gösteren vatandaşlar uzun süreli engellemelerin ardından Yeniköy'e varmadan Durusu'da 3'üncü kez denetimden geçtikten sonra bölgeye ulaşabildi.
'ENGEL OLAMAYACAKLAR'
Yeniköy ve Karaburun giriş çıkışlarının polis tarafından tutulmuş olmasına ve alınan olağanüstü önlemlere tepki gösteren köylüler, Yeniköy'de milletvekilleri ve muhalefet partisi temsilcilerinin de katılımıyla basın açıklamalarını gerçekleştirdiler. Burada yapılan açıklamada pandemi gerekçe gösterilerek yapılan jandarma ve polis kontrolleri protesto edilerek, "İtiraz hakkımız, yürüyüş hakkımız, köyümüze şehrimize sahip çıkma hakkımız engellenmeye çalışılıyor. Bu talan, yıkım projesine karşı sesimizi kısamayacaklar. Tüm baskıya rağmen mücadele etmeye devam edeceğiz" denildi.
'EYLEM OLMADIĞINDA DA GELİYORLAR'
Kanal İstanbul güzergahındaki köylerde bu baskının yeni olmadığını söyleyen bir başka köylü ise rutin zamanlarda yaşadıklarını şöyle anlattı, "Sadece eylem yapılacağı zamanlarda değil sık sık kolluk güçleri köyleri gezerek, Kanal'a karşı mücadele veren çevrecilerin terörist olduğunu mücadelelerinin çevre mücadelesi ile ilgisi olmadığına dair şeyler söylüyorlar. Köylüleri korkutmaya ve mücadeleden vazgeçirmeye çalıştıkları gibi korkmayan ve kararlı duran köylüleri ise tehdit edecek duruma geldiler".
'YOK OLMAYACAKSA BU KORKUNUZ NEDEN?'
Bir başka çevreci ise, "Köyü ziyarete gelen Arnavutköy Belediye Başkanı ve muhtarları gelip kanal yapılsa bile Yeniköy'ün yok olmayacağını iddia ediyor. Biz bu kanalın kesinlikle büyük zararlar vereceğinden eminiz bunun mücadelesini de vermeye devam edeceğiz. Ama merak ettiğimiz şey bu kadar yığınak yapacak kadar neden korkuyorlar. Madem burası yok olmayacak neden buralarda basın açıklaması yapmamız, yürüyüş yapmamız engelleniyor. Neden evlerimizin önünde jandarmalar bekliyor" ifadelerini kullandı.
'AMAÇLARI KÖYLÜLERİ YALNIZLAŞTIRMAK'
Evlerinden çıkarken bile artık tedirgin olduklarını belirten köylüler bu olağanüstü müdahale haline tepki göstererek, "Evlerimize kadar gelip bizi mücadeleden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Köylerin ortadan kalkmayacağına ve kanalın yıkım getirmeyeceğine bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Olmayınca da bu yöntemle bizi korkutmaya çalışıyorlar. Onda da pandemiyi bahane ediyorlar. Amaçları pandemiyi bahanesiyle çevrecileri köylere sokmamak değil, amaçları burada yaşayan köylüleri mücadeleden uzaklaştırıp yalnızlaştırmak" dedi.
