AKP Kürt seçmen desteğini kaybediyor, CHP’nin ürkek davranması rahatsızlık yaratıyor
Remzi BUDANCİR
+GERÇEK - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır’a 9-11 Mart tarihleri arasında yaptığı ziyaretle ilgili tartışmalar sürüyor. Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır’a gelmeden önce sarf ettiği "Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer" sözleri nedeni ile Kürt meselesine ilişkin mesajlar vereceği beklentisi yükselmişti. Kılıçdaroğlu Diyarbakır ziyareti öncesi ‘Helalleşme’ ifadelerini de kullanmıştı. Diyarbakır ziyaretinde ise bu ifadesini biraz daha açıp "Helalleşme Yüzleşmedir" diyerek, 12 Eylül mağdurları ve Roboski’de çocuklarını kaybeden aileler ile yüzleşilmesi gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinde Kürt meselesine ilişkin somut ve güçlü bir mesaj vermediği gibi, yeni bir şey de söylemedi.
SORUNUN ÇÖZÜMÜNE İLİŞKİN PROGRAM YOK, TEMEL STRATEJİ AŞİRET GÜCÜ
Kürt seçmene ilişkin güçlü mesajlar vermeyen CHP, son bir yıldır Kürt kentlerinde varlığını göstermeye başladı. Ancak CHP’nin Kürt illerinde varlık göstermesi seçmenin beklediği gibi Kürt meselesinin çözümüne ilişkin yeni bir program, yeni söylemle kabul görme stratejisine dayanmıyor. 1990’lı yıllardaki merkez sağ partilerinin yaptığı gibi Ankara merkezli, iktidara gelme olasılığı olan partilerin etrafında toplanmak isteyen aşiretler, güçlü aileler üzerinden yapmaya çalışıyor. CHP’ye son katılımların geçmiş dönemde AKP başta olmak üzere merkez sağa yakın partilerde siyaset yapması bunun en somut örneği.
Bir önceki seçime kadar AKP’ye yakın duran bir çok aşiretten önemli isimler CHP’ye geçtiklerini duyurdu. Van’da Ertoşi, Diyarbakır'da Beytikan, Urfa’da Şeddadi, Dına ve Asi aşiretleri bunlardan sadece birkaçı. Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde Hesenan ve Bingöl'ün Yamaç (Müsyan) Aşiretinin de CHP’ye katıldığı duyuruldu. Bu geçişler kuşkusuz CHP’nin bölgede görünür olması açısından önemli ancak bunun seçmen desteğine dönüşme olasılığının olacağı anlamına gelmiyor. Hali hazırda muhafazakâr yapıya sahip olan bu aşiretlerin blok olarak CHP’yi desteklemeleri oldukça güç görünüyor.
VAN: AÇIK ARA HDP ÖNDE, AŞİRET DESTEĞİNİN SEÇİM SONUÇLARINA ETKİSİ ZAYIF
CHP’ye katıldıkları belirtilen bu aşiretlerin oy potansiyelleri, tercih ettikleri siyasi partiler kimler? Basında en fazla yer alan Van Ertuşi aşiretinden olduğu belirtilen İskender Ertuş’un CHP’ye katılması oldu. Van Başkale ilçesinden olan İskender Ertuş’un aşiretine bağlı 4 bin civarında korucu olduğu belirtiliyor. İskender Ertuş, her dönem siyaset sahnesine çıkan bir isim. Çözüm sürecinde, 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’ye katılan Ertuş’un rozetini Selahattin Demirtaş takmıştı. 7 Haziran seçimlerinin ardından çatışmaların artması üzerine aynı kişi beraberinde olan korucularla birlikte açıklama yaparak, AKP’ye katıldığını açıklamıştı. Ertuş’un AKP’ye geçtiği dönem olan 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP Başkale’de oyların yüzde 95’ini aldı. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başkale’de Selahattin Demirtaş yüzde 83, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 12 oranında oy aldı.
En son 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde de Başkale’de HDP birinci partiydi. HDP Belediye seçimlerinde yüzde 73, AKP ise yüzde 21 oranında oy aldı. CHP ise yüzde 3’lerde kaldı. HDP’ye karşıt olan partilerde yer almasına rağmen İskender Ertuş’un seçimlere bir etkisi görünmüyor. Hem ilçede, hem de Van genelinde en güçlü olan parti HDP. CHP’nin yükselen imajının kısmi olarak olası seçimlere etkisi olsa da, sonuçları değiştirecek düzeyde bir etkisi görünmüyor. Diğer partilerin HDP dışında AKP ile yaraşabilme güçleri bu aşamada yok gibi.
YAMAÇ AŞİRETİ: MUHAFAZAKÂR BİR YAPIYA SAHİP, CHP’YE DESTEK BEKLENMİYOR
Sadece Van değil, diğer aşiret yapıları da oldukça ilgin. Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde CHP’ye katıldığı belirtilen Yamaç (Müsyan) aşireti muhafazakâr yapısı ile biliniyor. Bu aşiretin üyeleri genellikle AKP ve Hüdapar’a destek veriyor. HDP’de bu aşiretten destek alan bir parti. Aşiret Bingöl ve Diyarbakır bölgesine dağılmış durumda. Bingöl’de olanların çoğu AKP’ye destek verirken, Diyarbakır’da olanların büyük bir bölümü Hüdapar’lı. Ebu Hanzala olarak bilinen Halis Bayancuk’ta Yamaç aşiretinden. Muhafazakâr yapısı ile bilinen bu aşiret mensupları adaylık, yada iktidara gelme olasılığı üzerinden kısmen de olsa destek verse de, CHP’ye yoğun bir desteği bu aşamada mümkün görünmüyor.
AKP AÇISINDAN RİSK GELECEK VE DEVA PARTİLERİ
Kürt kentlerinde HDP’ye destek veren seçmenin başka partiye kayması şu aşamada zor. En çok geçişler AKP’de oluyor. Ekonomik kriz, Kürt meselesinde güvenlikçi politikaların uygulanması, AKP’de MHP dilinin hâkim olması bu geçişleri hızlandırıyor. Ancak bu seçmen kitlesi sadece CHP’ye değil, DEVA ve Gelecek Partisi’ni de tercih ediyor. Ali Babacan liderliğindeki DEVA partisi bu seçmen için daha cazibeli bir noktada gibi. CHP’nin yeni hali, DEVA ve Geleceğin sahada görünür olması AKP açısından risk oluşturacağa benziyor.
SEÇMEN, CHP’Yİ ANKARA MERKEZLİ DEVLET PARTİSİ OLARAK GÖRÜYOR
Araştırmacı Reha Ruhavioğlu’na göre CHP’ye katılımların yoğunluğu daha önce muhafazakâr sağ partilerde yer almış, AKP’ye oy verenlerden oluşuyor. Bu seçmen grubunun Ankara merkezli bir partiye, yani bir devletin partisine, onun gücünü tercih edeceğine işaret ediyor. Bu grubun, bölgede AKP’ye alternatif büyüyen devlet partisi olarak CHP’yi gördüğünü hatırlatan Ruhavioğlu, seçmenin CHP’yi tercih etmenin nedenlerini sıralıyor: "Türkiye’deki (batı illeri) CHP-AK Parti arasındaki o bariyer bölgede pek yok. Kürt seçmende pek yok. Dolayısıyla CHP güçlü bir alternatif. Onun dışında yeni seçmende, geçen seçimde oy kullanmayan seçmenlerde CHP’nin yükselen bir imajı ve itibarı var. Bu gruplar CHP’nin Diyarbakır’da ve bölgedeki oy havzasını oluşturuyor. Buda CHP’nin bölgede bu güne kadarki oyunu üç katının üstüne çıktığını gösteriyor" diyor. CHP’nin mevcut durumda Kürt kentlerinde vekil sayısını arttırabileceğine işaret eden Ruhavioğlu, "Bizim hesaplamamamıza göre CHP, Millet İttifakı’nın yanında hele DEVA ve Gelecek Partilerini eklersek Diyarbakır'da bir milletvekili rahat çıkarıyor. Urfa’da zaten bir vekilleri var, ikinciyi çıkarıyorlar üçü zorluyorlar. Van'da bir vekili zorluyorlar. Böyle ihtimaller şu anda güçlü" sözleri ile CHP’nin yeni dönem siyasetinin Kürt seçmende karşılığının olumlu olduğuna dikkat çekti.
MUHAFAZAKÂR SEÇMEN HANGİ PARTİYİ TERCİH EDER?
CHP’nin iktidarın politikasına karşı ılımlı mesajlar vermesi birkaç kentte olumlu yansısa da durumun ne olacağı şu aşamada kestirmek güç. Bölgedeki aile ilişkileri, aşiretlerin siyasete etkisi şu aşamada iktidara gelmeye yakın duran CHP’ye alan açsa da, muhafazakâr seçmen profili durumu zorlaştırıyor. Kürt kentlerinde HDP’ye mesafeli duran bu seçmen muhafazakâr yapısı ile biliniyor. Bu seçmen AKP içinden çıkan DEVA ve Gelecek Partileri’ni daha çok kendine yakın görüyor. Bingöl, Urfa, Elazığ ve Bitlis bu seçmen kitlesinin yoğunlaştığı kentlerin başında geliyor.
ELAZIĞ: AKP’DEKİ MUHAFAZAKÂR SEÇMEN KENDİNE YAKIN PARTİ ARAYIŞINDA
Elazığ merkez ve muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu kentlerin başında geliyor. Belediyesi AKP’de olan Elazığ’da MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’de önemli bir tabana sahip. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde belediye seçimlerinde AKP yüzde 40, MHP yüzde 34, İYİ Parti yüzde 17, Saadet Partisi yüzde 4, HDP ise yüzde 2 oranında oy aldı. İl Genel Meclisinde ise AKP yüzde 42, MHP yüzde 28, İYİ Parti yüzde 9, Saadet Partisi ve HDP ise yüzde 5’er oranında oy aldı. 5 milletvekilinden 4’ü AKP, birisi de CHP’de. 2020 yılında depremin vurduğu kent iktidardan rahatsız. Muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu kentte CHP’nin çok fazla destek alma olasılığı yok. Milliyetçi kesimin MHP’de kümelendiği kentte Millet İttifakı partisi olan İYİ Parti’nin mevcudundan fazla oy alması beklenmiyor. Ancak DEVA ve Gelecek partilerinin AKP’de olan muhafazakâr seçmeni çekebilme potansiyeli var. Olası seçimde muhafazakâr seçmenin baraj sorunu olmayan DEVA, Saadet ve Gelecek Partileri’nin içinde yer aldığı ittifaka kayabileceği belirtiliyor.
BİNGÖL: AKP’NİN GÜÇLÜ OLDUĞU KENTTE DENKLEM DEĞİŞİYOR
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana destek bulduğu kentlerden biri de Bingöl. Bingöl’de 3 olan milletvekillerinden 2’si AKP’de, biri ise HDP’de. HDP’nin de önemli bir tabana sahip olduğu Bingöl’de seçmenin büyük bir bölümü muhafazakar. AKP’nin en fazla oy aldığı bölgeler Genç ve Solhan ilçeleri. Bu iki ilçe AKP’nin oy deposu olarak biliniyor. En son 2019’da yapılan yerel seçimlerde belediye başkanlığında AKP yüzde 38, HDP yüzde 30, MHP ise yüzde 20 oy aldı. İl Genel Meclisi seçimlerinde ise AKP yüzde 48, HDP yüzde 23 MHP ise 18 oy aldı. CHP’nin Bingöl’de aldığı oy oranı yüzde 4 civarında. Bu seçimlerde DEVA ve Gelecek partileri yoktu. Bu iki partinin kurulması kentteki siyasi dengeleri değiştirdi. Önceden AKP’de olan bir çok isim bu iki partiye yönelmiş durumda. HDP’nin tabanını koruduğu kentte en çok kaymalar AKP’de yaşanıyor. AKP’nin destek gördüğü Solhan ve Genç ilçelerindeki tabanın DEVA ve Gelecek partisine kaydığı yorumları oldukça fazla.
AKP’YE OY VEREN SEÇMEN KARARSIZLAR GRUBUNDA
Gazeteci Ömer Şanlı’ya göre Bingöl’de şuan gündemin birinci maddesi ekonomik sıkıntılar olsa da siyaset her zaman kentin öncelikli konularından. Bir önceki seçime göre durumun AKP aleyhine değiştiğine işaret eden Şanlı, "Bir önceki seçimde ‘Bingöl’de seçim sonucu ne olur’ diye sorulduğunda, AKP’nin 2, HDP’nin 1 milletvekili çıkaracağı net olarak söylenebilirdi. Ancak bu seçimde bunu söylemek mümkün değil. Daha önce AKP’ye oy verdiğini söyleyen birçok kişinin, önümüzdeki ilk seçimde hangi partiye oy vereceği konusunda kararsız olduğunu görüyoruz" sözleri ile kentin politik atmosferini özetledi.
İLK DEFA SEÇİME GİRECEK PARTİLERDEN DEVA ÖNE ÇIKIYOR
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle seçmenin AKP’ye mesafeli olduğuna işaret eden Şanlı, ancak olası seçimlerde aday profilinin de önemli olduğuna dikkat çekti. Kentin siyasi sahnesinde DEVA’nın öne çıktığını belirten Şanlı, şunları anlattı: "Bugün baktığımızda Bingöl’de AKP’ye alternatif olarak Deva Partisinin bir adım öne çıktığını görüyoruz ancak henüz seçimi kazanabilecek oy potansiyeline ulaştığını zannetmiyorum. Daha önce Bingöl’de iktidar partisinden belediye başkanlığı yapmış bazı isimlerin de şimdiden Bingöl’e gelerek Deva Partisi saflarında çalışmaya başladıklarına zaman zaman şahit oluyoruz. Bugün seçim olması durumunda Bingöl’de seçimin sonucunu kararsızların belirleyeceğini söyleyebiliriz. 3 milletvekilinden birini AKP, birini HDP’nin kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Üçüncüsünü ise kararsızların rengi belirleyecektir. Bu parti, kararsızların ‘kime oy verelim’ klasik söyleminde ısrar etmesi durumunda yeniden AKP de olabilir, değişim istemeleri durumunda muhalefetteki bir parti de olabilir. Bugün kararsız olanların rengini, seçim atmosferinde ortaya konacak projeler, vaatler, aday profili belirleyecektir."
URFA: AKP KAYBEDİYOR, CHP AŞİRETLER ÜZERİNDEN YARIŞA GİRMEYE ÇALIŞIYOR
Kürt kentlerinin kozmopolit seçmen profilinin en yoğun olduğu büyük şehirlerden biri Urfa. Kürt, Arap, Türk başta olmak üzere birçok etnik grubun yan yana yaşadığı Urfa’da AKP oldukça güçlü. 14 milletvekili olan Urfa’da 8’i AKP, 4’ü HDP, CHP ve MHP'nin ise birer milletvekili bulunuyor. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP yüzde 30’a varan tabanı olmasına rağmen aday çıkartmadı. Millet İttifakı adayı olan Saadet Partisi adayını destekledi. Belediye seçimlerinde Cumhur İttifakı’ndan AKP’nin adayı yüzde 60, Millet İttifakı’ndan Saadet Partili aday ise yüzde 36 oy aldı. İl Genel Meclisinde ise AKP yüzde 52, HDP yüzde 20, Saadet Partisi yüzde 14, CHP yüzde 4, MHP yüzde 2 ve İYİ Parti yüzde 1 oranında oy aldı. Muhalefet partileri açısından en güçlü HDP görünüyor. Son aylarda Urfa’da aşiretlerle temas halinde olan CHP’nin bir tabanı yok.
AKP KİMİ ADAY GÖSTERİRSE GÖSTERSİN, OYLARINDA ERİME VAR
AKP, diğer kentlerde olduğu gibi Urfa’da da seçmen desteğini kaybediyor. AKP’ye ilgi azalsa da muhalefette de elle tutulur bir karşılık şu an için yok. Muhafazakar seçmenin ağırlıklı olduğu, seçim çalışmasının aşiretler üzerinden götürüldüğü bu kentte seçmenin nasıl bir yol izleyeceği şu aşamada kestirmek güç.
İktidar partisinin seçmen desteğini kaybettiği gözle görülür olduğunu ifade eden Ajans Urfa Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Arısüt’e göre muhalefette de ciddi sıkıntı var. Urfa’da rüzgarın iktidar partisinin aleyhine estiğine işaret eden Arısüt, "Urfa’da daha önceki seçimlere oranla AK Parti’nin oylarında erime gözlemliyoruz. Kimi aday gösterirse göstersin vekil sayısı 8’den aşağı inmeyen iktidar partisinin bu rüzgarı diniyor" diyor.
AKP'NİN VEKİL SAYISI DÜŞÜYOR, HDP’NİN YÜKSELİYOR
Urfa’da muhalefetin durumu geçmişe oranla iyi. Geçmişten bu yana aile faktörü, aşiretlerin eğilimi kentin siyasi tercihlerinde etkili. "Dolayısıyla muhalefet partilerin hiç olmadığı kadar Urfa’da şansı artıyor" sözleri ile muhalefet partisinin avantajlı durumuna dikkat çeken Arısüt’ün, olası seçimlerle ile ilgili ön görüsü şöyle: "Ancak burada aşiret faktörü öne çıkıyor. CHP, Deva Partisi ve İYİ Parti listesini aşiret dengelerini gözeterek liste hazırlaması halinde AK Parti’nin vekil sayısı iyice düşeceğe benziyor. HDP’nin de 4’den aşağı düşmeyen bir vekil potansiyeli var Urfa’da. Bu seçimde HDP de bu sayıyı arttıracağa benziyor. Saydığım partilerin dışında kalan partilerin varlığını pek göstereceğini sanmıyorum."
BİTLİS: KENTTE AKP VE HDP ARASINDA YARIŞ VAR
Bitlis muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu bir kent. 31 Mart 2019 seçimlerinde belediyeyi yüzde 43’lük bir oranla AKP kazandı. Aynı seçimde HDP yüzde 33, Saadet Partisi yüzde 18, CHP ise yüzde 1 oranında oy aldı. İl Genel Meclisi seçimlerinde AKP yüzde 38, HDP yüzde 32, Saadet Partisi ise yüzde 7, MHP yüzde 6 ve CHP ise yüzde 2 oranında aldı. Bitlis’in 3 milletvekilinden 2’i AKP, 1’i HDP’de. AKP ve HDP’nin yarıştığı kentin seçmen profili muhafazakar. Saadet Partisi’nin de önemli bir tabana sahip olduğu kentte diğer muhalefet partileri pek varlık gösteremiyor. 31 Mart seçimlerinden sonra sahaya DEVA ve Gelecek Partileri’de girdi. AKP’nin politikalarından rahatsız olan muhafazakar Kürt seçmen bu iki partiye kayabilir.
AKP’DEN OY ALACAK PARTİ YADA ADAY SEÇİM SONUÇLARINI DEĞİŞTİREBİLİR
Bitlis genelinde seçimlerin uzun bir süredir HDP-AKP arasında geçtiğine işaret eden Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, diğer partilerin oy oranlarının ise aday eksenli küçük değişiklilere uğradığına dikkat çekiyor. Son 20 yılda Bitlis merkezde AKP ve HDP (DTP-BDP) arasında AKP lehine en az yüzde 10'luk bir fark göründüğüne dikkat çeken Aygül, "Bu makas sadece 2014 yerel seçimlerinde Saadet Partisinin etkin bir aday çıkarmamasından kaynaklı kapandı ve HDP yüzde 3 farklı seçimi kazandı. Örneğin 2009 seçimlerinde AKP yüzde 42, DTP yüzde 34, SP yüzde 16 iken 2014 seçimlerinde AKP yüzde 40, BDP yüzde 43, SP yüzde 1 şeklinde bir sonuç çıktı ortaya ve BDP kazandı seçimi. Ancak 2019 seçimlerinde SP kendi adayını çıkarınca yüzde 18, HDP yüzde 33 ve AKP yüzde 43 oy aldı. Yani seçimin AKP aleyhine değişmesi ihtimali var mı sorusuna son 3 seçim sonucuna bakarak cevap verirsek, AKP dışındaki partilerin birleşmesi ya da AKP'den oy alacak bir partinin/adayın çıkması gerekiyor diyebiliriz" diyor.
KÜRT SEÇMEN YEREL SEÇİMDE VERDİĞİ DESTEĞİ TEKRARLAMAYABİLİR
Daha önce bölgede varlık göstermeyen CHP’de son dönemde bölgede çalışmalarını arttırdı. En son CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti Kürt meselesi bağlamında somut ifadeler kullanmaması eleştiri konusu oldu. CHP’nin Kürt meselesine ilişkin politikası, Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretinin diğer kentlere yansımasına da değinen Aygül, öncelikle ülkenin içinde bulunduğu politik atmosferin mevcut iktidara karşı bir alternatif arayışı için uygun bir zemin oluşturduğunu hatırlattı. Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretinde bu eksende önem atfedildiğine dikkat çeken Aygül, ziyaretin diğer kentlere yansıması ile ilgili şunları söyledi: "CHP'nin izlediği genel politika, 6'lı İttifaka HDP'nin dâhil edilmemesi, milletvekili dokunulmazlıklarına ilişkin CHP'nin söylemleriyle çelişkili tavrı, CHP'nin bölgede beklenen düzeyde bir heyecan yaratamamasına sebep oldu. Kürt meselesine yönelik tavrının net olmaması diğer bölge illerinde de hoş karşılanmadı. AKP-MHP rahatsızlığı temelinden yükselen seçmenin alternatif arayışından aldığı pay dışında CHP'nin bir oy artırma durumunu gözlemlemedim. CHP'nin HDP ve diğer Kürt partilerini görmezden gelme politikası, Kürt seçmenin yerel seçimlerde verdiği desteğin tekrarını da tartışmalı hale getiriyor açıkçası. Bölgenin Diyarbakır dışında kalan illerinde birebir gözlemlediğim genel yaklaşım aşağı yukarı bu yönde."
AKP’DEN RAHATSIZ OLAN SEÇMEN YENİ BİR ADRES ARAYIŞINDA
Urfa, Elazığ, Bingöl ve Bitlis gibi muhafazakâr seçmenin yoğunlukta olduğu bu kentlerin tercihi AKP açısından önlemli bir noktada. Bu kentlerde AKP ile yarışan tek parti HDP. Son bir yılda CHP’de yaşanan değişim seçmen nezdinde olumlu karşılansa da, bunun genel seçmen desteğine dönüşme olasılığı bu aşamada yok. Bu seçimde ilk defa yarışa girecek olan DEVA ve Gelecek partileri AKP'nin muhafazakâr seçmeni için tercih edilebilecek bir noktada. Geçmiş dönemde AKP'de siyaset yapan çok sayıda kişi şu anda bu iki parti ile yakın ilişkili. Baraj sorunu yaşanmazsa Saadet, DEVA ve Gelecek partileri AKP’de olan rahatsız seçmeni kendine çekebilir. Kürt kentlerinde bu seçimde ilk defa oy kullanacak olan seçmenin birinci tercihi ise HDP olduğu görülüyor. Seçimin en sürpriz partisi ise HDP’de yaşanması bekleniyor.