Aksünger: Biden, Brüksel’de Halkbank üzerinden büyük taviz kopardı

Aksünger: Biden, Brüksel’de Halkbank üzerinden büyük taviz kopardı
Suriye’ye giden silahların finansmanı hangi bankalar üzerinden yapıldı? Berat Albayrak’ın adının geçtiği milyar euroluk teminat mektubu ne?

Ergun Babahan


ARTI GERÇEK- Türkiye’nin kamu bankaları sadece sınırlar içinde değil, uluslararası arenada da skandal ve yolsuzluklarla anılıyor. Amerika’da devam eden Halk Bankası davasının ardından Almanya Bankacılık Düzenleme Kurulu’nun (BaFin) Ziraat Bankası hakkında açtığı soruşturma ve yaptırımları gündeme geldi.

Olay patlak verdikten iki gün sonra yazılı bir açıklama yapan Ziraat Bankası, soruşturma ve baskınlarda adı geçen bankanın kendileri olmadığı iddiasında bulundu. 

Ziraat Bankası bu açıklamayı yapabildi çünkü BaFin, "yayın, kurumun itibarını zedelemek veya diğer piyasa katılımcılarının güvenini kaybetmesi şeklinde orantısız bir şekilde büyük zarara yol açacaksa" finansal kuruluşlara karşı tedbirleri isimsiz olarak duyurmayı tercih edebileceğini belirtiyor.

Ankara’nın Almanya’dan Ziraat Bankası’nın isminin açıklanmayacağı garantisi aldıktan sonra böyle bir açıklama yapma yoluna gittiği anlaşılıyor.

Halk Bankası davasını da yakından takip eden eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir Foundation for Defence of Democracies (Demokrasileri Savunma Vakfı)  için kaleme aldığı makalede bu duruma işaret edip bir çağrıda bulunuyor:

"Alman makamları, hangi finans kuruluşunun bu kadar ağır cezaları hak ettiğini açıklayarak hem tüketicilere hem de küresel finans sisteminin bütünlüğüne daha iyi hizmet edebilir. Gazeteciler suçluyu tespit etmiş olabilir, ancak inkârlar, BaFin anonimlik perdesini kaldırana kadar devam edecek."

Kamu bankalarının içinde bulunduğu durumu yakından takip eden, Halk Bankası davası için New York’a giden eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de Ziraat Bankası’nın Almanya yapılanması hakkında bilgi sahibi olan isimlerden…

Kendisiyle yaptığımız programda, şu anda kamu bankalarının içler acısı bir halde olduğuna dikkat çekti. Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık rezervinin kamu bankaları üzerinden yapılan satışlarla gerçekleştiğine dikkat çeken Aksünger, şöyle dedi:

"Kamu bankalarının kambiyo zararları çok yüksek. Kuru düşük tutmak amacıyla satış yaptılar ama dövizi kime, kaç paradan sattılar konusu şeffaf değil."

Ziraat Bankası’nın Almanya’da bağımsız bir şirket olan yapılanmasının 2018’den beri takip altında olduğunu hatırlatan Aksünger, Türkiye’ye giden paralarda sıkıntı olduğunu ve bu bankanın islemleri nedeniyle Deutschebank’ın da zarara uğratıldığını anlattı.

Almanya’dan Türkiye’ye 500-600 milyon Euroluk bir para transferinin söz konusu olduğunu belirten Aksünger, "Ancak Berat Albayrak’ın da adının geçtiği 14 milyar Euroluk teminat mektubu konusunda bilgi sahibi değiliz" diye konuştu.

Ziraat Bankası’nın Almanya yapılanmasında "devlet büyükleri kaynaklı bir sıkıntı" olduğunu söyleyen Aksünger, "Bakarsanız Rıza Zarrap, Sezgin Baran Korkmaz cumhurbaşkanı nezdinde itibar görmüş insanlar" yorumu yaptı.

Suriye’ye kamuoyundaki algının aksine üç-dört değil, binlerce TIR silah gittiğini, bu silahların nereden ve nasıl geldiğini, finansmanının hangi bankalar  üzerinden yapıldığı konunun açıklığa kavuşmadığını anlatan Aksünger, bu konuda da kamu bankaları açısından sıkıntılar olabileceğine işaret etti.

Zurnanın zırt dediği yer ise elbette New York’ta görülen Halk Bankası… Erdoğan, Joe Biden’ın başkan yardımcısı olduğu dönemden bu yana bu dosyanın kapatılması için çaba sarfediyor. Kendisinin ve ailesinin göbeğinde yer aldığı belirtilen bu dosya, Amerikan yönetimi için büyük bir koz haline gelmiş durumda.

Trump’ın dosyayı kapatmak için açıktan ve kaba-saba yaptığı müdahaleyi Başkan Biden daha sessiz ve kibarca yapıyor. 3 Mayıs’ta yapılması beklenen duruşma, dosya Temyiz Mahkemesi’nden gelmediği için sürüncemeye bırakılmış durumda. Amerikan Yönetimi davayı ne düşürüyor, ne de gündeme getiriyor.

Aksünger, Erdoğan ile Biden arasında Brüksel’deki NATO zirvesi sırasında gerçekleşen ikili görüşmenin Halk Bankası üzerinden siyasi bir rüşvete döndüğünü belirtiyor. Aksünger, Biden’ın bu görüşmede Erdoğan’dan sadece Afganistan konusunda taviz almakla yetinmediğini, Suriye konusunun da masaya geldiğini vurguluyor.

Erdoğan’ın bu görüşme sonrası Diyarbakır’a gidip "Barış masasını ben devirmedim" mesajı verdiğini hatırlatan Aksünger, MHP için barajı yüzde 7’ye düşüren seçim yasası değişikliğinin ancak Ekim-Kasım ayında Meclis’ten geçeceğini, bu durumda erken seçimin en erken 2022 sonunda olabileceğine işaret edip ekledi:

"Erdoğan şu anda MHP ile yola devam ediyor ama Kürtlerle de görüşme halinde. 10 Haziran’dan sonra İmralı’ya bir ekip gönderip görüşme yaptığı biliniyor ama aynı zamanda İYİ Parti ile de temas içinde. Seçim yaklaştıkça kararını verecek."

 

Öne Çıkanlar