Aysel Doğan'ın cenazesi halktan kaçırılarak defnedildi

Aysel  Doğan'ın cenazesi halktan kaçırılarak defnedildi
11 Mayıs'ta yaşamını yitiren 2'nci Barış Grubu üyesi Aysel Doğan'ın cenazesi, kitle ile birlikte bekletildiği mezarlığın girişinden polislerce adeta halktan kaçırılarak defnedildi.

Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile 1999 yılında Avrupa’dan Türkiye’ye gelen 2’nci Barış Grubu üyesi Aysel Doğan, 11 Mayıs'ta Almanya’nın Köln kentinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Sabah saatlerinde Diyarbakır’da karşılanan Doğan’nın cenazesi,  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP bölge milletvekilleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Doğan ailesi ve çok sayıda kişi tarafından "Şehîd namirin" sloganıyla karşılanarak Diyarbakır’dan Dersim'e götürüldü.

Dersimliler tarafından Mazgirt karayolunda bulunan Seyidli Köprüsü’nde karşılanan Doğan'ın cenazesi, yol boyunca kontrol noktalarında durduruldu.

Karşılamanın ardından Doğan'ın cenazesi Dersim merkez Gazik Mahallesi'ndeki evine götürülmek üzere yola çıkarıldı. Turişmek Mahallesi girişindeki kontrol noktasında konvoy ve cenaze aracı yüzlerce polis tarafından durduruldu. Cenazenin Gazik Mahallesi'ndeki eve getirilmesine polisler tarafından izin verilmedi. Polis cenazenin Asri Mezarlığa götürülmesini istemesi üzerine kontrol noktasında yüzlerce kişi oturma eylemi başlattı.

DOĞAN’NIN EVİNDE HELALLİK ALINDI

Doğan'ın cenazesi, Dersim girişinden polislerce bekletildiği sırada, aralarında HDP Milletvekilleri Ebru Günay ile Ömer Öcalan’ın da olduğu çok sayıda kişi, Doğan’ın Gazik Mahallesi'ndeki evinde helallik aldı. Evde helallik alındığı sırada Aysel Doğan’ın ablası Mensure Doğan ile HDP Sözcüsü Ebru Günay birer konuşma gerçekleştirdi. İlk olarak konuşan Mensure Doğan, kardeşi Doğan’ın cenazesine yapılanların kabul edilemez olduğunu, yapılanların ölülere laik olmadığını söyledi.

‘DERSİM’İN DERVİŞİ AYSEL DOĞAN’

Doğan'ın ardından konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay ise, Aysel Doğan'ın ardından büyük bir direniş mirası bıraktığını söyleyerek, "Bugün aslında Aysel’in tabutunun da burada olacağını,  töreni gerçekleştirmek istiyorduk. Maalesef Dersim halkının da bildiği üzere, 1938'den bu yana her türlü Yezidliği yapan, Dersim halkının inancalarına, diline, dinine saldıran Yezid kültürü, Dersim’in Dervişi Aysel Doğan'ın evinden, ocağından helallik almasını engelledi. Dersim'e tahammülleri yok. İnançlara tahammülleri yok" sözleriyle tepki gösterdi.

POLİS CENAZE ARACINI KAÇIRDI

Helallik alındıktan sonra, kitle Pülümür Vadisi üzerinde bulunan Asri Mezarlığı'na geçti. Kitle mezarlığın önünde bekleyen yüzlerce asker-polis ve zırhlı araçla engellendi. Kitlenin bekletildiği alana daha sonra gelen cenaze aracı da polislerce mezarlık girişinde bekletildi. Uzun süreli bekleyişin ardından kitle cenaze aracı ile birlikte mezarlığın içerisine girmek istedi. Bunun üzerine sert müdahalede bulunan polis, kitleye  tazyikli su sıktı. Arbedenin sürdüğü sırada polisler alanda bekletilen cenaze aracını kaçırarak, kitleden uzaklaştırdı ve mezarlığa götürdü.

AİLESİ DIŞINDA KİMSEYE İZİN VERİLMEDİ

Kitlenin hiçbir şekilde mezarlığın içine girmesine izin vermeyen polis, sadece Doğan ailesinin katılacağı şekilde defin işlemine izin vereceğini söyledi. Alanda bulunan HDP’li vekiller tepki göstermelerine rağmen mezarlığın içine alınmadı. Böylece Aysel Doğan’nın cenazesi sadece aile bireylerinin katılımı ile defnedildi.

Kitlenin mezarlık önündeki kontrol noktasındaki bekleyişi sürerken, Ozan Yıldırım adlı bir gazetecinin de polis saldırısı sonucu fenalık geçirerek hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

 

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar