Ahmet Davutoğlu: Kamu bankaları, bankacılık sisteminden bihaber insanların elinde

Ahmet Davutoğlu: Kamu bankaları, bankacılık sisteminden bihaber insanların elinde
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kamu bankalarına yapılan atamaları eleştirdi, 'Kimse artık Türkiye'de liyakatten bahsedemez' dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kamu bankalarına son dönemde yapılan atamaları eleştirerek, kamu bankalarının mevduatının kullanımının bankacılık sisteminden bihaber insanların elinde olduğunu söyledi. 

AKP hükümetlerinde Dışişleri Bakanlığı görevinin ardından 2014'te başbakanlığa getirilen Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve parti ile yaşanan uyumsuzluğun ardından görevinden 2016 yılında ayrılmıştı. 2019 Aralık ayında da Gelecek Partisi'ni kurma başvurusunu yapmıştı.

Davutoğlu, aralık ayında Gelecek Partisi'nin tanıtımında Türkiye'nin ekonomik kriz, siyasi iktidarın tek elde toplanması ve yaygın korku atmosferi nedeniyle geri kaldığı ve sistemin değiştirilmesi çağrısında bulunmuştu. 

Davutoğlu, partisinin "ekonomide gelecek modeli"nin tanıtımı için düzenlediği basın toplantısında "Son bir hafta içinde kamu bankalarına yapılan atamalar... Bir alanda en iyi olmak diğer alanda da en iyi olacağı anlamına gelmez. Maalesef kamu bankalarının mevduatının kullanımı bankacılık sisteminden bihaber insanların elindedir. Kimse artık Türkiye'de liyakatten bahsedemez" dedi.

Halkbank  ve Vakıfbank'ın cuma akşamı KAP'a gönderdikleri genel kurul toplantısı sonuçlarına göre banka yönetim kurulu üyeliklerine yeni atamalar yapılırken, Vakıfbank yönetim kurulu üyeliğine eski güreş şampiyonu Hamza Yerlikaya bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. 

MALİ VE PARASAL GENİŞLEMEDEN KORKULMAMALI

Davutoğlu, yeni tanıttıkları ekonomi modelinde üç fazlı sekiz ilkeli bir yaklaşım içinde olduklarını belirterek, "Üç faz nedir: Roketi ateşleme ile uzaya gönderdiğinizdeki gibi, ilk ateşlemede olduğu gibi olağanüstü tedbirler fazı... İkinci faz geçiş süreci tedbirleri fazı... Üçüncüsü ise sürdürülebilirlik için ekonomiyi yörüngeye oturtmanız lazım."

Mali ve parasal genişlemeden korkulmaması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, "Ama bunu kredi olarak değil hibe olarak vermek lazım. Burada cesur olmak lazım ama bu tedbirlerin kalıcı da olmaması lazım" dedi. 

Hükümetin korona krizi sırasında ilk açıkladığı pakette konut kredileri ile ilgili bile bir maddenin olduğunu belirten Davutoğlu, "Hanehalkı borçlanmasının zaten çok yüksek olduğu bir ülkede hanehalkını borçlandırmak ikinci faza geçmeyi zorlaştırır. Halkı borçlandırıyorlar kredi ile... Hükümetin şu anda bir sonraki adımı yok" diye konuştu.

BİRİKİMLİ ENFLASYON 23 AYDA YÜZDE 29 OLDU

Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkan Yardımcısı Kerim Rota da, enflasyon yaratmak ve buna kayıtsız
kalmanın dar gelirlilere karşı işlenecek en önemli suçlardan biri olduğunu belirtti. 

TCMB'nin de yıllarca altına imza attıkları metinde enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğunu kaydeden Rota, "Ama bu bir kaç sene dışında tutmadı (2015-2016). Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinden bu yana geçen 23 ayda ortaya çıkan birikimli enflasyon yüzde 29. Yüzde 5 hedefi olan bir yerde bu oran aslında beş altı yılda olması gereken enflasyonun nerdeyse iki yılda yaratıldığını gösteriyor" dedi. 

TÜFE, mayısta gıda fiyatlarındaki öncülüğünde yüzde 0,9 beklentisinin üzerinde yüzde 1,36 artış gösterirken, yıllık enflasyonda yüzde 10,94'ten yüzde 11,39'a yükseldi. 

Rota ayrıca, asgari ücretle çalışanlara brüt ücretin net olarak ödenmesinin de vaatleri arasında yer aldığını kaydetti. 

TCMB GİBİ KURUMLARA SİYASİ MÜDAHALE EDİLMESİNE SON VERMELİYİZ

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan, her aşamasında hesap verebilir bir devletin önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: 

"Fiyat kontrolleri gibi ilkel yöntemler, denetimin adeta tehdit unsuru olarak kullandırılması, kuralların duruma ve ilgilisine göre farklılaştırılması, oyun sürerken kuralların değiştirilmesi asla kabul edilemez... Kurumların geldiği içler açısı durum beni çok üzüyor. Bu kurumların restorasyonu, ekonomide güveni sağlamak için çok önemli."

"TCMB başta olmak üzere kurumlara siyasal müdahale yapılmasını son vermeliyiz. Bu kurumlara ayrıca amaçları dışında yanlış uygulamalar dayaytılmamalıdır. Belki ikditar şu anda bundan yararlanıyor olabilir ama bunun maliyetini toplum olarak ödeyeceğimizi unutmamamız gerekiyor."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar