'Demokrasi yürüyüşü'ne destek, muhalefete 'ortak tutum' daveti

'Demokrasi yürüyüşü'ne destek, muhalefete 'ortak tutum' daveti
SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce yürüyüşün muhalefete 'ortak tutum' daveti olduğunu söylerken, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ise solun bu daveti doğru okuması gerektiğini ifade etti.

AKP-MHP iktidarının baskıcı ve irade gaspı politikalarına karşı 1 Haziran’da "Demokratik Mücadele Programı"nı açıklayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), kayyım politikasından milletvekilliklerinin düşürülmesine uzanan yönelimler karşısında çıkardığı mücadele takvimi doğrultusunda 15 Haziran’da iki koldan Ankara’ya yürüyecek.

"Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü" sloganıyla Edirne ve Hakkari’den başlatılacak bu yürüyüşler öncesinde farklı toplumsal kesimlerin kapısını çalıp, bir araya gelen HDP, iktidarın anti demokratik politikalarına karşı yükselen itirazları bu yürüyüşle bir araya getirmeyi hedefliyor. İktidar ise, Edirne, Van ve Tekirdağ valilikleri eliyle aldığı yasaklama kararıyla bu yürüyüşü engellemek istiyor. Yasak kararları ve engelleme çabalarına rağmen demokrasi yürüyüşüne yönelik destek her geçen gün büyüyor. 

YÜCE: AKP-MHP POLİTİKALARINA İTİRAZ 

Yürüyüşe destek veren Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, alınan yürüyüş kararının AKP-MHP iktidarının politikalarının geneline bir itiraz olduğunu ifade etti. Yüce, toplumun tüm kesimlerine dönük bir saldırı furyasının olduğu böylesi bir dönemde demokratik bir yürüyüşü engellemeye yönelik kararların ise hukuksuz olduğunu söyleyerek, kararlara tepki gösterdi.

HDP’nin çağrısı ve yürüyüş kararının tüm muhalefete, iktidarın politikalarına karşı ortak tutum daveti olduğunu söyleyen Yüce, "7 Haziran’dan beri bugüne hep bir saldırı oldu. Bu açıdan bu yürüyüş çağrısı tüm kutuplaştırmalara karşı bir çağrıdır. Aynı zamanda toplumda yaratılmak istenen korku ve umutsuzluğa karşı bir çağrıdır. Özellikle bu salgın süreci ile birlikte krizin derinleştiğini söylemek gerekiyor. Ayrıca sokakta herhangi bir konuda fikrini beyan eden, toplantı ve gösteri hakkını kullananlara ‘terörist’ damgası vurmaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Bu yüzden daha çok demokrasi ve barış talebimizi sokakta bütün halklarımızla daha yüksek sesle söyleme amacımız var. Bu açılardan bu yürüyüşün çok anlamlı olduğunu ve demokratik tutum belgesine tüm muhalefetin bir cevap vermesi, ortak bir yol araması gerekiyor" dedi.

‘BİRLİKTE MÜCADELEYİ ENGELLEYEMECEKLER’

Yüce, yürüyüş kararının aldığını günden beri HDP’ye yönelik artan saldırılara da dikkat çekti. Yüce, "Devletin çeşitli kanallarından bu yürüyüşü yaptırmamak için çeşitli saldırılar vardı. Bu çok şaşırdığımız bir durum olmadı. Çünkü korkuyorlar. İktidar, muhalefetin veya herhangi bir öteki sesin çıkmasından korkuyor. Sınırlama kararlarıyla HDP ve muhalefetin sesini engellenmeye çalışılıyor.  Zaten her gün benzer engellemelerle karşı karşıyayız. Ancak bu engellemelerin daha güçlü bir şekilde bir araya gelerek aşılabileceğine dair inancımızı yineliyoruz. Bu yürüyüşe karşı engellemeler koyabilirler ama halkın bir arada yaşamasını ve mücadelesini engelleyemeyecekler" ifadelerini kullandı.

GÜMÜŞTAŞ: HDP TAVIR ORTAYA KOYDU 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ise yürüyüşün içinde bulunulan döneme uygun bir müdahale olduğunu ifade etti. HDP’nin çok önemli bir siyasi irade ve tavır ortaya koyduğunu söyleyen Gümüştaş, AKP’nin halkı açlıktan ve salgından kırıma sürüklediği bir dönemden geçildiğini, yürüyüşün bu bağlamda anlamlı olduğunu vurguladı. Gümüştaş, "AKP, bu dönemde sermayeyi kurtarmaya çalıştığı kadar, faşist baskı ve politikalarını yasallaştırmanın zeminine de oluşturuyor. Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu ile parlamenter sistemin alanı daraltılmak, cinsel istismar meşrulaştırılmak isteniyor. Böyle bir yasal düzenleme hazırlanıyor. Bunların çok ötesinde aynı zamanda bekçilere silah kullanma yetkisi vererek, yeni bir durum inşa ediliyor. Tam da böyle bir dönemin ortasında demokrasi ve özgürlük güçlerine düşen meydanı, siyaseti ve halkın taleplerini, AKP-MHP faşist bloğuna bırakmamaktır. HDP, zulmün gözünün içine bakıp, faşizmin üstüne yürüye yürüye ‘varız’ diyor. Bu doğrultuda böyle bir irade ortaya koyuyor" diye konuştu.

‘YÜRÜYÜŞTE YER ALACAĞIZ’

Yürüyüşün Türkiye halklarını rahatsız edecek hiçbir şer faktörü içermediğini söyleyen Gümüştaş, "HDP’nin yürüyüş yapması herhangi bir şekilde politik atak, atılım içinde olması provokasyonla yan yana gelebilecek bir şey değil" dedi. HDP’nin memleketin en temel siyasi odağı olduğunu sözlerine ekleyen Gümüştaş, "Ezilenler adına, işçi sınıfı adına, demokrasi ve özgürlükler adına geliştirilmiş en gelişkin siyaset odağıdır. Bu siyasi odağın dışında bir denklem oluşturulmak isteniyor. Bunu kendi geleceği açısından duyduğu kaygıdan dolayı yapıyor. HDP’nin koruyucu birleşeni olarak yürüyüşte yer alacağız" diye belirtti.

‘SOL HAREKET DOĞRU OKUMALI’

Hakkari ve Edirne’den başlatılacak yürüyüş kollarında ESP ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) olarak yer alacaklarını dile getiren Gümüştaş, son olarak şunları ifade etti: "HDP, geniş bir ortaklaşma çağrısı yapıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki emekçi, sol hareketin de bunu doğru okuması ve çalışma içinde mutlaka buluşmanın, ortaklaşmanın farklı kanallarından üretilmesi çabası içinde olmalıdır." (MA)

Öne Çıkanlar