DEVA Partisi: Dar gelirlilerin konut sahibi olması imkansızlaştı
+GERÇEK- 2021 yılını, ekonomik kriz, yüzde 40’a varan enflasyon artışı, döviz kurundaki yükseliş ve temel gıda malzemelerine yapılan zamlarla kapatan Türkiye'de kriz sürüyor. Alım gücü ise her geçen gün azalıyor, ekonomik giderek derinleşiyor. Zamlar sadece gıda sektöründe değil, konut, inşaat alanında da yaşandı. son bir yılda ev fiyatları katlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en son konut kredisinde faiz indirimine gidileceğini duyurdu. Ancak bu adımın pek işe yarayacağı benzemiyor. Faiz indirimi yapılsa bile inşaat sektöründe kullanılan malzemenin yüzde 600’leri aşan zamlar ev-konut fiyatlarını yükseltiyor.
ÜLSEN: BİTMEYEN BETON AŞKI VE SAKAT YAKLAŞIM SORUNLARI DERİNLEŞTİRİYOR
Ekonomik kriz, konut alanındaki fiyat artışı ve yurttaşların yaşadığı sorunlara ilişkin açıklama yapan DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, dar gelirli yurttaşların konut sahibi olmasının imkansızlaştığını söyledi. TÜİK’in açıkladığı velilerin sahadaki krizi yansıtmadığına dikkat çeken Ülsen, "Kimse gündemi saptırmasın. Gerçek gündemimiz derin yoksulluktur" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı konut finansmanı paketine değinen Ülsen, "Kronik yüksek enflasyon ortamında bu tür kredi adımları konut fiyatlarını daha da şişirir. Bu da dar gelirlilerin konut sahibi olmasını daha da zorlaştırır. Servet dağılımını daha da bozar. Bitmeyen beton aşkı ve sakat yaklaşım sorunları çözmüyor. Tam aksine derinleştiriyor" dedi.
DAR GELİRLİNİN KONUT SAHİBİ OLMASI İMKÂNSIZ
İnşaat alanında kullanılan malzemelere yapılan zamları hatırlatan Ülsen, inşaat maliyetlerindeki yıllık artışın yüzde 102 olduğunu söyledi. İktidarın mevcut politikalarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasını "yangına benzinle gitmek" olarak nitelendiren Ülsen, bu açıklamanın yüksek olan konut fiyatını daha da tırmandırdığına dikkat çekti. Ülsen, "Üç haneli olan konut fiyat artışını daha da tırmandırıyor. Bu koşullarda dar gelirlinin konut sahibi olması imkânsız. Çözüm; ucube sistemin ve iş bilmez yönetimin sandıkta değişmesidir" ifadelerini kullandı.
TÜİK VE İŞKUR VERİLERİ ÇELİŞİYOR
Açıklamasında işsizlik sorununa da değinen Ülsen, devlet kurumları olan TÜİK ve İŞKUR’un açıkladığı veriler arasındaki çelişkiye dikkat çekti. Ülsen, şunları söyledi: "İşsiz sayısı İŞKUR’a göre 971 bin artarken, TÜİK’e göre 354 bin azalmış. Fark 1,3 milyon. Artık söze ve rakamlara ihtiyaç yok. TÜİK'e göre mart ayında dar tanımlı işsizlik yüzde 11,5’e, geniş işsizlik ise yüzde 22,7’ye çıktı. Makyajlı verilere göre bile 3,9 milyon dar tanımlı, 8,5 milyon gerçek işsiz var. Halk fakirleşmeyi iliklerine kadar yaşıyor. Hal böyleyken yüksek işsizlik ve yüksek enflasyon makyajlanarak bir yere varılamaz. Gerçek gündemimiz; işsizlik, dayanılmaz hayat pahalılığı ve bu ikisinin yol açtığı derin yoksulluktur. Danışıklı dövüşlerle kimse gündemi saptırmasın. Gerçek gündemimiz yakıcı sorunlardır."