Emek ve meslek örgütleri: Gülmen, Özakça ve Gün'ün talepleri kabul edilsin
HABER MERKEZİ - Emek ve meslek örgütleri, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın başlattıkları açlık grevinin 64’üncü gününde yüzlerce kişi ile birlikte basın açıklaması yaparak Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesi çağrısında bulundu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirler Odası (ASMMO), İl Koordinasyon Kurulu (İKK), avukat ve akademisyenler bir araya gelerek 64 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için yürüyüş yaparak basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, akademisyenler ve avukatlar katıldı. Meşrutiyet Caddesi’nde bir araya gelen yüzlerce kişi Polis engeline rağmen sloganlar ve zılgıtlar eşliğinde Yüksel Caddesi’ne yürüdü.
KESK ŞUBELERİ: BU SESİ DUYMAZDAN GELİNEMEZ
KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, burada yaptığı açıklamada açlık grevinin kritik bir aşamaya gelindiğini belirterek, "Bu gün toplumun tüm kesimleri bu eylemin haklılığı ve farkındadır. Bu eylemin hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı yapıldığının bilincindedir. Toplumun vicdanı buradadır. Hiç kimse toplum vicdanına sırtını dönemez ve yükselen bu sesi duymazdan gelemezler" dedi.
‘GEREKLİ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI’
Gülmen ve Özakça’nın bir an önce taleplerinin gerçekleşmesi yönünde çağrıda bulunan Karaman, "Bununla birlikte ihraç edilmiş tüm kamu emekçilerinin gri dönüşleri için gerekli mekanizmalar oluşturulmalıdır. Gerek toplumun gerekse bizim hükumetten beklentimiz ve isteğimiz budur" şeklinde konuştu.
‘GÜLMEN, ÖZAKÇA VE GÜN’ÜN TALEPLERİ YERİNE GETİRİLSİN’
İzmir’de de İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgür Hukukçular Platformu (ÖHP) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Halkların Köprüsü Derneği, Gülmen, Özakça ve oğlunun cenazesini almak için Dersim’de 77 gündür açlık grevinde olan Kemal Gün’ün durumuna dikkat çekti. Konak ilçesi Alsancak Semtinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamaya siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Bir dakikalık alkış ve zılgıt eyleminden sonra "Yaşamı savunuyoruz" pankartının açıldığı açıklamada, kitle adına açıklamayı TİHV yöneticisi Coşkun Üsterci yaptı.
‘YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR’
Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları tablosunun geçmişten bu güne parlak olmadığını belirten Üsterci, dokuz ayı aşkın bir süredir uygulanmakta olan OHAL ile iyice karanlık bir görünüm kazandığını dile getirdi. Muhalif gazetecilerin ve siyasetçilerin tutuklandığını, binlerce akademisyenin, yüz bini aşkın kamu çalışanı emekçinin işinden ekmeğinden edildiğini, yargı bağımsızlığının ve hukukun ayaklar altına alındığını belirten Üsterci, Gülmen ve Özakça’nın 64 gündür açlık grevinde olduğunu söyledi.
Gülmen ve Özakça’nın 184 gündür Ankara’da İnsan Hakları Anıtı önünde işlerini istediğini belirten Üsterci, Gülmen ve Özakça’nın umudu herkes için görünür hale getirdiklerini söyledi. "Bu iki kamu emekçisi 64 gündür ise açlık grevi yapıyorlar" diye sözlerini sürdüren Üsterci, şöyle devam eti: "Gelinen aşamada yaşam ile ölüm arasındaki ince sınırı çoktan aştılar. Aynı şekilde oğlunun cenazesine ulaşmak için Dersim Seyit Rıza Parkında 77 gündür açlık grevi yapan 70 yaşındaki Kemal Gün’ün de durumu yaşamsal açıdan kaygı verici kritik bir aşamaya gelmiştir. Bizler insan hakları, barış ve demokrasi savunucusu kurum ve kişiler olarak her koşulda ölümü değil Yaşamı korumak ve konuşmak istiyoruz. Bu nedenle akıl ve vicdan sahibi olan herkesi Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Kemal Gün için duyarlı olmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Çünkü yarın geç olabilir. Dolayısıyla oluşabilecek ağır ve geri dönüşü olmayan sonuçlardan bizzat hükümet sorumlu olacaktır. Hükümeti, bu görmezden gelme tutumunu sonlandırmaya davet ediyoruz."
OĞLUNUN CENAZESİ DERHAL GÜN’E TESLİM EDİLMELİ’
Kemal Gün’ün talebinin oğlunun cenazesine ulaşmak olduğunu belirten Üsterci, "Dünyanın her yerinde, var olan tüm kültürlerde yas tutmak temel bir haktır. Hiçbir devlet yurttaşlarını bu haktan mahrum bırakamaz. Oğlunun cenazesi derhal Kemal Gün’e teslim edilmelidir. Şunu çok iyi biliyoruz ki susmak onaylamaktır. Açlık grevi yapan iki kamu emekçisine ve oğlunun yasını tutmak isteyen babaya kulak verip, artık yeter diyelim" diye konuştu.
