Erdoğan hem Amerika’ya, hem Rusya’ya mahkum

Erdoğan hem Amerika’ya, hem Rusya’ya mahkum
Artı Gerçek Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ve Fehim Taştekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya zirvesi öncesi yaptığı çelişkili açıklamaları değerlendirdi.

Erdoğan New York ziyareti sırasında Amerikan Türk İş Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, pembe bir tablo çizmiş ve şunları söylemişti:

"Son dönemde yaşanan kritik gelişmeler ülkelerimiz arasındaki ortaklığın önemini bir kez daha göstermiştir. Devletler de bazı zamanlar görüş ayrılıkları yaşayabilir. Biz bunları karşılıklı saygı çerçevesinde diyalogla aşılabileceğini inanıyoruz.

Önemli olan her iki ülkede de kuvvetli siyasi anlayış ve iradenin bulunmasıdır. Biden'la 14 Haziran'da yaptığımız kapsamlı görüşmede bu konudaki irademizi teyit ettik. Sayın başkanla ekonomik ilişkilerimizin gelişmesi için mümkün... Ticaret hacmimizin 100 milyar dolara hedefe ulaşmasında mutabık kaldık."

Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada ise Kırım konusunda Rusya’yı rahatsız edecek açıklamalarda bulunmuş ve açıklamaları Moskova’dan sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu arada, Esad’ın Putin ile Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından Suriye ve Rusya’nın İdlib’i hedef alan hava saldırıları yoğunlaşmıştı.

Askeri uzman Metin Gürcan, T24 gazetesine yazdığı makalede Türkiye’nin İdlib’deki askeri durumunun giderek zorlaştığını ve bu pozisyonu korumanın giderek zorlaştığını yazmıştı. Gürcan bu gerçeği gören üç generalin bu nedenle erken emekliliğini istediğini belirterek bu generallerin büyük baskılara rağmen kararlarından caydırılamadıklarını hatırlatmıştı.

New York’ta büyük çaba harcamasına rağmen Biden ile biraraya gelme fırsatı bulamayan, ısrarlı talepleri geri çevrilen Erdoğan, Türkiye’ye döndükten sonra Amerika’ya sert bir çıkışta bulunup Putin’e sevgi mesajlarını gönderdi. Rusya’nın Türkiye’nin domateslerini virüslü bulup geri gönderdiği gün Erdoğan şunları söyledi:

"Ben şu ana kadar ABD'deki liderlerin hiçbiriyle böyle bir durumu yaşamadım. Şu anda maalesef böyle bir durumdayız ve ABD'de bizim münasebetlerimiz iki NATO ülkesi olarak burada olmamalı. Maalesef ABD şu anda terör örgütlerine beklenenin çok çok üstünde destek veriyor. Mücadeleyi bırakın onlara yüklü miktarda silah, araç gereç destekleri veriyor.

Burada da yine aynen benim Sayın Putin'den beklentilerimiz çok daha farklı. Suriye'de rejim maalesef, ülkemizin güneyinde tehdit oluşturuyor. Dost ülke olarak da Sayın Putin'den daha doğrusu Rusya'dan farklı yaklaşımlar bekliyorum. Bu mücadeleyi de güneyde birlikte yürütmemiz lazım. ABD, Suriye'yle de pek ilintili değil. Burada şu an İran, Rusya ve biz varız. Orayı da bir barış havzası haline getireceksek aramızda görüşmemiz şart ve bunları görüşeceğiz. Rusya ile ikili münasebetlerimizi çok daha ileri taşıma isteğindeyiz."

Bu tabloyu değerlendiren Taştekin, "devlet ciddiyeti ile bağdaşmayacak bir tutum" değerlendirmesinde bulundu. Taştekin’in konuşmasının başlıkları şöyle:

New York’ta Türkiye açısından bir fiyasko yaşandı.

Erdoğan çok ısrar etti ama Biden’la görüşemedi.

Kırım konusu rahatsız ederse Rusya Kürt kartını açabilir.

Esad-Putin görüşmesi İdlib açısından çok önemli.

İdlib’e önceki gün 140 hava saldırısı gerçekleşti.

Biden’ın tavrı Putin’in elini güçlendirdi.

Erdoğan hem Amerika’ya, hem Rusya’ya mahkum.

Erdoğan’ın büyük hataları Rusya’yı Ortadoğu’da aktör yaptı.

Türkiye’de devlet mantığı kayboldu.

Erdoğan, bölgede İsrail’i güçlü hale getirdi.

Putin zayıf bir Erdoğan’ın iktidarı kaybetmesini istemez, İdlib’te geri adım attıracaktır.

Erdoğan Türkiyesi diplomaside Don Kişot’luk yapıyor.

 

 

Öne Çıkanlar