Gülçin Avşar: ‘İstanbul Sözleşmesi’ne sonuna kadar sahip çıkıyoruz, mutlaka döneceğiz’

Gülçin Avşar: ‘İstanbul Sözleşmesi’ne sonuna kadar sahip çıkıyoruz, mutlaka döneceğiz’
Toplumsal cinsiyet eşitliğine önem verdiklerini ifaden Gülçin Avşar, hem bir kadın hukukçu hem de DEVA GMYK üyesi olarak İstanbul Sözleşmesi’ne sonuna kadar sahip çıktığını söyledi

Gündemin Gerçekleri’nde DEVA Partisi Genel Merkez Yürütme Kurulu üyesi, avukat Gülçin Avşar’la toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere hukuk gündemini değerlendirdik. Gündemin en yakıcı konuları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem modeli, KHK’lıların "sivil ölüme" mahkum edilmesi ve bütün bu konulara dair DEVA’nın neler yapmayı planladığını da konuştuk.

Gülçin Avşar, DEVA’nın "Kadın Kolu" kurmayan tek parti olduğunu söylerken "kadınları kendi içinde sosyalleştirmek" diye bir düşüncelerinin hiç olmadığını, en yüksek kotanın kendi partilerinde bulunduğunu, ayrıca ilerleyen senelerde temsili yarı yarıya yapmayı hedeflediklerini belirtti.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine önem verdiklerini ifaden Gülçin Avşar, hem bir kadın hukukçu hem de DEVA GMYK üyesi olarak İstanbul Sözleşmesi’ne sonuna kadar sahip çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı’nın iptal kararının iptal edilmesi için Danıştay’a dava açan ilk partinin DEVA olduğunu söylerken bu sözleşmenin özellikle ev içi şiddete karşı mağdurları korumayı amaçladığını ifade etti.

ALTI SİYASİ PARTİ YANYANA

Altı partinin biraya geldiği mutabakat metninde İstanbul Sözleşmesi’ne doğrudan bir atıf olmamasına dair eleştirilere de metindeki "uluslararası sözleşmeler" maddesini hatırlatarak cevap verirken "birbirinden farklı altı siyasi parti doğal rekabet öncesinde biraraya geliyorsa ülke alarm veriyor demektir," dedi.

Altı partinin biraraya gelmek zorunda kalmasını ise şu sözlerle anlattı: "Bu partileri biraraya getiren güç, bugünün Türkiyesi'nin bizlere, bir sonraki nesle bir hayat sunamamasıdır."

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Modeli’nde"uluslararası anlaşmalarla çelişen hükümler veren hakimler şayet bir tazminata yol açarlarsa kendileri ödemek zorunda kalacaklar" maddesinin önemine değinen Avşar, altı farklı partinin bu kadar geniş ve somut önerilerle bir metinde uzlaşmasını çok önemli gördüğünü vurguladı.

AKP’nin ise bir türlü kendi önerisini getiremediğini hatırlatırken Ukrayna’daki savaşla çakışan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Modeli duyurusunun toplumda günden güne daha büyük bir etki uyandıracağını düşündüğünü söyledi.

'SİVİL ÖLÜME' TERK EDİLEN KHK’LILAR

Serap Yazıcı’nın tabiriyle "sivil ölüme" mahkum edilen KHK’lıların konumuna da değinen Avşar, bu uygulamayı Seyid Rıza’nın "bu zulümdür," sözleriyle nitelemek gerektiğini ifade etti. "15 Temmuz’la hayatımıza giren KHK, mutat bir şeymiş gibi kullanılmaya başlandı," diyen Avşar, "darbeye karışanları tasfiye etmek amacıyla kullanıldığı söylense de bugün Barış İçin Akademisyenler’e karşı bile kullanılır oldu," diyerek KHK uygulamasına dair tepkisini gösterdi.

En genç "Yetmez Ama Evet’çi" diye bilinen Gülçin Avşar, izleyicilerden gelen bir soru üzerine, "yetmez" demenin önemine değinip, bugünkü girişimleri de YAE diye düşünmemiz, daha fazlasını talep etmemiz gerekiyor açıklamasında bulundu.

HUKUK EYLEM PLANI

DEVA yakın bir sürede Hukuk Eylem Planı’nı kamuoyuna açıklayacağını söylerken sahada büyük bir destekle karşılaştıklarını ve bugünkü anketlerde "Kararsız" gözüken seçmenin kendilerine oy vereceğini düşündüğünü ifade etti.

Gülçin Avşar, bir hukukçu olarak Ukrayna savaşıyla beraber Türkiye’ye gelmeye başlayan mülkecilere sahip çıkmamız gerektiğini de sözlerine ekledi. Mültecilere yönelik düşmanlığın insan haklarına aşrı olduğunu belirten Gülçin Avşar, Türkiye’nin savaştan kaçan insanlara yardım etmesi gerektiğini ifade etti.

 

 

Öne Çıkanlar