'Güvencemiz yok, risk altındayız'

'Güvencemiz yok, risk altındayız'
Hastanelerde çalışan işçiler iş yüklerinin artmasından ve koruyucu ekipman yokluğundan şikâyetçi.

Hastanelerin temizlik, hasta bakıcı, güvenlik, sekreterlik gibi bölümlerinde çalışan işçiler, koronavirüs salgının ardından iş yüklerinin arttığını, koruycu ekipman yetersizliği nedeniyle büyük risk altında çalışmak zorunda kaldıklarını vurguluyor. İş güvencelerinin olmadığına dikkat çeken bir hasta bakıcısı, "Hiçbir şekilde söz hakkımız yok, izinler değişiyor, özlük haklarımız bir anda yok oluyor.

Yoğun bakımda hastanın idrar, kolostomi torbası ve çarşaf değişimi gibi her türlü işi yapıyoruz, ama korunmamız yetersiz. Bizi de unutmayın" çağrısında bulundu. Hastanelerin pek çok bölümünde KHK ile 4D statüsü verilen işçiler ve taşeron çalışanlar, koronavirüs salgını sırasında ihmal edildiklerini söylüyor. Bu çalışanlardan biri de Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 yıldır hasta bakıcı olarak çalışan ve iş güvencesi olmadığı için ismini vermek istemeyen bir işçi.

Sibel Bahçetepe'nin Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, hastanede 200’e yakın koronavirüs hastasının olduğunu ve yoğun bakımlarda bu hastalarla karşı karşıya kaldığını anlatan işçi, "KHK statüsündeki taşeron çalışanım. Sözde kadro denildi, şahane bir kadro verildi! Biz şu an asgari ücretin bile altında çalışıyoruz" diyor. Yoğun bir şekilde personel eksikliği ile çalıştıkları, hiçbir şekilde söz haklarının olmadığını söyleşen işçi, "İzinler değişiyor, özlük haklarımız bir anda yok oluyor haberimiz yok... Korona hastalarının olduğu bölüme giriyoruz. Hastanın idrar, kolostomi (bağırsağı vücudun dışına alınan hastaların kullandığı torba) torbası ve çarşaf değişimi gibi her türlü işi yapıyoruz, ama N95 maskemiz bile yok" dedi.

‘SAĞLIKÇILARA TEST YOK’ 

Kendi çalıştığı hastanede 2-3 doktora da koronavirüs teşhisi konulduğunu ve karantinaya alındığını söyleyen işçi, "Birkaç hemşire arkadaşın ateşleri yükseldi, öksürükleri var ama test yapılmadı. Bize test yapmıyorlar. 3 çocuğum var. Eşimle çocuklarım ablamda kalıyor. Ben kendi evimde kendimi karantinaya aldım. Televizyonda çıkıp şöyle önlemler alıyoruz falan deniyor hiçbir şey ekranda gözüktüğü gibi değil" diyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise taşeron işçilerin kişisel koruyucu ekipman ve pek çok çalışma alanında sorunlarının olduğunu ancak güvencesizlikten ve işsiz kalma korkusuyla hak arama ya da itiraz arama noktasında ciddi çekinceler yaşadıklarını anlatıyor. Erden, "Hastanelerin hemen hemen hepsinde temizlik, yemekhane, görüntüleme ve laborotuvar taşeron şirket üzerinden çalışıyor. Sağlık işi bir ekip işidir. Bu halka bir yerden koparsa sağlık hizmeti aksar. Taşeron çalışan arkadaşlarımız da bu ekibin önemli bir parçasıdır. Biz sağlık alanında yapılan bütün uygulamaların ayrımsız yapılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. DİSK’e bağlı Sosyal İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Cemal Bilgin de sağlıkta taşeron firma çalışanlarının KHK ile 4D işçi stasütüne geçtiklerini ancak halen kadrolu ve iş güvenceleri olmadığı için bazı haklardan yararlanamadıklarını anlatıyor.

 

Öne Çıkanlar