HDP'li Temel: Bahçeli devlet içindeki Özel Harp Dairesi'nin sözcülüğünü yapıyor

HDP'li Temel: Bahçeli devlet içindeki Özel Harp Dairesi'nin sözcülüğünü yapıyor
HDP'li Tayip Temel, partilerine yönelik İzmir'de yapılan saldırı ve katledilen Deniz Poyraz'a ilişkin MHP lideri Bahçeli'nin açıklamalarını değerlendirdi.

HDP Basından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Tayip Temel, İzmir’de partilerine yönelik saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilesi, katil Onur Gencer'in profili ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin saldırıya ilişkin açıklamalarına dair Yeni Yaşam gazetesinden Hüseyin K. Akçadağ’a konuştu.

Temel, İzmir saldırısının iktidar ortaklarının uzun bir süredir partilerine yönelik sürdürdükleri ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı söylemlerin bir sonucu olduğunu söyledi. Temel, bu söylemlerin saldırının psikolojik ve politik ortamını sağladığını vurguladu.

‘AMAÇ HDP’Yİ ETKİSİZ HALE GETİRMEK’

İktidar blokunun Meclis kürsüsünde bile partilerine karşı, taraftar ve üyelerine karşı katliam çağrısı yaptığına dikkati çeken Temel, saldırının amacını "Bu saldırıda maksat muhalefetin dinamik unsuru olan HDP’yi etkisiz hale getirmektir. Siyasi arenada HDP ile mücadele argümanlarına sahip olmayan, heybesinde toplumu ikna edecek hiçbir vaadi bulunmayan iktidarın partimizi kuşatma çabasıdır. Küçük ortak MHP tetikçi olarak kullanılıyor. MHP’liler bazen gruplar halinde parti binalarımızın önünde toplanarak saldırı girişiminde bulunmaktadır, bazen mahkeme salonlarında provokasyon peşinde koşmaktadırlar. Bu olay partimize yönelik katliam çağrılarının somut cinayete dönüşmüş halidir. Bu saldırı iktidar bloku içinde kendi ikballeri için gözü kara biçimde bütün ülkeyi yangın yerine çevirebilecek şer odaklarının olduğunu gösteren bir saldırı. Aslında bütün muhalefete İzmir üzerinden mesaj veriyorlar" sözleriyle dile getirdi.

Temel, saldırı için neden İzmir’in seçildiği sorusuna ise şu yanıtı verdi: "İzmir’i seçmelerinin nedeni şu. Bir: İzmir HDP’nin diğer demokrasi güçleri ile en yakın bağ kurduğu illerden biri. HDP’nin Türkiyelileşme perspektifi açısından örnek olacak bir kent. 

İki: İzmir, AKP ve MHP’nin yıllardır uğraşmalarına rağmen düşüremedikleri bir kent. Dolayısıyla kentte HDP’ye ve diğer demokrasi güçlerine gözdağı vermeyi hedefleyen bir saldırı. Bu saldırı ile HDP’yi ve HDP’lileri selam verilmez hale getirmek istediler. Tabi halkın büyük sahiplenmesi, muhalefetin büyük sahiplenmesi ile bu oyun İzmir’de büyük oranda boşa çıkarıldı."

‘ÖZEL HARP SÖZCÜSÜDÜR’

Benzeri bir saldırılar bekleyip, beklemedikleri de sorulan Temel, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının bu saldırıların devlet içindeki Özel Harp Dairesi elemanlarınca düzenlendiğini gösterdiği belirtti. Temel, "Kesinlikle ve kesinlikle Devlet Bahçeli devlet içindeki Özel Harp Dairesi’nin sözcülüğünü yapıyor. Öyle rastgele konuşmuyor. Devlet Bahçeli, özel planlanmış politikaları yer yer AKP ile birlikte, yer yer AKP’ye rağmen dillendirmektedir. Çünkü yer yer AKP’yi de hedefleyen üsluplar kullanıyor. Yani devletin derinliklerinde pişen, Özel Harp Dairesi tarafından bir özel savaş politikasına dönüştürülen planları kamuoyu önünde deklare eden kişidir Devlet Bahçeli. Siyasetçi kılığında bir Özel Harp sözcüsüdür. Bu pespaye saldırılarla kimseye geri adım attıramazlar. Toplum ne olursa olsun bu oyunları bozacak güçtedir. HDP ve demokrasi güçleri kıran kırana bir mücadele yürütüyor ve bu oyunu boşa çıkaracak güce ve kudrette sahiptir. İsteseler de bu saldırıları sürdüremeyeceklerdir. Toplumsal örgütlenmeyle, toplumsal direnişle püskürteceğiz bu saldırıları, püskürtüyoruz" diye konuştu.

'İKTİDARIN NİYETLERİNİN FARKINDA BİR MUHALEFET VAR AMA DAHA NET DAHA CESUR POZİSYONA GELMELİ'

Temel, Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerin maruz kaldıkları saldırıya dair tutumları konusunda ise kimi eleştirilerde bulundu.

"Muhalefet partilerinin elbette daha cesur, daha ilkeli ve net bir tutum almaları gerekiyor" diyen Temel, şunları söyledi: "Ama hem geliştirdiğimiz birebir ilişkiler boyutu ile hem ziyaretler sırasında ortaya çıkan değerlendirmeler boyutu ile oyunun derinliğinin ve büyüklüğünün farkında olan bir muhalefet gerçeği olduğunu görüyoruz. (Zaten bu durum iktidarı çıldırtıyor.) Yani oyuna gelmeyen, karanlık planların farkında olan bir muhalefet var. Bu defa 7 Haziran 2015 seçimlerinde uyguladıkları senaryoya benzer bir senaryoyu yürürlüğe koyamayacaklar. İktidarın niyetlerinin farkında bir muhalefet var. Ama daha cesur, daha net tavır alan bir pozisyona gelmeli muhalefet. Çünkü HDP’ye sıkılan her kurşun demokratik muhalefete sıkılmış bir kurşundur. Zaten günlük politikada da CHP’yi HDP ile dövüyor, İYİ Parti’yi CHP ile dövüyor. Muhalefet içinde çatlak yaratarak kendi gücünü konsolide etmeye çalışıyor. Sonuç olarak muhalefetin daha dik ve net olduğunu söylemek lazım."

‘KURT PROFİLİ KİMSEYİ YANILTMASIN!’

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Temel, Deniz Poyrazı’ı katleden Onur Gencer’in profili hakkında da dikkat çekici sözler sarf etti. Temel, bu konuda söyledi: 
 
"Bu profil bize şunu söylüyor ki, ne kadar bireysel bir saldırı gibi göstermek isterlerse istesinler, örgütlü bir saldırı olduğu belli. Bu kişi özel olarak eğitilmiş bir Özel Harp elemanı. Ve kesinlikle bu eylemi talimatla gerçekleştirmiş. Bir yalnız kurt profili çizmeye çalışması kimseyi aldatmamalıdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin katledilen arkadaşımızla ilgili sarf ettiği sözler, bu tetikçilerin nasıl talimatlandırıldığını ve psikolojik olarak nasıl hazırlandığını da göstermektedir.  Donanımlı, eğitimli bir saldırgan profil görüyoruz. Üç ay boyunca cinayetin planlamasını soğuk kanlı bir şekilde yapmış. Suriye’ye sağlıkçı olarak gönderildiği söyleniyor. Ancak orada askeri eğitim almış, sağlıkçılığın bir kamuflaj olduğu belli. (Bu sağlık(!) memurunun orada ne kadar insanın canına kıydığı da ortaya çıkacaktır.) Suriye bir laboratuvar olarak kullanılıyor. Bunun gibi katiller orada ideolojik olarak, psikolojik olarak özel bir eğitimden geçiriliyor. Fotoğraflardaki kurt işareti onun siyasi aidiyetini de gösteriyor. Dolayısı ile devletin himayesinde eğitilmiş, hazırlanmış, donatılmış, gerekli araçları temin edilmiş bir eleman. Saldırı planını hazırlarken kaldığı otel İzmir Valiliği’ne ait. Valiliğin onayı ile insanların kalabildiği bir otel. Bu profil olayın devlet işi olduğunu gösteriyor."

Öne Çıkanlar