Hulusi Akar Roboski'yi 'Ankara’nın karanlık dehlizlerinde bıraktı'

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- CHP Milletvekili Levent Gök’ün Uludere’de adaletin nasıl sağlanacağı konusundaki ısrarlı sorularını Meclis’te yanıtlamayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yazılı olarak gönderdiği yanıtta "kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir" demekle yetindi.

Bakan Akar’ın CHP’li Levent Gök’ün sorusuna yazılı olarak ilettiği tek cümlelik yanıt şöyle:

"Olay vuku bulduğunda konu adli mercilere intikal ettirilmiş olup, adli mercilerce "kovuşturmaya yer
olmadığı" kararı verilmiştir."

GÖK ‘ADALETİ NASIL TESİS EDECEKSİNİZ?’ DİYE SORMUŞTU

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a 34 köylünün savaş uçaklarıyla bombalandığı Roboski katliamına dair sorular yöneltmişti.

Uludere’deki ailelerin 9 yıldır adalet beklediğini söyleyen Gök, "Siz olayda harekât emrinin alınmasında sıralı hiyerarşide önemli bir konumda olan bir kişi olarak, Genelkurmay İkinci Başkanı olarak ve şu anda Hükûmetin bir Bakanı olarak karanlık dehlizlerde kalmaması için bu olayla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? Adaleti nasıl tesis edeceksiniz? Vicdani sorumluluğunuz size ne yapmanız gerektiğini söylüyor? Ailelerin ve orada yaşayan köylülerimizin, yurttaşlarımızın duygusal kopuşa uğramamaları açısından bu olayı aydınlatmak için bildiklerinizi kamuoyuyla paylaşmaya hazır mısınız?" diye sormuştu.

HULUSİ AKAR YANIT VERMEDİ

Bakan Akar, Gök’ün sorularına yanıt vermeden konuşmasını bitirirken, Levent Gök’ün meclis tutanaklarına şöyle yansıyan ısrarları da sonuçsuz kalmıştı:

"LEVENT GÖK (Ankara) – Sayın Başkan…

BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sayın Gök, tamamladık görüşmeleri.

LEVENT GÖK (Ankara) – Biliyorum ama Sayın Başkan, Uludere gibi önemli bir konuda…

BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Böyle bir usulümüz yok, yazılı bir şey gelecektir mutlaka.

LEVENT GÖK (Ankara) – Herhâlde gelir ama en rahat cevap vereceği bir konudur Sayın Bakanın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Bakanımızın takdirinde, mutlaka yazılı cevaplar gelecektir. Böyle bir
usulümüz yok, rica ediyorum Sayın Gök.

LEVENT GÖK (Ankara) – Uludere’yle ilgili…

AYŞE KEŞİR (Düzce) – Oylamaya başlayın Sayın Başkan. 

BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sayın milletvekilleri, şimdi oylamalara geçiyoruz."

ROBOSKİ’NİN FAİLLERİ CEZASIZ KALDI

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde sınır ticareti yapan köylüler, 28 Aralık 2011 tarihinde sınırdan geçtikleri sırada TSK’nın savaş uçakları tarafından bombalandı. Katliamda 19’u çocuk 34 kişi
yaşamını yitirdi.

Olayın ardından bölgeye hiçbir yardım görevlisi gönderilmedi. Bazı yaralılar donarak yaşamını yitirdi. Aileler, cenazelerini katırlarla taşımak zorunda kaldı. TV kanalları, yaşananları ancak 12 saat sonra TSK’nın açıklamasıyla duyurdu. TSK açıklamasında, "Bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiş ve saat 21.37-22.24 arasında hedef ateş altına alınmıştır." deniliyordu.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk açıklamasında Genelkurmay Başkanı’na teşekkür ederken, çözüm sürecinde ise "Bu olayın failleri Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak" dedi.

Ancak Roboski katliamının failleri cezasız kaldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Ocak 2012’de başlattığı soruşturmayı, Haziran 2013’te görevsizlik kararıyla Genelkurmay Askeri Savcılığına gönderdi. Askeri Savcılık, soruşturmayı 6 ayda tamamladı. Dosyada şüpheli olarak adları geçen Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker, 2. Ordu Harekât Kurmay Başkanı Tuğgeneral Halil Erkek ve 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu hakkında "kovuşturmaya yer olmadığı" kararını verdi. Ailelerin itirazı da reddedildi.

Aileler soruşturmadan sonuç alınamayınca dosyayı Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. AYM, 2016 yılında, avukat vekâletnamelerinden 3’ünün 2 gün geç sunulması nedeniyle "eksik evrak" gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Bunun üzerine dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. AİHM, 2018 yılında avukatların eksik belgeleri iki gün geciktirmesini gerekçe göstererek başvuruyu reddetti.