İddia: Vakıfbank Katarlılar'a mı satılacak?

İddia: Vakıfbank Katarlılar'a mı satılacak?
Vakıfbank'ın yüzde 58,5 hissesinin Hazine ve Maliye Bakanlığı'na devredilmesinin ardında Katar’ın Türkiye’deki bir bankaya ortak olma isteği olduğu iddia ediliyor...

ARTI GERÇEK - Bu hafta yapılan bir açıklama ile Vakıfbank’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan yüzde 58,5 oranındaki A ve B grubu hisselerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na devredilmesine karar verildi. Karar gece yarısı Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Kararı olarak yayımlandı.

Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Lütfü Çelebi, 22 Ekim 2019'da Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, geçen yıl yaşanan kur krizini hatırlatarak, kur atağından bugüne kadar karlılığı bir yana bırakarak, Türkiye bilançosuna odaklandıklarını söylemiş, "Karlılığı bir tarafa bıraktık. Biz de 4-5 milyar lira kar etmesini bilirdik. Üreten ve katma değer yaratanın yanında yer almayı tercih ettik" demişti.

Açıklamaların ardından Vakıfbank'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'na devredilmesi beraberinde "patronlara kredi dağıtılıp yükü Hazine'ye mi bırakılacak" sorusunu da getirdi. Özellikle kamu bankaları bu yıl geri ödenmeme riskini de göze alarak kredi pompalamaya devam etmiş, buna karşılık özel bankalar frene basmıştı. Bu durum aynı zamanda Merkez Bankası verilerine de yansıdı.

Mali olmayan kuruluşlara verilen yani özetle bankaların kendi arasında verdikleri krediler hariç tutulduğunda kamu mevduat bankalarının kredi hacmi yüzde 24 artarken özel bankaların kredi hacmindeki artış yüzde 2 ile sınırlı kalmış durumda. Kasım ayındaki yıllık enflasyonun yüzde 10,6 olduğu düşünülürse özel mevduat bankaların kredi hacmi reel olarak gerilemiş durumda.

Uzun zamandır planlandığı gibi, Vakıfbank’taki vakıf hisselerinin Hazine’ye devri gerçekleştirildi. Bu kararın Vakıfbank’ın yabancı sermayeye satışı amacıyla alındığı tahmin ediliyor.

VAKIFBANK'IN ACİL SERMAYE DESTEĞİNE İHTİYACI VAR

Ekonomi yazarı Erdal Sağlam'ın Deutsche Welle Türkçe'de yer alan analiz yazısı şöyle:

"Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki yüzde 58,5 oranındaki hissesi Hazine’ye devredildi. Bu kararın ardından, yeni yılda Hazine’nin Vakıfbank’taki hisselerinin tamamı ya da bir bölümünü satacağı, buradan elde edilecek gelirle 2020 yılında artacak bütçe açığının bir bölümünü karşılamaya çalışacağı yorumları yapılıyor.

AKP iktidarı uzun zamandır Vakıfbank’taki vakıflara ait hisseleri Hazine’ye almak istiyordu. 2013 yılında Ali Babacan’ın "Anayasa Mahkemesi'nden çıkan kararla bu yolun açıldığını" söylediğini biliyoruz. 24 Aralık 2017 tarihinde çıkan bir kararname ile Vakıfbank’ın hisselerini devralacak Hazine’nin, bu satın almanın bedelini nakit olarak ödemeyip, beş ayrı vadede çıkarılacak kira sertifikaları ile ödeyeceği hükme bağlanmıştı. Bu kararnamede Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verilecek kira sertifikalarının borçlanmaya yazılmayacağı dolayısıyla iç borcu artırmadan yapılacak olması da dikkat çekmişti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün vakıflara olan katkısı da dahil, faaliyetlerini kira sertifikalarını nakde çevirerek devam ettirmesi öngörülmüştü.

HÜKÜMET ACELE EDİYOR

Hükümet uzun zamandır düşündüğü bu kararı şimdi sürpriz bir zamanlama ile hayata geçirmeye başladı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bir hafta içinde devir işleminin tamamlanmasını öngörüyor. Uzun zamandır planladığı kararı ancak yıllar sonra hayata geçirmeye karar veren hükümetin, devir işleminin bu kadar çabuk tamamlanmasını istemesi ise ayrıca dikkat çekici.

Yüzde 25,22 oranındaki hissesi halka açık olan Vakıfbank’taki ağırlık hisselerinin Hazine’ye geçişi ardından birçok yorum yapılıyor. Uzun zamandır sermaye yeterliliği noksanlığı ile dikkat çeken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yakından takip edilen Vakıfbank’ın acil sermaye desteğine ihtiyaç duyduğu biliniyor. Hazine, sermaye desteği ihtiyacını karşılamak için hisselerin kendisine devredilmesini şart koşuyordu. Ancak başlangıçta sermaye desteği için planlanan bu operasyonun son dönemde büyüyen bütçe açığının kapatılmasına katkı ve diğer kamu bankaları gibi kredi hacmini artırması amacına dönük planlanmaya başladığı açık.

KATAR-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ: HÜKÜMETİN ASIL AMACI NE?

Vakıfbank’taki hisselerin Hazine’ye geçmesiyle, sermaye yapısı güçlendirilecek Vakıfbank’ın daha geniş bir kredi hacmine kavuşturulmaya çalışılacağı yorumları yapan sektör yetkilileri var. Böylece kamu bankaları kanalıyla ekonominin canlandırılması hedefine Vakıfbank’ın dahil edileceğini söylüyorlar.

Öte yandan, Vakıfbank’ın kârının da bütçeye alınmasının hedeflenmiş olacağını belirtenler de var. Ancak Vakıfbank’ın bu yılın ilk üç çeyreğindeki kârının 503 milyon TL olarak belirlendiği, bunun bütçe açığına önemli bir katkı yapmayacağı, ayrıca kârın zaten sermayenin artırılmasında kullanılması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, bu amacın fazla geçerli olamayacağı görülüyor.

"Peki, hükümetin asıl amacı nedir?" diye bakıldığında, özelleştirme ya da satış ihtimalleri ağırlık kazanıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 26 Kasım’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2020 bütçesi için yaptığı konuşmada, yeni yılda "yeni özelleştirme ve halka arzlarla bütçeye katkı sağlanacağını" belirtmişti. İşte Vakıfbank’ın ağırlıklı hissesine Hazine’nin sahip olmasıyla birlikte bu yolun açılabileceği görülüyor.

Daha önceden satış için bir hazırlık var mı diye düşünüldüğünde ise bankacıların aklına uzun zamandır, "Katar sermayesinin Türkiye’de yatırım için finans şirketi aradığı" söylentileri, geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Berat Albayrak’ın Katar’a yaptığı ziyaret ardından Katar’dan gelen "Türkiye’ye fon akışını artıracakları" yönünde çıkan haberler geliyor.

BİR KATAR BANKASI TÜRKİYE'DE BANKA ALMAK İSTİYOR

Türkiye’de Katar sermayesiyle finans kesiminde faaliyet gösteren bir bankacıya konuyu danıştığımda, kendisinin yeni bir Katar bankasının Türkiye’de banka satın alacağı duyumu olmadığını söyledi. Ancak aynı bankacı, Katar’ın kamu fonlarının Türkiye’deki bir bankaya ortak olmak için kullanılabileceğini, bunun siyasi bir karar olacağını da belirtti.

Bütün bu gelişmeler ışığında kararın, "Vakıfbank’ın satışı ile bütçeye gelir sağlanması amacı taşıdığı" ihtimali öne çıkıyor. Yüzde 25 oranında halka açık hissesi bulunan Vakıfbank’ta, yüzde 40-50 arasında hisseye sahip olan bir kişi ya da şirket, Vakıfbank’ın yönetimine sahip olabilir. Böylece Hazine’nin Banka’nın yüzde 50’sinden daha azını satarak ciddi gelir elde etmesi mümkün olabileceği gibi, kalan hisselerin yeniden halka arzı da yapılıp, ek gelir elde edilebilir.

Böyle bir formül hayata geçirilerek, Merkez Bankası’nın kâr ve ihtiyat akçeleri alınmasına rağmen büyüyen bütçe açıkları biraz kapatılıp, hem de yabancı sermaye girişiyle, kurlarda son dönemde görülen görece istikrarın korunması adına önemli bir adım amaçlanmış olabilir."

SON GÜMÜŞLER BİRER BİRER DEVREDİLİYOR

Vakıfbank'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'na devredilmesini yorumlayan CHP sözcüsü Faik Öztrak ise, "Milletin elindeki son gümüşler birer birer fona devrediliyor" dedi. Öztrak, açıklamasında, "Vakıfbank’ı önce damadın yönettiği Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, sonra kayınpeder ve damadın beraber yönettiği kara kutu Varlık Fonu’na alma operasyonu başladı. Ziraat ve Halkbank’tan sonra sıra Vakıfbank..." diyerek sürdürdü.

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise, "Kamu bankaları uzunca bir süredir yandaşlara karşılıksız kredi tahsisi için kullanılıyordu. Orada deniz bitince şimdi oyunda ikinci perde başladı. Bankaların zararları hazineye devredilmiş oluyor. Borç artık 82 milyonun. Hayırlı olsun" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar