Barış sürecinden sonra yaklaşık 3 bin kişi öldü

GÜNCEL - Dünya genelindeki çatışmaları ve anlaşmazlıkları önlemek için faaliyet gösteren Brüksel merkezli sivil toplum kuruluşu, Uluslararası Kriz Grubu (ICG), Ankara ve PKK arasındaki barış sürecinin sona ermesinin ikinci yıl dönümü nedeniyle bir rapor yayımladı.

Uluslararası Kriz Grubu'nun raporunda, barış sürecinin sona ermesinden bu yana 2 bin 981 bin kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

BBC Türkçe’nin haberleştirdiği raporda AKP'nin yerel yöneticilerine yönelik saldırıların partiye desteği artırdığına dikkat çekilirken, 'Yasal Kürt hareketinin marjinalleştirilmesinin şiddete başvurmayı meşrulaştırabileceği ve PKK'ye katılımı artırabileceği' belirtiliyor.

TEK YOL MÜZAKERE

Raporda müzakerelere yeniden dönülmesi çatışmanın sonlanması için tek yol olarak gösteriliyor. Ancak "Şiddetin yakın zamanda azalması pek mümkün gözükmüyor" deniyor.

ÖLENLERİN BİR ÇOĞU 'MENSUBİYETİ BİLİNMEYEN GENÇLER' OLARAK TANIMLANMIŞ

Açık kaynak verilerin analizine dayanarak hazırlanan raporda iki yıl içinde düzenlenen operasyonlar ve çatışmalarda hayatını kaybeden 2 bin 981 kişiden bin 378 kişinin PKK'li, 976 kişinin güvenlik gücü, 408 kişinin de sivil halk olduğu, 219 kişinin ise 'mensubiyeti bilinmeyen gençler' olduğu belirtiliyor. 'Mensubiyeti bilinmeyen gençler' olarak tanımlanan ve yaşları 16-35 olarak tanımlanan bu kişilerin sivil mi yoksa PKK'li mi olduğunun belirlenemediği kaydediliyor.

2016 yılının Şubat-Mayıs tarihleri arasında yaşanan çatışmaların 33 yıllık tarihinde, ilk kez bölgedeki bazı kentsel bölgelere sıçradığına dikkat çekilen raporda, ölümlerin üçte birinin Hakkari'nin Yüksekova ilçesi, Şırnak'ın merkez ile Cizre ve Silopi ilçelerinde, Mardin'in Nusaybin ilçesinde ve Diyarbakır'ın Sur ilçesinde gerçekleştiği kaydediliyor.

ÖLÜMLERİN YÜZDE 90'I KIRSAL ALANDA GERÇEKLEŞTİ

Haziran 2016'da çatışmaların yeniden kırsal alanlara kaydığının belirtildiği raporda o zamandan beri, yaşanan ölümlerin yüzde 90'ının bölgenin kırsal alanlarında gerçekleştiği belirtiliyor.

PKK'nin Aralık 2016'dan beri kentsel bölgelerde saldırı gerçekleştirmediğine dikkat çekilen raporda, neden olarak 'ABD'nin baskısı', 'TSK'nın yoğun operasyonları' ve 'PKK'nin stratejik değerlendirmelerinin' rol oynadığı kaydediliyor.

ÇATIŞMALARIN YARATTIĞI 5 SONUÇ

Raporda son iki yılda toplanan verilerden ortaya çıkan sonuç 5 madde de özetleniyor:

"PKK'nin AKP'nin yerel yöneticilerine yönelik saldırıları milliyetçi duyguları arttırıyor."

"AKP'nin yerel temsilcilerine düzenlenen saldırıların bazılarının PKK tarafından üstlenildi, bazıları ise PKK ile ilişkilendirildi."

"Bu saldırılar pek çok kişinin gözünde 'PKK karşıtı sert operasyonları meşrulaştırdı."

"PKK saldırılarının Ankara'nın bazı muhalifleri 'terörist' ya da 'işbirlikçi' olarak etiketlemesini meşrulaştırmasına izin verdi."

"AKP'nin MHP ile ittifak kurarak toplumdaki milliyetçi kesimleri kendi tarafında toplaması, orta vadede Kürtlerin taleplerini dikkate alan daha yapıcı bir ajanda ile ortaya çıkma ya da barış sürecine yeniden dönme ihtimalini zayıflatıyor.

Raporda PKK için "Nedeni ne olursa olsun, saldırılarının zamanını ve yoğunluğunu belirleyecek ve sahadaki militanlarını kontrol edebilecek kabiliyette olduğu izlenimi veriyor" deniliyor.