TBMM’ye Rojbin Çetin çağrısı: Yürüyemeyecek duruma getirilmiş, bu suça karşı ses verin

TBMM’ye Rojbin Çetin çağrısı: Yürüyemeyecek duruma getirilmiş, bu suça karşı ses verin
Sevil Rojbin Çetin’in şiddete maruz bırakılmasına tepkiler sürüyor. ‘İşkence uygulamalarına son verilsin’ çağrısına bulunan İHD, failler hakkında yasal işlem başlatılmasını istedi.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimler Kurulu Üyesi ve TJA aktivisti Sevil Rojbin Çetin’in gözaltına alındığı sırada köpekli ve fiziki işkenceye maruz bırakılmasına tepkiler devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Çetin’in işkence edilerek gözaltına alınmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHD Diyarbakır Şube binasında düzenlenen basın toplantısına çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. Açıklamayı İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kadın Komisyonu Üyesi Avukat Derya Yıldırım okudu.

"ROJBİN ÇETİN YÜRÜYEMEYECEK DURUMA GETİRİLMİŞ"

26 Haziran’da haklarında gözaltı kararı verilen 64 kişiden 42’si evlerine baskın düzenlenerek gözaltına alındığını ifade eden Yıldırım, Diyarbakır'da ikamet eden Sevil Rojbin Çetin’in aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındığını aktardı. Özel harekat polislerinin Sevil Rojbin Çetin’in kapısını çalmadan direk kırarak içeri girdiğini anlatan Yıldırım, polisin yanında getirdiği iki köpeği Rojbin Çetin’in üzerine saldığını söyledi. Köpeklerin ısırdığı Rojbin Çetin’in vücudunda kanamalar ve yaraların oluştuğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Polisler tarafından Rojbin Çetin’in sırtına ayakla basılmış, ezilmeye çalışılmış ve sırt bölgesinde bot izleri meydana gelmiştir. Vurularak, darp edilerek gözü ezilmiş ve dudağı patlamıştır. Evinde üç buçuk saat boyunca arama yapılmış ve bu süre zarfında şiddet görmüş ve ters kelepçe ile yüz üstü tutulmuştur. Rojbin Çetin’e evinde tutulduğu süre içinde cinsel tacizde bulunulmuş ve kendisinin yarı çıplak fotoğrafları çekilmiştir. Yine defalarca küfür ve hakaretlere uğramıştır. Yürüyemeyecek duruma getirilmiş olan Rojbin Çetin ifadesinin alınması için adliyeye tekerlekli sandalye ile çıkarılmıştır. Daha sonra Mardin TEM şubede gözaltında tutulmak üzere Mardin’e gönderilmiştir."
"KADIN MÜCADELESİNE DARBE VURULMAK İSTENİYOR"

Rojbin Çetin’in görmüş olduğu işkenceyi belgeleyen avukatın da ayrıca ifadeye çağrıldığını hatırlatan Yıldırım, "Kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikasının süreklileştiğini görmekteyiz. Kadın mücadelesine, demokrasiye ve insan haklarına yönelik baskının yansıması olarak, kadın mücadelesine de darbe vurulmak ve sindirilmek istenmektedir. Resmi gözaltı ve resmi olmayan gözaltı alanlarında yapılan işkence yaşamın bir rutini hale getirilmeye çalışılmaktadır. Oysa işkence, insanlığa karşı telafisi mümkün olmayan bir suçtur" dedi.

"İŞKENCE SUÇTUR"

Anayasa’ya göre işkence ve kötü muamelenin suç olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Ayrıca; Türkiye’nin 2017 yılında imzalamış olduğu Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesinin 3. maddesi, ‘Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılmaktadır. Anayasa’nın 90. Maddesine göre de ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır’ hükmü eklenmiştir" diye belirtti.

TBMM'YE ÇAĞRI: İŞKENCE UYGULAMALARINA SON VERİLMELİ

Meclis’e çağrıda bulunan Avukat Derya Yıldırım, şunları dile getirdi:

"İşkence uygulamalarına derhal son verilmeli ve failler hakkında yasal işlem başlatılarak cezalandırılmalıdır. Türkiye, imzacısı olduğu ve işkenceyi suç sayan sözleşmelere uymalı ve bu işkence vakalarına dönük önleyici tedbirleri almalıdır. İşkence görenlerin muayeneleri Türkiye'nin taraf olduğu İstanbul Protokolüne uygun olarak yapılmalıdır. İşkencenin önlenmesinde etkili ve önemli bir araç olan ‘Ulusal Önleme Mekanizmasının işlevlerini yerine getirmek üzere yetkilendirilmiş olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, iktidar politikalarına uygun davranmayı bırakıp bu işkence iddialarına karşı görevini derhal yerine getirmelidir, getiremiyorsa feshedilmelidir. İşkenceye karşı mücadele anlamında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu ve tüm ilgili kurum ve kuruluşları mücadeleye çağırıyor ve insanlığa karşı işlenmiş olan bu suçlara karşı ortak zeminde ses vermelerini talep ediyoruz."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar