İran’ın Urmiye ve Xoy cezaevlerinde açlık grevi

İran Kürdistanı’nın Urmiye eyaletindeki cezaevinde tutulan Kürt yazar Ali Bedirhani, işkence ve baskıları protesto etmek için geçtiğimiz Salı gününden buyana açlık grevine başladı. Aynı eyalete bağlı Xoy kenti cezaevinde ise daha önce idama mahkum edilip tepkiler üzerine cezası müebbet hapse dönüştürülen Kürt aktivist Zeynep Celaliyan ile 9 kadın arkadaşının 30 Temmuz’da başlattığı açlık grevi sürüyor.

KÜRT YAZAR 2017'DEN BERİ CEZAEVİNDE

RojNews’te yer verilen habere göre herhangi bir gerekçe gösterilmeden bulunduğu koğuştan çıkarılıp başka bir odaya götürülen Ali Bedirhani, gardiyanların tehditlerine rağmen açlık grevini 5 gündür sürdürüyor.

Okuyucuları tarafından Şiwan adıyla bilinen Kürt yazar Ali Bedirhani, hem İran hem de Irak vatandaşı. Bedirhani’nin ‘Türkiye, Kürtler ve Demokrasi, Aşkın Göçü’ adlı politik temalı bir kitabının yanı sıra Kürt öyküleri ve destanlarını konu alan kitapları da bulunuyor.

İlk olarak 2004 yılında tutuklanan Ali Bedirhani bir müddet sonra şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. 2016’da yeniden yargılandı ve mahkememe ‘ülke güvenliğini tehlikeye attığı’ iddiasıyla Bedirhani’ye 3 yıl hapis cezası verdi.

Bedirhani 2017 yılından beri Urmiye cezaevinde tutuluyor.

SOSYALİSTLERDEN KADIN TUTUKLULARA DESTEK

Çalışmalarını Rojava’da sürdüren Özgür Sosyalist Kadınlar (Jinên Azad Ên Sosyalist - JAS) İran Kürdistanı’nın Urmiye eyaletine bağlı Xoy kentindeki cezaevinde tutulan Kürt aktivist Zeynep Celaliyan ile 9 arkadaşının 30 Temmuz’dan bu yana cezaevindeki baskıları protesto etmek amacıyla başlattıkları açlık grevine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

‘Zeynep Celaliyan ve 9 kadın tutsağın açlık grevini selamlıyoruz’ başlığıyla yayınlanan açıklamada 10 yıldır cezaevinde tutulan Celaliyan ile arkadaşlarının tutulduğu Xoy kentindeki cezaevinin Uluslararası Af Örgütü tarafından ‘işkenceye eşdeğer’ olarak tanımlandığı hatırlatılırken, koşulların giderek ağırlaştığına ve baskıların yoğunlaştığına dikkat çekiliyor.

Diğer bir idam mahkumu Kürt aktivist Ramin Hüseyin Penahi’nin durumunun da hatırlatıldığı açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Gerici, faşist molla devletinin girdiği ekonomik ve siyasi çıkmazlar, halka sistematik baskı politikası olarak yansırken, bu durum hapishanelerde de karşılığını buluyor. Bu saldırıların ilk hedefi kadınlar oluyor. Kadınlar söz, eylem, örgütlenme yasaklarıyla eve hapsedilmeye çalışılıyor, bedeni üzerinde giyim tahakkümü uygulanıyor. Bu yasakları tanımayan ilerici politik kadınlar ise suikast saldırılarında öldürülüyor, sokakta işkenceyle gözaltına alınıyor, sistematik cinsel işkence ve saldırılar altında zindanda tutuluyor ya uzun yıllar esir kalıyor ya da idamla, işkenceyle katlediliyor."

JAS'ın açıklamasında "Bundan 10 sene önce Zeynep yoldaş etrafında, kadınlar nasıl güçlü bir dayanışma halkası örüp idam kararını kaldırdıysa, bugün bir kez daha İran'da bulunan bütün siyasi tutsaklar için bu dayanışma halkasını örmeliyiz" denilerek dayanışma çağrısı yapıldı. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)