'İslamsız Müslümanlık' kitabının yazarı Abdülbaki Erdoğmuş: İslam, Müslümanların elinde tutsak

'İslamsız Müslümanlık' kitabının yazarı Abdülbaki Erdoğmuş: İslam, Müslümanların elinde tutsak
İslam ve demokrasi birlikteliğinin nasıl olabileceğini geçtiğimiz aylarda “İslamsız Müslümanlık” kitabını yayımlayan Abdülbaki Erdoğmuş ile Gündemin Gerçekleri’nde konuştuk.

Bilgehan UÇAK


Bütün Müslüman alemi için "onbir ayın sultanı" kabul edilen Ramazan ayı geldi çattı. Enerji üssü kabul edilebilecek rezervlerin üstünde yer alan Arap yarımadasındaki ülkelere baktığımızda büyük bir refah görüyoruz ama bu refahın bedelini halklar -Müslümanlar- "özgürlüksüzlük" olarak ödüyor. 

Müslüman olduğunu söyleyen ülkelerde veya Müslüman çoğunluklu ülkelerde demokrasi kavramının yerinde yeller esiyor.

İşte "Taliban’ın Afganistan’ı" bunun en son örneklerinden biri. İktidar, "Gerçek İslam budur," diyen Müslümanların eline geçtiğinde ilk olarak özgürlükler sona eriyor. Kuran hükümleri anayasa yerine geçtiğinde ise ülke bütün "ötekiler" için bir cehenneme dönüşüyor. Kadınlar, genç kızlar, eşcinseller, inançsızlar, ressamlar, sanatçılar… 

Cenneti vaat eden din, gerçek Müslümanlığı koruduğunu söyleyenler tarafından, yaşayanlar için adeta bir cehenneme dönüşüyor.

İslam ve demokrasi birlikteliğinin nasıl olabileceğini Abdülbaki Erdoğmuş ile konuştuk. Geçtiğimiz aylarda İslamsız Müslümanlık kitabını yayımlayan Erdoğmuş, İslam’ın Müslümanlar elinde tutsak olduğunu söylerken, İslam’ın asla sadece Kuran’dan ibaret görülemeyeceğini, iyi ve güzel olan her türlü çabanın, bütün dinlerin en tekamül etmiş hali olan İslam manasına geldiğini ifade etti.

Kuran’ın onlarca farklı yorumu var malum. Ama neredeyse hiçbiri günümüzün demokrasi standartlarını karşılayamıyor. Kadınların dövülmesine cevaz vermekten tutun da hırsızın elinin kesilmesine kadar… 

Abdülbaki Erdoğmuş, bu yorumların tamamını İslam’dan sapma olarak nitelendirirken Batı’daki bazı yerlerde yaşamın esaslara hiç riayet etmediği takdirde bile "İslam’a daha uygun olduğunu" iddia ediyor.

Erdoğmuş şöyle dedi: "Din adına, İslam adına kadının dövülmesi İslam’ın bir hükmü müdür yoksa orda yaşayan erkek egemenliğinin mi? Kabile yaşantısının, kültürün bir sonucu mudur? Nasıl olur da Resulullah savaştığı insanlara bile bir tokat atmazken din bir kadına vurmayı emredebilir? Ama bunun Allah’ın emri olarak, İslam olarak müdafaa edilmesi asılsızdır."

Abdülbaki Erdoğmuş, Kuran’da geçenleri tarih ve o toplumun şartları içinde değerlendirilmesi gerektiğini söylerken "İslam, Müslüman din bilginlerinin, alimlerinin, kurullarının ve kuruluşların hepsi tarafından tutsak alınmıştır; İslam, Allah’ın diniyse kimsenin İslam’ı rehin almaya ve sahiplenmeye hakkı yoktur," diye oldukça sert açıklamalarda bulundu.

Sohbetimizi izlem isterseniz, buyrun:

 

Öne Çıkanlar