İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi: Evde yalnız değilsin
Türkiye'ye yayılan koronavirüs (Covid-19) nedeniyle "Evde kal" çağrıları sürüyor. Kadınların zorunlu olarak evde kaldıkları bu dönemde, ev içi şiddetin artabileceğine dikkat çekiliyor. Bu yüzden kadınların şiddet gördüklerinde başvurabilecekleri şiddet önleme merkezlerinin ve şikayet hatlarının daha aktif olmasını talep ediyorlar.
‘ŞİDDETE KARŞI YANINDAYIZ’
İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi, koronavirüs nedeniyle evde kalmak zorunda kalan kadınların şiddete karşı başvurabilmeleri için telefon hatlarının açık olduğunu duyurdu. İzmir Barosu resmi twitter hesabından paylaşılan çağrıda, "Evde kendini yalnız hissetme! Şiddete karşı her zaman yanındayız" denilerek, 0232 400 00 04 nolu hatta başvuru yapabilecekleri belirtildi.
İŞTEN ÇIKARTMALAR YASAKLANMALI
İzmir Barosu, ayrıca koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen çalışmak zorunda kalan işçilere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Virüsün hızla yayıldığı belirtilen açıklamada, bütün gelişmelere rağmen çalışması zorunlu olmayan birçok iş yerinin çalışmaya devam ettiğini ve çalışanlarını işe gelmeye zorladıkları vurgulandı.
Daha fazla kar hırsıyla çalışmaya mecbur bırakılan işçilerin, çok büyük bir tehdit altında olduğu ifade edilen açıklamada, "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13’üncü maddesinde ifade edilen 'Ciddi ve yakın tehlike' kapsamındaki koronavirüs salgını nedeniyle, ülke genelindeki tüm iş yerlerinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması da yasal bir zorunluluktur. Bu nedenle virüsle mücadele sürecinde ciddi bir toplumsal tahribatı önlemek açısından, toplu ve bireysel işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. Tam bir sosyal izolasyonun sağlanması bakımından, zorunlu işler hariç, tüm işçilerin iş güvenlikleri sağlanmak koşuluyla, en azından 4 Nisan tarihine kadar ücretli izin uygulanmalıdır. Daha önce işsiz kalan ve gelir kaybına uğrayan işçiler için, işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı, tüm işçilerin fatura ve kredi borçları ertelenmeli, koruyucu ekipmana erişim gibi talepleri karşılanmalı, hem sosyal hakları hem de sağlıklı yaşam hakları korunmalıdır. Daha fazla kar elde etme hırsı ile gerekli tedbirleri almayan ve işçilerinin yaşamını hiçe sayanlar için de, Türk Ceza Kanunu’na göre olası kastla öldürme ve diğer suçların gündeme geleceği unutulmamalıdır. Unutmayın; yaşam, kardan değerlidir ve işçiler 'Ölüm ya da açlık' ikileminden kurtarılmalıdır" denildi.
