Koronavirüs salgını medya sektörünü nasıl etkiliyor?

Koronavirüs salgını medya sektörünü nasıl etkiliyor?
Türkiye'de basılı gazeteler dijitalleşme sürecine geçişe devam ederken, salgın döneminde gelirlerinde ciddi düşüş meydana geldi.

Türkiye'de basılı gazeteler dijitalleşme sürecine geçişe devam ederken, gelirlerinde ciddi düşüş meydana geldi. Geleneksel yayınlarda reklam geliri önemli bir yerdeyken internet ortamı buna pek müsade etmiyor. Basın İlan Kurumu'nun ilan desteğini sansür aracı olarak kullanması ve koronavirüs salgını nedeni ile satışların azalması sektörü nasıl etkiliyor?

Gökhan  Korkmaz'ın Sivil Sayfalar'a hazırladığı haberde, Haberin Var mı İnisiyatifi'nden DİSK Basın İş üyesi Timur Soykan, "Ben 8 yıl önce çalışmaya başladığımda Posta gazetesinin tirajı 600 bin civarındaydı. Bir ay önce işten çıkarıldığımda bu sayı 157 bine düşmüştü. Üstelik Posta, tiraj rakamlarıyla oynanmamış nadir gazetelerden. AKP yandaşı gazeteler yıllardır satış sayılarını gerçeğin 10 katı olarak gösteriyor ve kamu ilanları ve siyasi destekle yaşamaları sağlanıyor." dedi.

'HÜKÜMET DESTEKLİ MEDYA KAMU KAYNAKLARINI SÖMÜREREK DEVAM EDEBİLİR'

İnternet nedeniyle büyük ve hızlı tiraj kaybı yaşayan yazılı basının salgınla birlikte nasıl ayakta kalacağına dair Soykan,  "Gazete okurlarının büyük kısmını, henüz internette haberlere bakacak kadar teknolojiye bulaşmamış yaşlılar oluşturuyor. Zaten bu nedenle gazetelerin ilk sayfaları emekli haberleri ile dolu oluyor. Sokağa çıkması yasaklanan bu yaş grubu mecburen internet haber mecralarına yöneliyor ve dijital çağın medyasını bugünlerde keşfediyor. Ayrıca hafta sonu sokağa çıkma yasakları yazılı basına ağır bir darbe oluyor. Tüm bunların sonucunda gazetelerin yaşaması için şart olan ilanlar da hızla dijital alanlara kayıyor. Yazılı birkaç gazete ilerleyen süreçte de ayakta kalacaktır. Zaten yılladır satmayan hükümet destekli medya da kamu kaynaklarını sömürerek devam edebilir. Ama çok sayıda gazetenin kapanacağı ve bayiden gazete alma alışkanlığının da büyük ölçüde yok olacağı günler yakın" diye ifade etti

'HABER YAPMAK UCUZ DEĞİL'

Sosyal paylaşım sitelerinde bizzat tanıklığa dayalı bir şekilde yeni medya düzenin şekillendiğine ve internette para ödemeden alınan haber hizmetlerinin paralı hale geleceğine dair bir süreç yaşayabileceğimize dikkat çeken Soykan, ‘’Yazılı basın büyük yatırımlar gerektiren bir faaliyet. Dijital mecrada bu denli büyük yatırımlara gerek olmadan medya kanalları oluşturulabiliyor. İktidarın baskısı altındaki medyada kalamamış çok iyi gazeteciler de bu sayede toplum ile bağını kurabiliyor. Alternatif medya güçleniyor. Ancak daha önce dediğim gibi haber yapmak ucuz değil ve buna gerçeği topluma güçlü şekilde aktarma sorumluluğuna sahip gazeteciler bir çözüm bulmak zorunda. Türkiye’de gazetecilerin yapabileceği en faydalı iş, bağımsız, sahibi olmayan bir medya platformu oluşturmaktır. Dünyada bunun örnekleri var. Abonelik yöntemiyle ya da kolektif organizasyonlarla bu başarılabilir. Haber ve iyi gazeteciliğe toplumun desteğinin arttığı bir bilinç hızla gelişecektir." diye  açıklamalarda  bulundu.

SALGIN İŞTEN ATMALARI BERABERİNDE GETİRECEK

Gökhan DurmuşTürkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı (TGS) Gökhan Durmuş salgının tüm dünyada ciddi bir ekonomik krizi peşinden getireceğini belirterek, "Medyayı özellikle basılı medyayı etkinliğini sürdürürken vurdu. 65 ve 20 yaş gruplarına genel sokağa çıkma yasağı arkasından hafta sonları 31 ile gelen yasaklar gazetelerin tirajlarında ciddi bir erimeye sebep oldu. Resmi ilanlardaki düşüşlerde basılı medyanın ekonomik sıkıntıların içine düşmesine neden oldu. Önümüzdeki dönem işten atmaları da beraberinde getirecek gibi gözüküyor" dedi.

PATRONLAR YENİLENME SÜRECİNİ TAMAMLAMALI

Durmuş, "Ülke normalleşmeye başladığında eski alışkanlıklarımıza dönmeden yenilenme sürecini tamamlamalıyız.Bu medya patronları açısından öncelikli olmalıdır. Evde  kaldığımız bugünlerde insana dokunmanın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anladık. Biz gazetecilerin normalleşen ülkede meslektaşlarımıza dokunarak çalışmayı, yan yana durmayı, sahip çıkmayı, dayanışma göstermeyi becerebilmemiz gerekiyor.Bunu yapabilirsek gazeteciler açısından her şey daha güzel olacaktır. Bizim gibi meslek örgütlerinin de buna hizmet edecek çalışmalar yürütmesi gerekiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ VE CANLI YAYIN TEKNOLOJİSİ YAYGINLAŞIRSA İŞSİZLİK YAŞANABİLİR

Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Dr. Can Ertuna, gelirlerini yada sürdürülebilirliğini fonlar üzerinden sağlayan birçok kuruluşun bu süreçten olumsuz olarak etkilenebileceğini vurguladı

Salgın döneminde kimi zaman skype bağlantısıyla haber merkezlerinden yada gazete merkezlerinden internet sayfası merkezlerinden bağlantı kurularak yapılan görüntülü mülakatları örnek  gösteren Dr. Ertuna, "Böyle bir teknoloji yaygınlaşırsa  başta canlı yayın ekipleri teknik ekiplerden tutun birçok kameraman ve muhabirinde zaman içinde işsizler ordusuna katılması söz konusu olabilecektir gibi  gözüküyor" dedi.

Dr. Ertuna, "Yeni dönemde medya sektörüne yeni dahil olabilecek gazeteci adaylarınında sadece  iletişim fakültelerinden çıktıklarında sahip oldukları kuramsal gazetecilik ya da temel gazetecilik bilgisi değil bunun yanın sıra bazı teknik bilgilerle ürünlerini hem görsel işitsel alanda üretip hemde bunları yayına hazırlayabilecekleri hem de yeri geldiğinde bunları çeşitli farklı mecralarda yayınlayabilecekleri seviyede temel bazı teknik bilgilerlede donanmış olmaları gerektiğine" dair değerlendirmede bulundu.

Öne Çıkanlar