Mehmet Y. Yılmaz: Tipik bir imamın dediğini yap, yaptığını yapma durumu bu

Mehmet Y. Yılmaz: Tipik bir imamın dediğini yap, yaptığını yapma durumu bu
'Dile kolay, 216 sayfalık bir kitap bu. Yaz yaz bitmez.'

T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çıkan  "Daha adil bir dünya için" adlı yeni kitabı hakkında bir yazı kaleme aldı.

Yılmaz  "Recep Tayyip Erdoğan bir kitap yazmış. Kitapta yazdığına göre "daha etkin demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir dünya düzeni" hedefliyormuş. Ve Birleşmiş Milletler’e "temsilde adalet" de öneriyor ki daha geçen gün Türkiye’de seçim barajının yüzde 7 olacağını bizzat söylemişti. Öyle görünüyor ki Erdoğan’ın daha adil bir dünya düzeni isteğiyle, yönettiği Türkiye’de ulaşmaya çalıştığı hedefler birbirinin tamamen tersi. Tipik bir imamın dediğini yap, yaptığını yapma durumu bu." dedi.

Mehmet Y. Yılmaz'ın T24'te "Yazdığını yap, yaptığını yapma!" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:

Sıfatını kullanmadan, böyle dümdüz ismini yazıyorum diye gönül koyuyor olabilir; bunun nedeni hangi sıfatını kullanacağıma karar verememiş olmam.

Cumhurbaşkanı sıfatıyla mı yazdı, AKP Genel Başkanı olarak mı, bilemedim.

Haberin benim için ilginç olmasının nedeni, kitap okumayan, bunu da sanki biraz da övünür gibi bizzat açıklayan bir politikacının, bir kitap yazmış olması.

Dile kolay, 216 sayfalık bir kitap bu. Yaz yaz bitmez.

Üstelik yazarımız aynı zamanda bir ülkeyi yönetiyor, yan iş olarak bir de partisi var yönetmesi gereken.

Kupon arazilere bile o bakıyor, onun imzalamadığı tek bir resmi evrak yok.

Günde en az bir kere uzun konuşmalar yapıyor, açılıştı, temel atmaydı, çocuk kafası tıktıklamaktı derken boş bir saniyesi yok, beş vakit de namaza zaman ayırıyor.

Ve havuz gazetesinin yazdığına göre daha raflara konulmadan sosyal medyada gündem olmayı da başarmış.

Trolleri de kutlamak gerek yani; daha yayınlanmamış, bırakın okumayı, kapağını görmedikleri bir kitabı öve öve bitiremiyorlar.

Hayli iddialı: Türkçe yetmiyor, İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca, Rusça ve İspanyolca gibi dillere de çevriliyor ve satıştan elde edilecek gelir, AFAD’a bağışlanacak.

Niye Çinceyi de düşünmediler diye hayıflandım; 1,5 milyar Çinlinin yüzde biri satın alsa 15 milyon tiraj yapardı oysa.

Havuz gazetesindeki habere göre yazarımız, "daha adil bir dünya için" çok kültürlülüğü ve çok kutupluluğu savunuyor.

Bu da ilginç: Demek ki Erdoğan’ın hedefi "daha adil bir Türkiye" değil.

Adil bir Türkiye istiyor olsaydı, tek bir kültürel anlayışı dayatmaz, iki kutuplu bir memleket yaratmaya çalışmazdı diye düşündüm.

Kitapta yazdığına göre "daha etkin demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir dünya düzeni" hedefliyormuş.

Bunları niye kendi memleketimiz için hedeflemiyor da başkalarına öğütlüyor, merak ettim.

Ve Birleşmiş Milletler’e "temsilde adalet" de öneriyor ki daha geçen gün Türkiye’de seçim barajının yüzde 7 olacağını bizzat söylemişti.

Öyle görünüyor ki Erdoğan’ın daha adil bir dünya düzeni isteğiyle, yönettiği Türkiye’de ulaşmaya çalıştığı hedefler birbirinin tamamen tersi.

Tipik bir imamın dediğini yap, yaptığını yapma durumu bu.

Doğrusunu isterseniz bu çelişkili durum nedeniyle şu da aklıma gelmedi değil: Acaba kitabı başkası yazdı da Erdoğan’ın imzasını mı attılar?

Bu "hayalet yazar" her kimse, AKP’nin başına onu getirsinler, Bay Kemal bile oyunu verebilir, ben söylemiş olayım.

Öne Çıkanlar