Merkez Bankası, politika faizi kararında sürpriz yapmadı

Merkez Bankası, politika faizi kararında sürpriz yapmadı
Merkez Bankası, piyasa beklentisi doğrultusunda politika faizini yüzde 14 seviyesinde tutarken, teminat ve likidite politika adımlarının kullanılmaya devam edeceğini açıkladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK)  haziran ayı toplantısından sonra yaptığı açıklamada, faizi yüzde 14 seviyesinde sabit tuttuğunu belirtti. Piyasanın ve ekonomistlerin beklentisi de bu yöndeydi.

Karar metninde politika çerçevesinin gözden geçirilmesi sürecinin devam ettiği belirtildi. Metinde değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımlarının para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edileceği ifade edildi. TCMB metinde güçlendirilen makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacağını belirtti.

Merkez Bankası, 2021 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında gösterge faizde toplam 500 baz puan indirim kararı alarak, yüzde 14 seviyesine çekmişti. Banka, ocak, şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında beklentilere paralel olarak faizde herhangi bir değişikliğe gitmemişti.

Öte yandan, geçtiğimiz hafta kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, "Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40'ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulunmuştu.

Son kararla birlikte üst üste altıncı PPK toplantısında da faiz sabit tutulmuş oldu. Karar öncesi yapılan anketlerde de ekonomistlerin beklentisi, TCMB’nin faizi sabit tutacağı yönündeydi.

Banka, geçen senenin eylül-aralık döneminde Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e düşürmüş, bu kararların etkisiyle dolar kuru 8,30’dan 18,30’a, resmi tüketici enflasyonu yüzde 19’dan yüzde 73’e fırlamıştı.

Dünyada merkez bankaları yükselen enflasyonu frenlemek üzere faiz artışlarına giderken, TCMB tam ters yöndeki politikasına devam etti.

KARAR METNİ AÇIKLAMASINDA DEĞİŞİKLİK

Önceki karar metinlerinde yer alan ve ekonomistlerin eleştirdiği "merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmektedir" ifadesi, bugünkü metinde yer almadı.

Martta 25, mayısta 50 baz puan faiz artıran ABD Merkez Bankası (Fed), haziran toplantısında 75 baz puanlık faiz artışına gitmiş ve bu artış sonra 28 yılın en sert faiz artışı olmuştu.

BÜYÜME TAHMİNLERİ AŞAĞI YÖNLÜ GÜNCELLENİYOR

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler yılın ilk yarısında olumsuz yönde gerçekleşmiş, dünyada iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmektedir. Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.

Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artmaktadır. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin arttığı gözlenmektedir.

İLAVE TEDBİR VURGUSU

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yılın başındaki güçlü büyümenin dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte sürdüğüne işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır.

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar