Osman Kavala kararına tepkiler büyüyor: Bu karar mahkemenin değil, Saray'ın kararı

Osman Kavala kararına tepkiler büyüyor: Bu karar mahkemenin değil, Saray'ın kararı
Gezi Davası'nda Osman Kavala ve beraberinde yargılananlara verilen ağır cezalara tepkiler büyüyor.

Seda TAŞKIN


+GERÇEK- Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı Gezi Davası bugün görüldü. Mahkeme, Osman Kavala'ya 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten' ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, ayrıca diğer isimlere de 18 yıl ceza vererek tutuklanmasını istedi. 

Gezi Davası'nda ceza yağması üzerine +Gerçek’e konuşan siyasiler, akademisyenler, gazeteciler karara tepki gösterdi: 

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki: Öncelikle verilen bu karardan dolayı çok üzgünüm. Türkiye’nin hem siyasi hem de hukuki tarihi açısından kara bir gün ve böyle anılacak. Türkiye’nin en barışçıl insanlarından biri olan Osman Kavala, temelsiz suçlamalarla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararı bir mahkeme kararı olarak görmüyoruz. Siyasi ve bir karar olduğu şüphe götürmez. Bu karar, hukukun ayaklar altına alındığını gösteren bir karardır ve asla kabul edilemez. Gezi olaylarının bir intikamı olarak değerlendiriyoruz ve mahkeme bunu deklere eden bir organ halini aldı. Kimse suç soruşturmasından bahsetmesin. Bu karar AKP’nin intikam operasyonudur. 

CHP Milletvekili Gürsel Tekin: Osman Kavala ve hakkında tutuklama kararı verilen diğer sanıklar için yürütülen bu dava  ve hüküm tamamen siyasidir. Geziyi, şiddet ve örgütle bağlamak bir akıl tutulmasıdır. Kavala ve diğer tüm sanıklar aleyhine verilen bu karar iktidarın arzusuna binaen verilmiş bir karardır. Bir gün -tıpkı geçmişte Ergenekon ve Balyoz Davalarında olduğu gibi- bu davaların da kumpas davaları olduğu yakın tarihte ortaya çıkacaktır. 

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Hukuk tamamlanmış değil bu konuda birinci verilen karar ilk mahkemesince verilmiş bir karardır. Hukukçu değilim ama bu ilk  derece mahkeme kararının itiraz süreci muhakkak olacaktır. Biz diyoruz ki hukukun her zaman için herkese adil davranılmasından yanayız.  Yanlı bir kararsa üst mahkemeden döner diye düşünüyoruz. 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu: Kavala’nın AİHM kararına rağmen aynı kanıtlarla farklı davalar açılarak cezaevinde tutulması nedeniyle Türkiye’ye Avrupa Konseyi tarafından yaptırım uygulanması süreci devam ederken, Kavala’ya hukuki kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ağır bir cezanın verilmesinin hukuki hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.

Gelinen noktada, kin ve intikam alma güdüsüyle en temel ceza hukuku kurallarına bile aykırılık teşkil eden yargılamalar sonucunda haksız mahkûmiyet kararlarının verilmesi, iktidarın yargı üzerindeki tahakkümünün sonucudur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesini ancak güdümlü bir yargı ile izah edebiliriz. Ancak unutulmamalıdır ki hukukun temel ilkelerinin yok sayılması ve temel hak ve hürriyetlere böylesine keyfi bir şekilde müdahale edilmesi aynı zamanda toplumun tamamı için de ciddi bir tehdittir.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya: Kararın gerekçesini henüz göremedik. Niyetinde siyasallaşan bir davayla karşı karşıyaydık. Keşke Türkiye’de hukuk işlemeye devam etseydi. Bu ülke dışardan müdahaleye neden olan  yargılamalara açık hale gelmemeli. 

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı: Ben çok şaşırdım, benim uzun zamandır beklentim Kavala’nın tahliye edilmesi yönündeydi. Biliyorsunuz bu konuda yazılar da yazmıştım. Çünkü Kavala’yla ilgili olarak AİHM’nin verdiği "derhal tahliye kararı" var. Türkiye AİHS’yi bir kez daha ihlal etmiş oldu. Bu karar, gezi parkı protestolarının gösteri ve yürüyüş hakkının kullanılmasının açık ihlali sayılabilecek somut bir örnektir. Bu hakkın kullanılmasından dolayı böylesi büyük cezaların verilmesini hakikaten beklemiyordum. Ancak bu kararın temyiz aşamaları olacak.

İhsan Eliaçık: Gezi davası hukuki bir dava olmadığı için cezalar da hukuki değil, tamamen siyasidir. Osman Kavala ve arkadaşlarının mahkûm edilmesi Gezi’nin mahkûm edilmesi demek. Gezi Davası beraat ile sonuçlanmış olsaydı Gezi Direnişi haklı olacaktı, bu da iktidarın işine gelmeyecekti. O yüzden gözdağı vermek istiyorlar. Yasalar önünde Gezi’yi mahkûm bulmak ve ilan etmek istiyorlar. Beyhude bir uğraş. Hiçbir şekilde hukuki bir tarafı yok, tamamen, doğrudan saraya bağlı bir karar. Siyasi bir cezalandırma olduğu için hukuki bir şey beklemek de beyhude.

Ayşe Hür: Gezi Davası Kararı,  Nazizm’in hukukçusu(!) Carl Schmitt ve 1980'lerde bir başka Alman hukukçu(!) Günther Jakobs'un teorileştirdiği ama en başarılı(!) uygulaması Nazi Almanya'sından sonra Türkiye'de yapılan "düşman hukuku" doktrininin zirvesini oluşturuyor. Türkiye söz konusu olduğunda bundan böyle adalet, delil, yargı, mahkeme, karar gibi kavramların lügatimde yeri olmayacak.

Melda Onur: Bu bir siyasi dava.  Gezi direnişi bu iktidarın düşüş noktaları, Gezi’den bu yana iktidar düşüyor. İlk defa Gezi’de muhalefetin farklı kesimleri bir araya gelmeyi öğrendiler. İktidar bundan rahatsız olduğu için Gezi’yi cezalandırmak istiyor. Gezi’yi mahkûm ederek gündemi değiştirmeye çalışıyor ama bu artık mümkün değil. Kendi kitlesine zafer kazandırdığını ispat etmeye çalışıyor ama o devir değişti. İnsanların bambaşka gündemi var. Gezi davası hukuk ayıbı olarak kalacak.7

Nesrin Nas: Kötülüğün Nirvana’sı başka da ne denilir. Mücella’nın salondan götürülmesini kabullenemiyorum. Adaleti, hukuki, hakkı her şeyi ellerinin tersiyle bir tarafa ittiler. Türkiye’yi uçuruma attılar. Böyle bir kötülük bugüne kadar gelmedi diye düşünüyorum. Hukuki bir şey söylemem mümkün değil çünkü yok. Bu insanlar beraat ettikleri davadan ceza yiyorlar, bu insanlar tekrar yargılandılar. Carl Schmitt’in dediği gibi, "istisnaya karar verendir egemen" Böyle bir hukuk ortaya koydular. Bu insanlar bugüne kadar kaçmamış, Çiğdem Mater yurtdışından dönüp geldi, aklım almıyor. Daha Yargıtay’ı var, karar kesinleşene kadar tutuklanmaları anlaşılmaz. Duruşma boyunca hâkim ve savcılar telefonlarını karıştırıp durdular, tek bir savunmayı dinlemediler. Karar daha önceden verilmiş hepimiz biliyoruz bu kararın nereden verildiğini. Hepimize "bu kötülük hepinizin tepesinde dolaşıyor" mesajı veriyorlar.

Gazeteci Tuğrul Eryılmaz: Kişisel olarak da tanıma şansı olduğum Osman Kavala ve Gezi Davası’nın vardığı nokta, gerçekten hem korkutucu hem de utanç verici. Ama ben yine de biraz gecikerek de olsa adaletin yerini bulacağına inananlardanım. Hiç değilse Yargıtay’ın nihai kararı vermesi beklenebilirdi, bunun bile beklenmemesi beni kahretti.

Öne Çıkanlar