Pınar Gültekin’in babası salonu terk etti: Bu duruşma benim için bitmiştir

Pınar Gültekin’in babası salonu terk etti: Bu duruşma benim için bitmiştir
Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, ‘Bu duruşma benim için bitmiştir’ diyerek mahkeme salonunu terk etti.

Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in (27) öldürülmesiyle ilgili davanın ikinci duruşması bugün görülüyor.

"Canavarca hisle adam öldürme" suçundan yargılanan Cemal Metin Avcı ile "yardım ve yataklık" suçundan yargılanan kardeşi Mertcan Avcı, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemiyle katıldı.

PINAR'IN BABASI DURUŞMAYI TERK ETTİ

Hürriyet’te yer alan habere göre, bugün görülen ikinci duruşmada tanık Ceren Tunç'un dinlendiği sırada Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, itiraz ederek mahkeme başkanından söz istedi.

Mahkeme başkanı, Epözdemir'e konuşması için söz vermedi. Bunun üzerine Pınar Gültkekin'in babası Sıddık Gültekin ayağa kalkıp, "Bu duruşma benim için bitmiştir" diyerek, salonu terk etti.

Pınar Gültekin'in ailesi reddi hâkim talebinde bulundu. Reddi hâkim talebi 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Şubat 2021'e erteledi.

AV. EPÖZDEMİR: BİLİRKİŞİ RAPORU BİZİ TATMİN ETMEDİ

Duruşmanın ardından açıklama yapan baba Sıddık Gültekin, "Bu mahkemeden de iyi bir adalet çıkacağına inanmıyorum. Kim olsaydı salonu terk ederdi. Şahit ifade veriyor başkan şahide resmen yön veriyor" dedi.

Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise "Müvekkillerinin gözünde mahkemenin tarafsızlığına halel geldiği için reddi hâkim talebinde bulunduk" diye konuştu.

Av. Epözdemir, duruşma öncesi yaptığı açıklamada ise mahkemeye ulaşan keşif raporunun kendilerini tatmin etmediğini söyledi. Epözdemir, şöyle konuştu:

"Sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunu düşünüyorduk. Tahrikten faydalanmak için ezberletilmiş savunmalar yapıyordu. Planlı ve programlı bir cinayet işledi. Ardından suç delillerini gizliyor. Kendisinin talebi olmamasına rağmen cezai ehliyetinin olup olmadığını belirlemek amacıyla rapor istendi. O raporda da cezai ehliyetinin tam olduğu ortaya çıktı. Ardından keşif yapıldı ancak bilirkişi raporu bizi tatmin etmedi. Çünkü bilimsel olmadığını düşünüyoruz. Keşif mahallinde yanan değil, normal bir varil kullandı. Bunun yanı sıra raporda fizik ve kimya bilimine ilişkin tespitler yer alıyor. Bu sebeple biz raporu fizik ve kimya mühendisinin tanzim etmesini beklerdik. Ancak hazırlayan bir polis memuru olduğu için bizi memnun etmedi. Bugün fizik veya kimya mühendisleri tarafından rapor istenmesini talep edeceğiz. Keşif mahallinin mülkiyeti sanıklarda olduğu için istedikleri gibi tanzim etmişler. Savunmalarını tasdikleyecek şekilde kokoreç kapları koymuşlar. Bu yönüyle de akademik bir rapor olmadı. Bugün 3'ü mahkeme huzurunda 5 tanık dinlenecek. Adli Tıp Genel Kurulu'ndan bir rapor gelmesini bekliyoruz. Öte yandan mahkeme, telefonun iCloud şifresinin belirlenmesi için ABD'ye müzekkere yazdı. Böyle bir şeye hiç şahit olmadım. Bu müzekkerenin amacı maktuleyi kötü göstermektir. Bu müzekkerenin cevabı ne zaman gelir bilmiyoruz. Bu ara karardan rücu isteyeceğiz. Mahkeme burada rücu ederse esas hakkında mütalaa için dosyanın savcılığa verileceğini umut ediyoruz."

NAZLIAKA: KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEMEYENLER SUÇ ORTAĞIDIR

CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da duruşmaya katıldı. Nazlıaka, duruşma öncesi adliye önünde yaptığı açıklamada, şunları belirtti:

"Pınar Gültekin, gencecik yaşında her gün yeniden üretilen erkek şiddetinin kurbanı oldu. Ancak Pınar’ın katili, sadece onu canice öldüren Cemal Metin Avcı değildir. Kadına yönelik şiddeti önlemeyen, kadını güçlendiren politikaları hayata geçirmeyen, kürsülerden cinsiyetçi ve ayrımcı nefret dilini çoğaltan, faillerin aramızda serbestçe dolaşmasına yol veren herkes, bu cinayetin suç ortağıdır. Kadın cinayetleri politiktir; ülkeyi yönetenlerin yaptığı gibi kınamakla, ayıplamakla, üzülmekle bitmez. Bir kadın yaşamdan koparıldıktan sonra değil, hayattayken her türlü önlemin ve güvencenin sağlanması gereklidir."

CHP Milletvekili Süleyman Girgin’in Pınar Gültekin’in babasını arayarak davadan vazgeçmesini istediği iddialarına da değinin Nazlıaka, "Siyasal iktidar ve şakşakçıları kendi üzerindeki tepkileri savuşturmak, sorumluluklarını unutturmak için partimize saldırılarını sürdürüyor. Bizim samimiyetimiz ortadadır. Yıpratma politikalarına asla teslim olmayacağız. Kadınla erkeği eşit görmeyen, her fırsatta İstanbul Sözleşmesine saldıran, çocukları cemaatlerin, tarikatların çürümüş tekeline emanet eden bir anlayış; bütün ülkeyi derinden yaralayan Pınar’ın cinayeti üzerinden söz üretemez" dedi.

Nazlıaka, "Her türlü kadın sorununa hassas davranmaktan ve kadına yönelik şiddete karşı tavır almaktan hiçbir zaman geri durmadık. Kendi üyelerimiz dahil şiddet nereden gelirse gelsin müdahale ve mücadele ettik. Bu tavrı kendilerine de önerir, hareket etmek için tek adamın gözlerinin içine değil, halkın yaşadıklarına bakmalarını tavsiye ederiz" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri de basın açıklaması yaparak, adalet talebini dile getirdi.

NE OLMUŞTU?

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz'da kayboldu. Ailesinin başvurusu başlatılan çalışma sonucunda Gültekin’in eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar'ı çıkan kavgada boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup, yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi.

Cemal Metin Avcı, "canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek" suçundan tutuklandı. Kardeşi Mertcan Avcı ise 3 ay sonra HTS kayıtlarından ağabeyiyle birlikte bağ evinde olduğu tespit edilince gözaltına alınarak tutuklandı.

Mahkeme heyetinin talebi üzerine Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden verilen raporda, Avcı'nın olay sırasında akıl sağlığının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin tam olduğu bildirilmişti. Adli Tip Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan gelen raporda ise Pınar Gültekin'in cesedinin yanmasından dolayı kesin ölüm nedeninin bulunamadığı ancak boğularak ölmüş olabileceği belirtiliyor.

Öne Çıkanlar