Salgına karşı panzehir: Demokrasi ve halka hizmet

Salgına karşı panzehir: Demokrasi ve halka hizmet
Güney Kore Dışişleri Bakanı: Temel ilkemiz açıklık, şeffaflık ve halkı tam olarak bilgilendirmek oldu.

ARTI GERÇEK - Güney Kore Dışişleri Bakanı Kang Kyung-wha’nın BBC’de yayınlanan söyleşisi* COVID-19’a karşı mücadelenin siyasi yönü konusunda olağanüstü bir örnek. Tam metin.

BBC/Andrew Marr:

Önce G.Kore’ye gidelim… Çünkü G.Kore, vaka sayısında azalma kaydetti ve en kötü durumdan kurtulmuşa benzer bir durumda. Bu başarıyı nasıl gerçekleştirdiler? Şimdi Seul’a bağlanıyoruz. Karşımda Güney Kore Dışişleri Bakanı Kang Kyung-Wha var. Sayın bakan bize zaman ayırdığınız için teşekkürler.

Bakan Kang, Kyung-wha: Ben teşekkür ederim Sayın Marr

BB/Andrew Marr

Siz salgına karşı mücadelede özel bir strateji uyguladınız. Stratejinizin ana hatlarını açıklar mısınız?

Bakan Kang, Kyung-wha

Evet. Temel ilkemiz açıklık, şeffaflık ve halkı tam olarak bilgilendirmek oldu. Ve bu tutumun karşılığını da aldık. Öncelikle çok iyi bir sağlık sistemimiz olduğunu belirtmeliyim. Sizin de tahmin edebileceğiniz üzere bizim sağlık sistemi kendi içinde çok iyi bağlantılı, geniş bir şebeke var. Bu şebekeyi de salgın başlar başlamaz şeffaf bir şekilde, iyi bir şekilde kullandık. Bu sayede halkın güvenini ve desteğini kazandık. Sizin de belirttiğiniz gibi vaka sayısında bir istikrar sağlamaya başladık. Üst üste son 3 gün içinde saptadığımız pozitif vaka sayısı, tedavi görüp taburcu olan hasta sayısından daha az.

BBC/Andrew Marr

Sizde bir de en iyi test sistemi var. Bildiğim kadarıyla günde 20 bin kişiye test yapabiliyorsun ki, bu sayı sizin büyüklüğünüzdeki başka bir çok ülkenin test sayısının çok çok üstünde. Bunu nasıl başardınız? Sizin stratejinizde test sayısı neden merkezi bir öneme sahip?

Bakan Kang, Kyung-wha

Bakın, test her şeyden önce tayin edici bir işlem, çünkü testler sayesinde erken tanıya varıyoruz, salgının daha da yaygınlaşmasını önlüyor ayrıca virüsü kapanların hızlı bir şekilde tedavisine başlayabiliyoruz. Bizdeki son derece düşük ölüm sayısının altında yatan kilit yaklaşım da bu olsa gerek. Çin makamları Ocak ayı ortasında virüsün genetik sekanslarını açıkladıktan hemen sonra bizim sağlık örgütümüz test sistemini onayladı. Bizim sağlık yetkililerimiz, süratle buradaki araştırma enstitüleriyle temas halinde idi bilahare eczacılık kurumlarıyla birlikte test için gerekli olan ilaç ve araç-gereçleri belirledi. Böylece bugüne kadar toplam 268.000 kişi testten geçirildi. (G.Kore’nin nüfusu 51.5 milyon)

BBC/Andrew Marr

Kayda değer bir çalışma. Siz bir de testten geçen insanları, test sonrasında gözlem altında tutuyorsunuz. Siz, bir çok Avrupa ülkesinin yaptığı gibi insanları eve kapatma yöntemini uygulamadınız, insanları toplum yaşantısından uzaklaştırmadınız, ama yurttaşlarınızı bir telefon uygulamasıyla gözlem ve denetim altına aldınız. Bize açıklar mısınız siz Kore’de neden bu yöntemi tercih ettiniz de, insanları evlerine kapatma yolunu benimsemediniz?

Bakan Kang, Kyung-wha

Bakın, bu bizim son derece canlı demokrasi değerlerimizle ilgili bir yaklaşım. Bizim demokraside açık olmak şart ve hükümetin tamamen halkın hizmetinde olması tayin edici. Şunu da belirteyim ki, bizim halkımız hükümetten en yüksek düzeyde hizmet istemek konusunda çok talepkardır ve en iyi hizmeti bekler. İşte bizim de salgına karşı mücadele de tutumumuzun kilit noktası bu talep oldu. Salgın konusunda yurttaşların ülke içindeki dolaşımını da sıkı bir şekilde denetliyoruz ayrıca yurtdışına çıkan yurttaşlar da sıkı bir gözlem ve denetim altına alındı. Böylelikle ülke içinde salgının yaygınlaşmasını önlerken, virüsün ülke dışına çıkmaması için de önlemler aldık. Bir ihtimal hastalık belirtileri olan yurttaşlarımızın yurtdışına çıkmaları durumunda, bunu da önlememiz gerekir.

BBC/Andrew Marr

Yeni vaka sayısı azalıyor. Siz artık şimdi en kötü dönemi atlattınız mı?

Bakan Kang, Kyung-wha

Yeni vaka sayısının doruğa çıktığı dönem Şubat sonu idi, 900’den fazla tescilli vaka çıkıyordu o dönemde. Bugün ise bu sayı 76 yeni vakaya düştü. Evet, yeni vakaların azalma eğiliminde artık normal bir düzeye geldik Ama tabi ki henüz müsterih değiliz. Çünkü salgın meselesi sadece bizim ülkemizle ilgili bir sorun değil ki. Başta belirttiğim açıklık ve şeffaflık yaklaşımını biz sadece kendi memleketimizde uygulamıyoruz, uluslararası topluluk için de uyguluyoruz, çünkü biz, dünyanın geri kalan bölümüyle yüksek düzeyde karşılıklı bağımlılık ilişkisi içindeyiz. Bizim yurttaşlarımız sık sık ve çok sayıda yurtdışı iş gezilerine gitmek durumunda, ya da aile ziyareti ya da turizm amacıyla yurt dışına çıkıyor. Bizim ekonomimiz, sözünü ettiğim karşılıklı bağımlılık ilişkileri nedeniyle dış dünyaya bağlı. Dolayısıyla biz kapılarımızı diğer ülkelere açık tutmak istiyoruz. Ama bu salgın başka bir çok ülkede de ortaya çıktığı için biz dış ilişkilerimize çok dikkat ediyoruz, ve açıklık politikamızı sürdürmeye kararlıyız. Bizim bu tutumumuz, belki yeterli Enformasyon Teknolojisi alt yapısına ve bazı değerlere sahip olamayan başka ülkeler için geçerli olmayabilir. Ama sonuç olarak, bugün artık bir virüsün global bir sağlık tehditi olduğunu ve bunun da son defa olmayacağını kabul etmemiz gerekir. Dolayısıyla bizim deneyimimizin, yaklaşımımızın, modelimizin COVID-19’la mücadele eden diğer ülkelere bilgi vermesini umut ediyoruz. Ama aynı zamanda uluslararası işbirliğinin güçlenmesi ve böyle bir felaketin gelecekte tekrar etmesi halinde nasıl hazırlıklı olunması gerektiği konusunda da yararlı olmasını istiyoruz.

BBC/Andrew Marr

Sizin görüşünüz uyarınca, bu badireyi atlatmış olsanız bile henüz her şey bitmedi. Bundan sonrası için neredeyse yeni bir yaşam türünün başlangıcı diyebilir miyiz?

Kang, Kyung-wha

Evet. Değinmek istediğim bir nokta daha var. Hükümetler olarak paniğe karşı da önlem almamız gerekiyor. Bence hükümetler salgın konusunda soğukkanlı davranmalı ve bizim gibi kanıtlar ve bilim temelinde davranmalı. Dünya Sağlık Örgütünün COVİD-19’u bir pandemik olarak ilan etmesinin ardından, virüs salgını korku ve korkutma salgınına dönüştü. Bana başka ülkelerde meydana gelen, sadece Korelilere değil Asyalılara yönelik çok sayıda sözlü taciz hatta fiziki saldırı olayı bilgisi geldi. Hükümetlerin bu tür saldırıları önleme yükümlülüğünü üstlenmeleri gerek. Bu saldırılar işbirliği ruhunu güçlendirmiyor. Oysa ki bu global sorunu hep birlikte çözmemiz gerektiği için işbirliği ruhuna çok ihtiyacımız var.

BBC/Andrew Marr

Evet efendim. Sayın Bakan katkılarınız için çok teşekkürler.

BBC’deki bu söyleşinin yayınlanmasının ardından sosyal medyada konuya ilişkin ilginç paylaşımlar gündeme geldi. Özellikle Güney Koreliler Bakanlarının performansından son derece memnun olduklarını yazdı. Söyleşi uluslararası alanda da övgülerle karşılandı. Birkaç tweet:

- Güney Kore Dışişleri Bakanının 5 dakikalık konuşmasını dinledim. Bu kadın keşke İngiltere Başbakanı olsaydı

- Güney Koreli bakan son derece nazik konuştu, bilgi verici bir konuşmaydı. Sadece kendi halkının değil bütün dünyadaki insanların sağlığına önem verdiği belli.

- Bakan hanım son derece net, açık konuştu. Anlamlı bir söylemdi. Bizimkiler gibi değil!

- Koreli Bakanı birkaç aylığına bizim memlekete ödünç alabilir miyiz?

- Bir kaç kere izledim. Şahane

- Güney Kore ve bakanı müthiş. Salgına karşı mücadelede onları izlememiz lazım. Dahası bir sonraki salgın için de onlar gibi hazırlanmamız gerek. Asyalılara yönelik utanç verici kötü muameleye son vermek lazım. Salgına karşı yanıt onlarda…

*Çeviri: Ragıp Duran

Öne Çıkanlar