Suriye savaşında son durum: İdlib kimin için, neden önemli?
ARTI GERÇEK - Suriye'de ordu güçlerinin ülkenin güneybatısındaki militanlara yönelik operasyonlarını bitirmesinin ardından gözler, cihatçıların elindeki son büyük kent olan İdlib'e çevrildi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad sıradaki hedefin İdlib olduğunu açıklarken, ABD ve Rusya arasındaki güç mücadelesi de bölgede yoğunlaştı. ABD, Fransa ve İngiltere gibi Batılı güçlerin kentte kimyasal silah kullanılması halinde rejim güçlerini havadan vuracaklarını açıklamasının ardından Moskova ve Şam İdlib'de sahte bir kimyasal saldırı hazırlığı olduğu iddiasında bulundu. İdlib, Ankara için de kritik önemde. Zira nüfusu 2,5 milyona ulaşan kente yapılacak bir operasyon sonucunda oluşacak bir göç dalgası, Türkiye'nin 700 bin yeni mülteci kabul etmesi anlamına gelebilir.
'İŞBİRLİĞİ' İDLİB'İN KONTROLÜNÜ GETİRDİ
2011’de başlayan iç savaşın dördüncü yılında Ahraru’ş Şam, Nusra Cephesi, Cundu’l-Aksa, Ceyşu’s-Sunne, Feyleku’ş-Şam ve Livau’l- Hak gibi cihatçı grupların birleşmesiyle oluşan ‘Fetih Ordusu’ İdlib’in kontrolünü ele geçirdi. Bu tarihe kadar İdlib kırsalı muhaliflerin hakimiyetinde, merkez ise rejimin kontrolünde bulunuyordu. Kentin 28 Mart 2015'te ele geçirilmesi, rakip silahlı örgütler arasında işbirliğinin netice verdiği yer olarak öne çıkıyordu.
2016 yılından sonra fikir ayrılıkları yaşayan gruplar, kentte kontrolü elinde bulunduran 3 başat güç olarak yeniden şekillendi. Bunlar 11 ÖSO grubunun birleştiği ‘Ulusal Özgürleştirme Cephesi’, Heyet Tahriru’ş Şam ve Cephe Tahrir Suriye. Yüzde 60’ını Nusra bağlantılı Heyet Tahrir’uş Şam’ın kontrol ettiği kentte 70 bini aşkın silahlı militanın bulunduğu düşünülüyor.
MİLİTANLARIN 'DÖKÜM ALANI'
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminde bu yaz ülkenin güney ve güneybatısında düzenlenen operasyonlar sonucu silahlı muhalifler birçok kez silahlarını teslim ederek bulundukları mevzilerden ayrılmayı kabul etmiş ve sonrasında İdlib'e tahliye edilmişti. Birleşmiş Milletler'in Suriye insani yardım koordinatörlerinden Panos Moumtzis, Haziran ayında İdlib vilayetinin, tahliye edilenlerin "döküm alanı" haline geldiğini söylemişti. Ülkenin diğer bölgelerinden tahliye edilerek İdlib'e gelenlerle birlikte vilayetin nüfusunun iki katına çıkarak 2 buçuk milyona ulaştığı tahmin ediliyor.
İdlib'de ülkenin farklı bölgelerinden tahliye edilerek gelenlerle birlikte 70 bin dolayında militan bulunuyor.
STRATEJİK ÖNEMİ NE?
Suriye'nin kuzeyiyle güneyini birbirine bağlayan ve Ürdün'e kadar uzanan M5 karayolunun üzerinde bulunan İdlib, Halep'teki çatışmalar sırasında lojistik desteğin güney batı kanadını oluşturdu. İdlib, aynı zamanda rejimin kalesi Lazkiye'nin 126 kilometre kuzey doğusunda yer alıyor. Lazkiye, Rusya'nın ülkedeki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor.
Türkiye'nin de sınırındaki İdlib'de stratejik ve güvenlik çıkarları bulunuyor. Sınırın diğer tarafında asker bulundurarak sınırında cihatçı örgütlerin üslenmesini engellemek isteyen Türkiye, aynı zamanda yeni bir mülteci dalgasını önlemek istediğini söylüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye, Rusya ve İran'ın yer aldığı Astana süreci kapsamında bölgede 12 askeri gözlem kulesi kurmuştu.
Nüfus yoğunluğu nedeniyle İdlib'de yaşanacak olası bir çatışmanın daha önce benzeri görülmemiş bir insani krize yol açabileceğinden de endişe ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü çatısı altında faaliyet gösteren çeşitli sağlık kuruluşları, yedi yıldan fazla bir zamandır Suriye'de devam eden iç savaşta İdlib'e düzenlenecek muhtemel bir harekâtın 250 bin ila 700 bin kişiyi yerinden edebileceğini söylüyor.
BM'nin Suriye Danışmanı Jan Egeland, BM'nin İdlib'de olası bir çatışma durumunda Türkiye'den sınırlarını açma talebinde bulunacağını ve daha fazla sivili almasını isteyeceklerini duyurdu ki bu da olası bir çatışmada Türkiye'nin yeni bir iltica dalgasıyla karşı karşıya kalacağını gösteriyor.
SURİYE ORDUSU OPERASYONA HAZIRLANIYOR
İdlib sınırına askeri teçhizat ve mühimmat takviyesi yaptığı belirtilen Suriye ordusu, bölgeyi cihatçılardan kurtarmak için büyük bir operasyona hazırlanıyor.
Suriye ordusu kaynakları, "Askeri birlikler, Hama bölgesinin kuzeyine konuşlandırılıyor. Bir sonraki aşamada, Ceyş el-İzza örgütünün Kafr Zita, el-Latamina, Latmin, el-Zekat Arbain, el-Lahaya ve Ma'arkaba köylerindeki mevzilerine taarruz planlanıyor" ifadelerini kullandı.
İdlib bölgesindeki militanların Suriye ordusu mevzilerine geniş kapsamlı saldırı hazırlığı içinde olduğu yönünde bilgi aldıklarını anlatan kaynak, "Mevzilerin güçlendirilmesi için gereken tedbirler alındı. Ordu birliklerimiz şimdi her türlü saldırıyı püskürtebilir" dedi.
RUSYA'DAN DONANMA SEVKİYATI
Olası bir İdlib operasyonuna Rusya Hava Kuvvetleri'nin bombardımanla destek vermesine kesin gözüyle bakılıyor. Rusya Savunma Bakanlığı yetkilileri, Rusya'nın Akdeniz'de şu anda 9 savaş gemisiyle 2 denizaltına sahip olduğunu söyledi. Bakanlık yetkilileri, Rusya'nın ilerleyen günlerde Akdeniz'e daha fazla gemi göndermeyi planladığını ifade ederken "Kalibar" füzeleriyle donatılmış 3 savaş gemisinin Şam rejiminin operasyon başlatması beklenen İdlib harekatına destek vereceği iddia edildi.
Vurucu güç olarak tanımlanan Rus filosunda kruvazör Marşal Ustinov, büyük mayın gemisi Severomorsk, firkateyn Admiral Grigoreviç, devriye gemisi Pıtliviy, Admiral Essen ve Admiral Makarov, güdümlü füze gemisi Grad Sviyajsk, Veliki Ustyug ve Vişniy Voloçok da bulunuyor. Bölgedeki savaş gemilerine ayrıca iki denizaltı "Velikiy Novgorod" ile "Kolpino" destek veriyor. Önümüzdeki günlerde 3 savaş gemisinin daha Akdeniz'e inerek Suriye kıyılarındaki savaş gemisi sayısının 12'yi bulacağı belirtildi.
'ABD HER AN VURABİLİR'
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sözcüsü İgor Konaşenkov, Akdeniz'deki ABD gemilerinin Suriye'yi her an vurabileceğini söyledi. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov basına yaptığı bir açıklamada ABD'nin Akdeniz'deki gemilerinde çok sayıda Tomahawk tipi füze taşıdığını ve bu füzeler ile her an Suriye'yi vurabileceğini söyledi. Konaşenkov açıklamasında, "Akdeniz'e gelen ABD gemilerinin şu anki hedefi Suriye'yi gösteriyor" ifadelerini kullandı. ABD'ye ait gemilerin 25 Ağustosta Akdeniz'e getirildiğini belirten Konaşenkov, "Gemiler Suriye'nin istenilen noktasını vurabilecek istikamette yerleştirildi" dedi. Konaşenkov ayrıca gemilerin yerleşimi sürecinde İngiliz özel hizmetlerinin bulunduğunu belirtti. Konaşenkov açıklamasında ayrıca ABD'ye ait başka savaş gemilerinin de Basra Körfezine yaklaştığını söyledi.
'İRAN FİİLEN DESTEK VERECEK'
Rusya'nın olası bir harekata havadan ve deniz filosundaki füzeleri kullanarak katılması beklenirken, İran'ın ise Suriye'deki milis güçlerini rejim ordusunun emrine vereceği iddia ediliyor.
TSK'DAN BÖLGEYE ASKERİ TAKVİYE
TSK'nin Hama ve İdlib'deki gözlem noktalarını güçlendirme amacıyla gönderdiği iki askeri konvoy, Çarşamba günü bölgeye ulaştı.
Türk ordusu İdlib'deki 12 gözlem noktasını Mayıs ayında tamamlamıştı. Suriye hükümetinin İdlib'e operasyon hazırlıklarının hızlanmasıyla TSK de gözlem noktalarına TIR'larla tank ve top yığınağı yapmaya başladı ve mevzileri betonlarla çevreledi.
TSK'nin konuşlandığı gözlem noktaları şöyle:
Dana ilçesindeki Salva köyü
Daret İzze ilçesindeki Samaan Kalesi (Takle) köyü
Daret İzze ilçesindeki Akil Dağı
El Hader ilçesine bağlı Tel Eys köyü
Serakib ilçesine bağlı Tel Tukan köyü
Marretinuman ilçesine bağlı Sırman köyü
Halep batı kırsalındaki Anadan (Tel Tamura)
İdlib'in güneybatısında Zeytinlik bölgesi
Hama kırsalındaki Morik (Tel es Savvan)
Halep'in batı kırsalındaki Raşidin bölgesi
İdlib'in güney kırsalındaki Zaviye bölgesi
İdlib'in güneybatı kırsalında Cisr eş Şuğur ilçesine bağlı İştabrak köyü
QSD: İDLİB İÇİN TALEP GELİRSE DEĞERLENDİRİRİZ
Suriye yönetiminin İdlib operasyonuna hazırlandığı ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yeni bir ordu kurduğu belirtilirken, Suriye Demokratik Güçleri’nden (QSD) de bir açıklama geldi. QSD, ‘Suriye ordusunun kent ile ilgili bir talebinin olması halinde durumu değerlendireceklerini’ açıkladı.
QSD sözcüsü Gabriyel Kino "İdlib ve Suriye’nin diğer bölgeleriyle ilgili henüz bizim bir askeri bir planımız yok. Eğer bir talep olursa, bu konu üzerinde durarak görüşeceğiz. Çıkarlar ve garantilere göre karar alınır" dedi.
BM son olarak bu bölgede bir savaş çıkmaması için Türkiye, Rusya ve İran’ın "ellerinden geleni yapma" konusunda anlaştığını duyurmuştu.
KENTTEKİ MİLİTANLARLA MÜZAKERELER SÜRÜYOR
Öte yandan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, ‘Rusya ordusunun İdlib’deki silahlı grupların liderleriyle barış anlaşması için görüşme yaptıklarını’ açıkladı. Şoygu, bu görüşmelerin Suriye’nin Doğu Guta ve Dera gibi bölgelerindeki anlaşmalara benzer bir barışçıl sonuç almayı amaçladığını söyledi.
TÜRK HEYETİ MOSKOVA'YA GİTTİ
Bu arada, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde İdlib meselesini görüşmek üzere Rusya'nın başkenti Moskova'ya gitti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen hafta Moskova'da Rus ve Türk dışişleri bakanlarıyla savunma bakanları arasında istihbarat yetkililerinin katılımıyla yapılan görüşmelerde de İdlib'deki duruma ağırlık verildiğini söyledi.
"Normal silahlı muhaliflerin El Nusra militanlarından ayrılması, eş zamanlı olarak bu militanlara karşı operasyon hazırlanması ve sivillere yönelik risklerin en aza indirgenmesi gerektiği konusunda Moskova ve Ankara ortak görüşe sahip" diyen Lavrov, siyasi uzlaşının pratiğe nasıl taşınacağının ise sahadaki duruma hakim olan Rus ve Türk orduları tarafından ele alındığını ifade etti.
SAHTE KİMYASAL SALDIRI İDDİASI
Rusya Savunma Bakanlığı, ABD'nin Suriye'deki hükümet güçlerini vurmak için sahte bir kimyasal saldırı planladığı iddiasında bulundu. Rusya Savunma Bakanlığı, İdlib'de kimyasal saldırı provokasyonunun gerçekleştirilmesinin planlandığı istihbaratı aldıklarını, bu yöntemle yine Suriye ordusunun sivillere karşı kimyasal silah kullanmakla suçlanacağını ve saldırı için bahane oluşturulacağını duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov "ABD, İdlib'de planlanan kimyasal saldırı provokasyonu ile bağlantılı olarak Ortadoğu'daki kruz füzesi sayısını arttırmaya devam ediyor" dedi.
SURİYE: SAHTE KİMYASAL SALDIRI PLANININ BELGESİ VAR
Rusya’nın ‘silahlı muhalifler Batı saldırısını kışkırtmak için İdlib’de sahte kimyasal saldırı düzenleyecek’ açıklamasına Şam yönetiminden de destek geldi.
ABD'nin New York kentinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen oturumda konuşan BM Suriye Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, ‘terörist grupların geçtiğimiz sene ve bu seneki ABD, Fransa ve İngiltere’nin üçlü saldırısında olduğu gibi, Suriye’ye yönelik herhangi bir askeri saldırıyı haklı göstermek için İdlib halkına kimyasal saldırı hazırlığında olduklarını’ söyledi.
RUSYA: AKDENİZ'DE TATBİKAT YAPACAĞIZ
Öte yandan, Rusya Savunma Bakanlığı 1 ve 8 Eylül tarihlerinde Akdeniz'de 30 uçak ve 25 gemi ile tatbikat yapacağını duyurdu. Bakanlık tarafından tatbikatta, anti-uçak, anti-denizaltı ve anti-mayın talimleri yapılacağı bildirildi. (DIŞ HABERLER SERVİSİ)