Termik santral cehennemi: Hava kirliliği ve kanser arttı, balık türleri azaldı

Termik santral cehennemi: Hava kirliliği ve kanser arttı, balık türleri azaldı
Adana’nın yapımı süren Hunutlu termik santral projesi uluslararası sözleşmelerle korunan deniz kaplumbağalarının üreme noktasına inşa ediliyor. 17 kurum, inşaatı “durdun” çağrısında bulundu.

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- Türkiye’nin hava kirliliğiyle boğuşan illerinden biri olan Adana’da bir termik santralin inşaatı daha devam ediyor. Son yıllarda termik santral nedeniyle kanser vakalarının artış gösterdiği bölge, büyük bir risk altında.

Türkiye’de toplamda 20 bin megavat güçle çalışan 29 tane mevcut termik santral var. Lisan, önlisans ve yapım aşamasında olanlar ile duyurulmuş ama henüz ihalesi sonuçlanmamış 31 adet termik santral projesi bulunuyor. Toplam kapasiteleri 32.5 GW (32500 Megavat). Bunlar sadece 100 megavat üstündeki kömürlü termik santraller, bunların dışında daha küçük santraller de mevcut.

YAPIMI DEVAM EDEN TERMİK SANTRALLE BİRLİKTE BÖLGEDE 4 TANE TERMİK SANTRAL OLACAK

Termik santrallerin yoğunlaştığı bölgelerden biri de İskenderun Körfezi’nde yer alan Adana, Hatay, Mersin hattı. Bugün bölgede yapım aşamasındaki Hunutlu'yla birlikte 4 tane termik santral bulunuyor. Adana’nın Yumurtalık İlçesi’nde inşası devam eden Hunutlu termik santral projesi Çinli Şanghay Elektrik tarafından finanse ediliyor. Bu projenin hemen 1.8 km yakınında 2003 yılından bu yana faaliyette olan Sugözü termik santrali de var.

ADANA KİRLİLİKLE BOĞUŞUYOR: 2019 YILININ YÜZDE 65’İNDE HAVA KİRLİ

Çevre Mühendisleri Odası’nın "Hava Kirliliği Raporu"na göre iki milyon nüfuslu Adana, 2019 yılı boyunca 236 gün, yani yılın yüzde 65’inde zehirli havaya maruz kaldı. Aynı yıl Adana’nın merkezinde ölçülen PM10 hava kirleticisinin, Türkiye’de belirlenmiş ulusal kirlilik limitlerinin iki, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği limitlerin dört katı üzerinde olduğu belirlendi.

KANSER VAKALARI 2009’DA 5 İKEN 2014’DE 60’A ÇIKTI, KANSER TÜRLERİ 14’E YÜKSELDİ

Termik santralle birlikte kanser vakaları da hızla tırmanışa geçti. Öyle ki 2009 yılında ilde 5 kanser vakası görülürken, 2014 yılında bu sayı 60’a çıktı. Kanser türleri de bu yıllar içinde 4’ten 14’e yükseldi. İnsanlarda ortaya çıkan kanser vakalarının yanı sıra hayvanlar sakat doğmaya başladı. Termik santralin balıkçılık üzerindeki etkilerini araştıran Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin deniz ekolojisini izleme raporlarına göre balıklardaki ağır metaller 10 kat arttı ve balık popülasyonu hızla düştü.

17 SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜNDEN ÇAĞRI: İNŞAATI DURDURUN

Ortaya çıkan bu tabloya dikkat çeken ve daha fazla geç kalınmadan önlem alınmasını isteyen 17 sivil toplum örgütü Hunutlu termik santrali inşaatının durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Çağrıcılar arasında Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Platformu Adana Tabip Odası, Adana Ziraat Mühendisleri Odası, 350.org, Avrupa İklim Eylem Ağı, Ekosfer, Sağlık ve Çevre Birliği, TEMA Vakfı, WWF-Türkiye ve YUVA Derneği gibi kurumlar yer alıyor. 

KURULAN TERMİK SANTRAL FAALİYETTEKİ TERMİK SANTRALİN 1.8 KM YAKININDA

Çağrının imzacılarından 350.org’dan Efe Baysal bölgenin ve İskenderun Körfezi’nin termik santrallere boğulduğuna dikkat çekerek "Körfezin bir tarafında Tufanbeyli kömürlü termik santrali bulunuyor, Yumurtalık’ta ise Sugözü termik santrali. Bunlar yetmezmiş gibi Sugözü termik santralinin sadece 1.8 km yakınına ithal kömürle çalışacak Hunutlu termik santrali inşa ediliyor. Bölgedeki kirleticiler hali hazırda ciddi bir hava kirliliğine neden oluyor ve bu Hunutlu Termik Santrali’nin ÇED raporunda yer alan 2013 Temmuzlu Hava kalitesi ölçümünde de gösteriliyor" dedi.

DENİZ KAPLUMBAĞALARI TEHLİKEDE, TERMİK SANTRAL ONLARIN YUVALARININ ÜZERİNE YAPILIYOR

"Adana’da yapılan hava kirliliği ölçümleri de geçerli mevzuatın üzerinde. COVID - 19 salgınıyla halk
sağlığının ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmışken hava kirliliğini artıracak yeni bir kömür
projesine Adana’nın ihtiyacı yok" ifadelerini kullanan Baysal, yapılmakta olan santralin, hem uluslararası
sözleşmelerle hem de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2009/10 genelgesiyle koruma
altında olan deniz kaplumbağalarının yumurtalama alanının üzerine yapıldığını, ekosisteme, halk
sağlığına ve iklime zararı olacak bu projeyi istemediklerini kaydetti.

‘BÖLGE TERMİK SANTRAL VE DİĞER KİRLETİCİ SANAYİ TESİSLERİYLE ÇEVRİLİ

Avrupa İklim Eylemi Ağı İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli de termik santral sayısına vurgu yaparak "Adana’da inşası devam eden Hunutlu termik santralinin 1.8 yakınındaki Sugözü termik santrali dışında, İskenderun Körfezi’nde toplam üç tane kömürlü termik santral var" dedi.

"Türkiye’nin narenciye ve tarımsal üretim anlamında ciddi anlamda bereketli bu bölge, termik santraller ve diğer kirletici sanayi tesisleriyle çevrili. Balıkçılık açısından da oldukça önemli bir bölge" diyen Gündüzyeli, "Ayrıca Hunutlu termik santrali bir ithal kömür santrali. Bölgenin fosil yakıt dışı kalkınma potansiyeli varken, yöre halkı, katma değeri olmayan bir termik santral projesiyle karşı karşıya. Sanayi kaynaklı mevcut hava ve su kirliliği üzerine ek yük getirecek bir proje Hunutlu Termik Santrali" ifadelerini kullandı.

KANSER VAKALARINDA VE TÜRLERİNDE HIZLI YÜKSELİŞ

Doğu Akdeniz Çevre Platformu gönüllü avukatı İsmail Atal da termik santrallerle artan kanser vakalarına işaret ederek "2009 yılında nüfusu 18 bin olan Yumurtalık’ta 5 kanser vakası varken, bu sayı 7, 12, 44 ve son olarak 2014 yılında 60’a yükseldi. Yine 2009 yılında dört kanser türü varken bu sayı 2014 yılında 14 kanser türüne yükseldi" dedi.

Termik santrallerin balıkçılık üzerindeki etkilerine de değinen Atal, şunları kaydetti:

"Kurulan ilk termik santralin bölgedeki balıkçılık üzerinde etkisi oldu. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin deniz ekolojisini izleme raporları var. Bu raporlarda balıklardaki ağır metallerin 10 kat arttığı ve balık popülasyonun düştüğü belirtiliyor" 

‘HAVA KİRLİLİĞİ YÜKSEK YERLERDE COVİD-19 KAYNAKLI ÖLÜMLER DE YÜKSEK’

Danıştay’da görülen davaları için bir dilekçe hazırlayan Atal, dilekçesinde termik santrallerden çıkan partikül madde ile COVİD-19 arasındaki bağlantıyı gösteren çalışmaları birer örnek olarka sunacağını kaydetti. Atal dilekçesinde İtalya ve ABD’de yapılan bilimsel çalışmalara atıf yaparak şunları söyledi:

"Hava kirliliğinin görüldüğü İtalya’nın kuzeyinde endüstrileşmiş Lombardiya bölgesinde COVİD-19 kaynaklı ölümlerin yüzde 12, havası temiz olan bölgede yüzde 4,5 olduğuna ilişkin ortaya çıkan bilgileri yazdım. ABD’de Harward Üniversitesi’nin çalışmasına göre termik santrallerin çalışması sonucu havaya salınan 2.5 mikro partikül maddede metreküpteki 1 mikrogramlık artışın COVİD-19 ölümlerinde yüzde 8 artışa neden olduğu ortaya konuluyor. Yine Dünya Bankası’nın 355 yerleşim bölgesinde yaptığı çalışmaya göre 2.5 mikro partikül maddede yüzde 20 artışın COVİD-19 vakalarında yüzde yüz artışa neden olduğu ortaya çıktı. Yine İtalyan bilim insanlarının yaptığı yeni araştırmaya göre havada asılı kalan bu partiküllerin COVİD-19’u taşıdığı, yaşattığı ve uzak mesafelere götürdüğü anlaşıldı. Termik santrallerin etrafında yaşayan insanların akciğerlerinde, solunum yolu sistemlerinde zamanla oluşan hasar nedeniyle bu insanlar COVİD-19’a daha hassas ve bu yüzden onlar da büyük tehdit altında." 

Öne Çıkanlar