Türkiye, Suriyeli mültecileri zorla İdlib'e gönderiyor

+GERÇEK - İdlib'in kuzey kırsalında yaşayan 38 yaşındaki Ra'oof Zeer, Mart ayı sonlarında İdlib'e zorla sınır dışı edildikten sonra bir kez daha Türkiye'ye geçmeye çalışan çok sayıdaki Suriyeliden sadece biri.

Türk yetkililerin açıklamalarına göre, Türkiye'de yaklaşık dört milyon Suriyeli mülteci yaşıyor.

30 Mart'ta Ankara Göç İdaresi, Geçici Koruma Kartı (Kimlik) taşıyan binlerce Suriyeliye kayıtlarının tamamen durdurulduğunu ve Kimliklerinin devre dışı bırakıldığını açıkladı.

Kimlik, Türkiye Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Suriyeli mültecilere veriliyor ve onlara Türkiye sınırları içinde serbestçe hareket etme ve tüm Türk devlet hizmetlerinden yararlanma hakkı veriyor.

North Press Agency’nin haberine göre, İdlib'e sevk edilen Suriyeli mülteciler, işlerini, girişimlerini ve ailelerini geride bırakmak zorunda kaldıkları için maddi kayıplara uğradıklarını belirttiler.

Türk makamları, Kimlik sahibi olmayan veya yeniletemeyen her Suriyeliyi sınır dışı ediyor. Mart ayında 100'den fazla Suriyeli Halep bölgesine sınır dışı edildi.

Türkiye dönemeye çalışan Zeer, beş yıl önce Türkiye'ye gelince bir dikiş atölyesi açtığını, sınır dışı edildikten sonra büyük kayba uğradığını söyledi.  28 yaşındaki Rami el-Munawar da zorla İdlib'e sınır dışı edildiğini ve 12 bin lira (yaklaşık 3 milyon SYP) kaybettiğini söyledi. El-Munawar, "Suriyeliler haysiyetsiz bir şekilde ortada bırakıldı" dedi.

Bab al-Hawa sınır geçiş noktasının istatistiklerine göre, Mart ayı boyunca 1.321 Suriyeli mülteci Türk makamları tarafından sınır dışı edildi.

45 yaşındaki insan hakları aktivisti Muhammed Aslan, Türk polisinin Suriyelilere yönelik uygulamalarının yasadışı olduğunu ve mültecilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırı olduğunu söyledi.

Aslan, Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin kendilerini koruyacak kuralları olmadığı için ırkçılığa ve zulme maruz kaldığını söyledi. Aslan, Suriyelilere yönelik ihlalleri önlemek ve zorla sınır dışı edilmelerini durdurmak için bir Suriye insan hakları komitesinin kurulması gerektiğini savundu.