Kayyım rektörün şikayetiyle tutuklanan Boğaziçili Perit ve Berke tahliye edildi
Yağmur KAYA
+GERÇEK- Kayyım rektör atamasına karşı protestolardan kaynaklı 6 Ekim'den bu yana tutuklu olan Boğaziçi öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in de içinde blunduğu 14 öğrencinin yargılandığı dava Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 40'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu öğrenciler Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen'in Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) katıldığı duruşmada, hakim sanıkların kesintisiz sorgulanacağını söyledi. Avukat duruşmaya destek için gelen kuruluşların mahkeme zaptına geçmesini talep etti.
GÖK: SİVİL POLİSLER BENİ TAKİP EDİYORDU'
Duruşmada ilk savunmayı Berke Gök yaptı. Gök üzerine atılı suçlamaları kabul etmed güiğini belirterek şunları söyledi: "Aslında her şey bir gün öncesinde başladı. Telefonuma gelen mesajda bir link vardı. Anadolu Ajansı’nın haber linki. Tayyip Erdoğan bana terörist diyordu. Haberi yanımdakilere gösterdim, onlar da şaşırdılar. Birkaç saat telefonla arandım. Büyük ihtimalle tutuklanacağımı söylediler. Okuldaki sivil polisler beni takip ediyordu. Bu sırada çevik kuvvet sivil polisler beni bekliyordu. Çıktığım anda üzerime çullandılar. Gözaltı aracında can dostum beni bekliyordu. 5 arkadaşımız daha getirdiler. Darp raporu için 3 hastane gezmişizdir. Sonunda bir tanesine karar kılabildiler. Tekrar araca bindirildik, ters kelepçe uygulandı. İşkenceler bundan sonra da bitmeyecekti. Faşizme karşı omuz omuza sloganı attık. Sonra tutuklandık. Faşizmin bir başka yüzü. İtmeler kakmalar, emir vermeler, verilmeyen yemekler…Olmayan sıcak su, verilmeyen kitaplar, geç verilen ders notları, giremediğim dersler…Asla işleme alınmayan dilekçeler, verilmeyen mektuplar…50 gün hücrede kalınca insan unutabiliyor. Yoksulluğa ve insanın insanı ezmesine karşı çıkmamdan dolayı mı tutukluyum? Birazdan öğreneceğim tutsaklığa devam mı yoksa tamam mı?
Gök, kendisine sorulan "Aracın üzerine çıkması nasıl gelişti?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Olayın heyecanı ve korku nedeniyle aracın üzerine çıktım."
'3 AYDIR EĞİTİM HAYATIM GASP EDİLİYOR'
Gök’ün ardından Perit Özen’in savunmasına geçildi. Özen, şunları söyledi: "Ben 2018 yılında okula girdim. 3 ay öncesine kadar tarih öğrencisiydim, 3 aydır eğitim hakkım gasp ediliyor. Boğaziçi direnişinin başından beri destek verdim, hala da aynı yerdeyim. Amacımız üniversitenin özgür, özerk bir yapıya kavuşmasını sağlamak. Olayın gerçekleştiği gün 4 Ekim’de okula gittim. Okulda zaman geçirdikten sonra Naci İnci, rektörlük binasından çıkış yapıyordu. Biz de tepki gösterdik. Okulda bu tarz manzaralara melih bulu atandıktan sonra her gün rastlayabilirdiniz. Kampüse giriyorsunuz neredeyse her gün bu manzarayla karşılaşabilirdiniz.
Medyada fazlaca görülmüş oldu. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım olay sırasında evime gitcektim. Twitter’da Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmış, bunlar gizli teröristlerdir, bunları üniversitede okutmayacağız diyordu. Sonra yokuş çıkmaya başladım, evim yaklaşık iki dakika uzaklıkta. Etrafımı 10 tane erkek çevirdi, buyurun dedim arabaya bindirdiler. Sebebini söyleyin dediler söylemek zorunda değiliz diyerek zorla bindirdiler. Mukavemet göstermedim, ters kelepçe işkencesine maruz kaldım. 4 saat böyle bekledim. Vatan Emniyet’te ifademi verdim, ifademi alırken kargacık burgacık resim gösterdiler. Kendimi teşhis edemeyip ilk ifademi verdim. Savcılıkta ifademi verdim ve 6 ekim’de derslerimin başladığı ilk günde tutuklandım. Cezaevinde birçok hak ihlaline maruz kaldım. Ortada kötülüğün sıradanlaştığı bir durum var."
Alanda hiçbir şekilde kolluk görevlisi yoktu, özel güvenlik vardı" diyerek olay aynını anlatmaya başlayan Özen, ifadesine şöyle devam etti: "Burada duramazsın, buradan git denmedi, ihtarda bulunmadılar. Kendisine hiçbir müdahalede bulunmadım, güvenliğin araca binmesine engel olmadım. 5 metre arkasındaydım aracın ama iddianamede aracı engellemeye çalıştığım, önüne geçtiğim söyleniyor. Kamu görevlisine muhalefet suçu; ben aracın 5 metre arkasındayken bir arbede başladı, onu gördüm alana yaklaşmadım. Birkaç saniye geçtikten sonra insanları sakinleştirmek amacıyla alana yöneldim. Yöneldiğim sırada bir arbede daha oldu. Arasında kaldım ama bilinçli olarak bir şahsa karşı kasıtlı bir eylemde bulunmadım."
'NACİ İNCİ'NİN BİZE VANDAL DEDİĞİNİ DUYDUM'
İddianameye dair de konuşan Özen, şunları yaptığı savunmanın devamında şunları vurguladı:
"Somut suçlama hakkında ne diyeceğimi gerçekten bilemiyorum ama şunu paylaşayım: akşam iddianame geldi, iddianamedeki 4. iddiayı görünce inanamadım: ‘kara ulaşım araçlarını alıkoyma ve kaçırma’. Sabaha kadar güldüm buna. Başka bir şey denir mi bilmiyorum. Bunun için iddia makamına teşekkür ediyorum. Naci İnci’nin, yandaş bir kanalda boy gösterip vandal dediğini duydum.
'HERHANGİ BİR SUÇ İŞLEMEDİK'
Bu kişi düzenli olarak özel güvenliği öğrencilerin üzerine saldırtan, hocaları engelleyen biridir. Eğer ortada bir vandal varsa vandal ben değilim. Okula atanan tüm kayyımlar tek bir kişiden emir alıp uygulayıcısı konumundadır. Kendilerine karşı özel bir eylemde bulunmam mümkün değildir. Tutsaklığım kesinlikle siyasidir. Biz mücadele etmeye devam ettik, herhangi bir suç işlemedik. Bizler yalnızca eğitim hakkı gasp edilmiş zavallı gençler değiliz, bizim bir mücadelemiz var. Kayyımlar gibi el pençe divan durup hesap vereceğimiz biri de yok."
Tutuklu öğrencilerin savunmasının ardından adli kontrolleri bulunan öğrencilerin savunmasına geçildi.
Duruşmada verilen aranın ardından, avukatlar savunma yaptı. Savunmalar tamamlandıktan sonra 94 gündür tutuklu bulunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Caner Perit Özen ve Enis Berke Gök'ün adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Kayyım rektör Naci İnci'nin şikayetiyle tutuklanan Perit ve Berke'nin tahliye kararını öğrenciler adliye önünde slogan ve şarkılarla kutladı.
Kayyım rektörün şikayetiyle tutuklanan Boğaziçili Perit ve Berke'nin tahliye kararını öğrenciler adliye önünde slogan ve şarkılarla kutladı
— +GERÇEK (@artigercek) January 7, 2022
https://t.co/y6SXUqmIof pic.twitter.com/J5bYi5jnef
Arkadaşları, tahliye edilen Berke ve Pelit'i almak için Silivri Cezaevi önüne gidiyor.
Arkadaşları tahliye edilen Berke ve Pelit'i almak için Silivri Cezaevi'ne gidiyor pic.twitter.com/ACNTMc2JS8
— +GERÇEK (@artigercek) January 7, 2022
Tahliye edilen Berke ve Pelit'i arkadaşları karşıladı.
Kayyım rektörün şikayetiyle tutuklanan Boğaziçili Perit ve Berke tahliye edildi@yagmurkaya88'in haberihttps://t.co/y6SXUqmIof pic.twitter.com/FtmJyJ0Ayv
— +GERÇEK (@artigercek) January 7, 2022
BERKE: EĞİTİM HAKKIM GASP EDİLDİ
Büyük bir sevinçle karşılanan öğrenciler ilk açıklamalarını +Gerçek’e yaptı. Tahliyesinin ardından konuşan Berke yaşadıklarını, "94 gündür birçok hak gaspına maruz kaldık. En başta eğitim hakkım gasp edildi 94 gün boyunca derse giremedim. Ders kitaplarım geç verildi. Sınavlarıma giremedim. Ayrıca hapishanede vegan olmama rağmen vegan yemek verilmedi. Hatta Silivri’de vegan yemek bugün tahliye edileceğim gün verileceği söylendi. Komik sadece" diyerek aktardı.
Cezaevinin dışında arkadaşlarıyla birlikte olmanın garip geldiğini söyleyen Berke, Cezaevi koşullarını şu ifadelerle anlattı:
"Mahkûmlara sürekli emir veriliyor, insan gibi davranılmıyor. Çok fazla hak gaspı var."
Berke ve Pelit'i alan arkadaşları kayyımlara karşı mücadelelerine devam edecekleri vurgusu yaparak başka bir dünyanın mümkün olabileceği mesajını verdi.https://t.co/y6SXUqmIof pic.twitter.com/V3pUBqsYgj
— +GERÇEK (@artigercek) January 7, 2022
Berke ve Perit'i Cezaevinin önünde arkadaşlarını karşıladı. 94 günün ardından arlkadaşlarını karşılayan öğrenciler, kayyımlarla mücadelelerine devam edecekleri vurgusu yaparak başka bir dünyanın mümkün olabileceği mesajını verdi.
Öğrencilerin açıklaması şöyle:
"Berke ve Perit'in tüm eylemlilikleri, bizim direnişimiz meşrudur. Kayyımlara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Bu baskılar, gözaltılar ve tututklamalar bizi yıldıramayacak. Mücadele umuttur. Başka bir dünya mümkün."