Yaşar Yakış: ‘Persona non grata’ ilanı savaş ilan edilmesinden bir öncesindeki adım

Yaşar Yakış: ‘Persona non grata’ ilanı savaş ilan edilmesinden bir öncesindeki adım
AKP’nin kurucu isimlerinden ve AKP hükümetinin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Diplomatlar ile ilgili ‘persona non grata’ ilanı hakkında konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala'nın tahliye edilmesi çağrısında bulunan 10 büyükelçiler için "Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz.' dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" demesi üzerine uzmanlar diplomatlarla ilkgili kararı yorumladı.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun haberine göre; AKP’nin kurucu isimlerinden ve AKP hükümetinin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Diplomatlar ile ilgili ‘persona non grata’ ilanı hakkında konuştu. Yakış, ‘Persona non grata’ ilanı savaş ilan edilmesinden bir öncesindeki adım oladuğunu değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:

"Ben yaptım oldu derseniz yapılır. Diplomatik geleneklerimizde emsali görülmemiş bir durum olacaktır. Diplomatlar ile ilgili ‘persona non grata’ ilan ettiğinizde söz konusu ülkelerle diplomatik ilişkilerinizi ciddi bir çıkmaza sürüklemiş olursunuz. Bu uygulama diplomatik ilişkilerde, geçmişi itibariyle savaş ilan edilmesinden bir öncesindeki adım olarak yorumlanmaktadır. Söz konusu diplomatlarca böylesi bir ortak açıklama yapmaları gerekir mi gerekmez mi meselesinden bağımsız olarak değerlendirme yapmalıyız. Çünkü Türkiye bu diplomatlar hakkında böyle bir karar alırsa her ülke kendi karşı hamlesini yapacaktır. Türkiye bundan zarar görecektir"

Kendisi de emekli büyükelçi olan Yakış, Alınan ilan kararı haksız bulduğunu belirterek, diplomatik ilişkileri tümüyle tartışmalı, sıkıntılı hale getirecek bir adıma ihtiyaç olmadığını düşündüğünü kaydeden Emekli büyükelçi olan Yakış, "Lüksemburg’daki kararlar paralelinde Türkiye’ye karşı bir dizi önlem hali hazırda Avrupa Birliği’nin gündemindeydi" ifadelerini kullandı.

OĞUZ DEMİRALP: TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI PLATFORMLARDAKİ TÜM DİPLOMATİK TEMASLARINI OLUMSUZ ETKİLEYECEKTİR

Türkiye’yi Avrupa nezdinde temsil etmiş deneyimli diplomatlardan emekli büyükelçi Oğuz Demiralp, "Sonuçları iyi olmayacaktır. Persona non grata ilan ettiğinizde o ülkeler de karşılık da verirse Türkiye’nin uluslararası platformlardaki tüm diplomatik temaslarını olumsuz etkileyecektir" ifadelerini kullandı. Alınan kararın Türkiye’nin Batı dünyasında izolasyonu arttıracağını dile getiren Demiralp şu şekilde konuştu:

"Elçiler hakkında persona non grata ilanı yapılan ortak açıklamaya karşı bir anlamda orantısız tepki gösterilmesi de olacaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve o çerçevedeki AİHM’in kararına uyulmaması, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliği boyutunda tartıştırmaktadır. Avrupa Konseyi’nde zaten Kasım ayında Türkiye'yle ilgili görüşme yapılacaktır. Eğer Konsey’in, Türkiye’ye anlayışlı tutum alma ihtimali varsa da o ihtimal çok ciddi azalacaktır. Türkiye’nin Batı dünyasında izolasyonu arttıracaktır. Bu on devlet, Batı dünyasını temsil etmek noktasında devletler.."

FARUK LOĞOĞLU: DİPLOMATLARI ‘İSTENMEYEN KİŞİ’ İLAN ETMEK İSE TÜRKİYE İÇİN PANDORA KUTUSUNU AÇACAKTIR

Dışişleri Bakanlığı’nın geçmişteki müsteşarlarından emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Konunun büyük elçileri siyasallaştırdığını belirten Dışişleri Bakanlığı’nın geçmişteki müsteşarlarından emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, "Ama bu diplomatları ‘istenmeyen kişi’ ilan etmek ise Türkiye için pandora kutusunu açacaktır. Avrupa Konseyi gibi tüm mekanizmalarda Türkiye aleyhine süreçler işleyecektir" ifadelerini kullandı. Loğoğlu, konışmasına şöyle devam etti:

"Türkiye’deki kurulu yönetim sistemine bakıldığında bunun uygulanabileceğini düşünüyorum. 'Talimat verdim’ dediği için uygulanabilecektir. Uygulanmaması gerektiğini umuyorum ama.. Dışişleri Bakanlığı’nın bunun misillemelere, tepkilere yol açacak bir pandora kutusu olduğunu anlatmasını umut ediyorum. Umarım verilebilecek karşı tepkileri Dışişleri’nin anlatması imkânı olur ama bundan şüpheliyim. Dışişleri Bakanlığı’nın yapması gereken yürütme makamı olan Cumhurbaşkanı’nı bunun Türkiye’nin aleyhine olacağı konusunda uyarmaktır ama yapmayacaktır diye düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti aynı anda on ülke diplomatı hakkında bunun bir emsali yoktur."

Türkiye’nin bu ülkelerdeki büyükelçileri için de benzer şekilde sınırdışı etme kararı işletilebileceğine işaret eden Loğoğlu, "Ama mesele sadece diplomatlar boyutu değil. Bu ülkeler ile siyasi, ekonomik, toplumsal ve askeri ilişkilerimiz var. Bu devletin sadece göstereceği tepkiyle sınırlı kalmayacaktır. Mesela ABD Kongresi, Türk–Amerikan ilişkilerini allak bullak edecektir. Hâlihazırda askeri ilişkiler konusunda tepkili iken ABD Kongresi Ermeni soykırımı gibi pek çok konuyu gündeme getirecektir" değerlendirmesini paylaştı.

Öne Çıkanlar