Yazar Murat Çakır: HDP’nin ‘üçüncü yol’ önerisi en gerçekçi çözüm yolu

Yazar Murat Çakır: HDP’nin ‘üçüncü yol’ önerisi en gerçekçi çözüm yolu
En başta Komünistler ve devrimci güçler olmak üzere, tüm toplumsal ve siyasi sol Kemalizm ile arasına mesafe koymak, geçmişini sorgulamak zorundadır.

Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden çıkışı mümkün mü? Sol, demokratik bir çözüm hedefinde buluşabilir mi? İçinde bulunulan durumu nasıl adlandırmalıyız? Yazar Murat Çakır, tartışmamıza katılarak sorularımızı cevapladı...

Türkiye’nin güncel durumu itibariyle gelişmiş kapitalist bir ülke statüsüne geçme aşamasında bulunan ve "eşik ülkesi" olarak nitelenen bir ülke olarak tanımlanabileceğini belirten Çakır, şöyle devam etti:

"İktisadi ve siyasi olarak emperyalizme doğrudan bağımlı ülke olan Türk devleti işbirlikçi ve tekelci burjuvazinin hizmetindedir. O açıdan devletin temel ilkesi bu bağımlılığı, tekelci burjuvazinin sınıf tahakkümünü ve sınıf çıkarlarını olası tehlikelerden korumaktır. Tüm siyasal alan, devletin sivil ve askeri bürokrasisi bu temel ilkeye bağımlı olarak şekillenir."

Çakır’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

Türkiye’de sol neden iktidar olamıyor ve sürekli sağ iktidarda?

"Sol derken hangi soldan bahsettiğimizi belirtmeliyiz. Toplumsal ve siyasi solu genel olarak sendikalar, hareketler ve partiler toplamı olarak görebiliriz. O açıdan ‘solun’ iktidar olamamasının temel nedeni, devletin yapısı ve verili koşullar altında iktidarın burjuva iktidarı olmasıdır. 
Her ne kadar toplumun her kesiminde memnuniyetsizlik hâkim olsa da parlamento içi ve dışı muhalefeti birbirleriyle uyumlu hâle getirmeyen, gayri memnunların, ezilen ve sömürülenlerin çıkarlarını savunamayan ve »nasıl bir Türkiye« sorusunu yanıtlayamayan bir sol iktidar olabilecek çoğunluğu kazanamaz. Sağın sürekli iktidar olması devletin yapısına ve verili koşullara bağlıdır.

Türkiye’de sol içinde bulunduğu durumu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye toplumsal ve siyasi solunun -belirli istisnalar dışında- genel olarak Kemalizm etkisi altında olması, 1923’ten beri var olan ve bugüne dek çözülememiş başta soykırımlar ve Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunlara bu etki çerçevesinde yaklaşması, solun âtıl kalmasının, kitlelere ulaşamamasının ve ezilen, sömürülen sınıflar içerisinde kökleşememesinin temel nedenidir. O nedenle, en başta Komünistler ve devrimci güçler olmak üzere, tüm toplumsal ve siyasi sol Kemalizm ile arasına mesafe koymak, geçmişini sorgulamak zorundadır.

Sol neden çözüm üretemiyor? Geniş halk tabanıyla buluşamıyor?

Bu tam olarak doğru bir soru değil. Türkiye’de solun, Osmanlı dönemindeki farklı uluslardan sosyalistler ve sendikacılardan, bilhassa Ermeni sosyal demokratları ve Mustafa Suphilerden bu yana geniş bir birikimi bulunmaktadır. Komünistler, sosyalistler, devrimciler, hatta sosyal demokrat sayılabilecek olanlar her zaman çözüm üretebilmişlerdir. Temel sorun, bu çözümlerin çeşitli nedenlerden dolayı geniş halk tabanı ve kitlelerle yeterince buluşamamış olmasıdır. 

Ancak diğer taraftan da gerek sayısız toplumsal hareketin gerekse de Kürt Özgürlük Hareketinin tohumları sol tarafından toprağa verilmiştir. Darbe ve baskıları, faşist saldırıları, işkence ve yargısız infazları ve daha nicesini solun kitlelerle buluşabilmesinin önündeki engeller olarak da görmek durumundayız.

İşçi sınıfı ve sendikaları nasıl görüyorsunuz?

12 Eylül 1980 ve bilhassa 1990 karşı devriminden bu yana tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sınıf ve sendika hareketi zayıflamıştır. 40 yılı aşkın bir süredir uygulanan neo-liberal politikaların da etkisiyle bu durum daha da derinleşmiştir.

Türkiye’nin karanlıktan çıkması ve demokrasiyi inşa etmesi için çözüm nedir? Sol nasıl bir rol oynayabilir?

Burjuva demokrasisinin, hukukun üstünlüğünün ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeniden tesis edilebilmesi için, başta Türkiye işçi sınıfının devrimci güçleri ve Kürdistan Özgürlük Hareketi olmak üzere, barış ve demokrasiden, eşitlik ve özgürlükten, adalet ve ekolojik gelecekten yana olan tüm güçlerin ortak çıkarlar için ortak mücadeleyi örmesi zorunludur. Böylesi bir ortak mücadele için farklı direniş ocakları arasındaki köprüleri ve bu mücadelelerin birleştirilmesini ancak solun basireti sağlayacaktır.

HDP’nin üçüncü yol seçeneği bir çözüm olabilir mi?

Devrim ile işçi sınıfının iktidarının kurulmasını asıl çıkış yolu olarak gören bir komünist olarak, HDP’nin ‘üçüncü yol’ önerisini verili koşullar altında oluşturulabilecek demokratik bir cumhuriyet olarak görmekteyim. Geniş bir siyasal yelpazeyi bir araya getirebilmiş bir parti olarak HDP, koşulları oluştuğuna inandığım ve kendini dayatan demokratik devrim görevlerinin partisidir. Bu yapısıyla güncel sorunların çözümü için en önemli aktördür.

Türkiye’de sol birleşebilir mi? Bunun dünyada modelleri var.

Türkiye’de güncel olarak solun herhangi bir şekilde örgütsel birleşmesi tartışmasından daha önemli olan tüm devrimci, demokratik, sosyalist ve komünistlerin tek amaca kilitlenerek, tüm güç ve olanaklarıyla HDP ile ortaklaşmaları, ortak mücadeleyi güçlendirerek birlikte mücadele etmeleri, sonuç alıcı tek güncel ve gerçekçi alternatiftir. Bu da dünyaya örnek teşkil edebilecek bir modeldir.

Öne Çıkanlar