HDP’li Sezai Temelli ve beraberindeki heyet, hasta tutuklu Makbule ve Hadi Özer’in ailesini ziyaret ederek, 'İnsan hakları ihlal edilmeye devam ediliyor' denildi.
Kürt siyasetçi Aysel Doğan’ın cenazesine yönelik saldırıya tepki gösteren Buldan, 'Kürt düşmanı iktidar bilmelidir ki, zulümlerinizle asla sonuç alamayacaksınız' dedi.
Artan fiyatlara tepki gösteren Diyarbakır’daki yurttaşlar, ‘Ekonomik kriz AKP ve devletle ilgilidir, İnsanların parasını silaha bombaya yatırıyor, her yere savaş açıyor’ diye konuştu.
'Tetikçi' Mehmet Altun, tıpkı benzer katliamlar gerçekleştiren Onur Gencer, Ogün Samast ve Alparslan Arslan gibiydi: Onu koruyan organizasyonun içinde bir piyon.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sınır ötesi tezkerenin Kürt düşmanlığı olduğunu söyledi.
Cihaner, mafyatik yapılanmaların ortak ekseninin sol ve Kürt düşmanlığı olduğunu söyledi.
'Bu siyasi akıl sözümona AKP ile mücadele ediyor fakat Sarayla Kürt düşmanlığı yarıştırarak mücadele olmaz.'
Seçilmiş HDP’lilerin ‘yengesinin amcası’ndan ‘eniştesinin yeğeni’ne kadar sorgulandığını görünce insan ‘Adem’le Havva ucuz kurtulmuş’ demekten kendini alamıyor.
İyi bir şeymiş gibi görünüyor ama kendisiyle ilgili yazıyı bile çevirip yayınlayamayan Cumhuriyet, Kürt, Ermeni ve diğer ‘hassas’ konularda bloke durumda.
Kayyımlara karşı daha radikal bir muhalefetin gerekliliğine dikkat çeken Doç. Dr. Fikret Başkaya, Türkiye’de barış ve demokrasi için rejimin değişmesi gerektiğini vurguladı.
Rejim neredeyse 100 yıl sonra yine çöküşünün sorumlusu olarak Kürtleri göstermenin peşinde. Oysa Kürt meselesini çözmekten kaçınanlar asla gerçek bir iktidar olamadılar ve savaşa yöneldiler.
Suriye ordusunun Moskova’nın desteği ile Mınbiç’e girmesiyle Türkiye’nin yerel seçim öncesi Kürtleri ezme planları suya düştü.
Daha önce de parça parça yazmıştım ama, özetle toparlamak iyi olacak. Erdoğan’ı bu derece aşırıya iten 1 değil, 2 şey var.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.