Mutlaka yeniye, yenileyici ufka ihtiyaç vardır. Ama unutmamak gerekir ki biz, binlerce yıllık insani birikimin meyvelerine sahibiz.
Kalıcı ve nitelikli bir ilişki yerine, değişikliği zenginlik addeden, zahmetten/emekten kaçınan, anı yaşayan ilişkiler teşvik ediliyor.
Neoliberalizm, sermayenin önünü öylesine açtı ki sıra bizzat insanın kendisinin yağmalanmasına geldi.
Evet İngiltere'de açıkça ifade edildiği gibi yük olarak görülen emeklilerin ölmesi istenir. Ama genç nüfusun, sömürülecek nüfusun ölmesini istemezler.
Kapitalizmin ve sahiplerinin genelde gezegene özelde insan dahil canlılara ne büyük zararlar verdiği daha da görünür hale geldi.
Hatırlamak yaşatmaktır; yaşatmak, tarihin ölü dokularını değil diri dokularını yani devamlılığa basamak olmuş doğruları sahiplenmeyi gerektirir.
Bireysel mutlulukla toplumsal mutluluk bir arada yaşanabildiği oranda birbirini güçlendirir. Kimi soyutlamalar karşıtlık çağrışımı yapsa da resmin bütünü tam tersini anlatır.
“Sosyal mesafe” daha önce de vardı; kalabalık içinde yalnızlık yaygındı; sokaklar, mahalleler sadece geçilen alanlardı ve insanlar birbirine yabancıydı.
İnsanlar adeta azarlanarak evde tutulmaya çalışılırken, sosyal mesafeden vb. bahsedilirken işe giden milyonların bu tanım/önlem içindeki yeri konuşulmuyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.