'Feminizm, sosyalizm, bir vücudun iki kanadı, bir vücudun iki kolu, iki ayağıdır. Bu iki cereyan el ele vermiş iki kardeştir. Her ikisinin gayesi birdir.'
Cemaat ve tarikat kamuoyunda sürekli olarak birbirine karıştırılıyor, birbirinin yerine kullanılıyor.
Ordunun ABD tarafından eğitilmesi ve örgütlenmesi, ordu içinde darbeci grupların oluşması 1946 yılına kadar dayanıyordu.
Mustafa Suphi kendi İttihatçı ve Cedidci geçmişi ile ciddi bir ideolojik hesaplaşma yaşamamıştı. M. Suphi’nin Milli Mücadele ile ilgili düşünceleri, ön yargılarla, hatalarla doluydu.
Kürtlerin istemleri ulusal, demokratik istemlerdi. Bunların irticayla, feodalizm ile, İngilizlerle ilgisi yoktu. Mustafa Suphiler 15 Kasım’da çekilen bu muhtıradan haberdar olmalıydılar.
Kamusal yaşamda etkin olan din-dışı aktörlerin dini bir “kül/bütün” olarak görmesi ve böyle bir anlayışla muhatap alması gerekir.
Sovyetler’in İslam’la deneyimini ele alan Araştırmacı Yazar Osman Tiftikçi, İslam’ın Sovyet sistemine uyumlu hale getirildiğini belirtiyor.
12 Eylül Cuntası, başında Kenan Evren’in bulunacağı iki partili bir parlamenter sistem kurmaya çalışmış ama başaramamıştı. Daha sonra Özal ve Demirel başkanlık sistemini tartışmaya açtılar.
II. Meşrutiyet'in ayırt edici özelliği, sürece halkın katılması, Ermeni, Bulgar, Rum, Arap ulusal güçleriyle İttihatçıların ittifak yapması ve mecliste sosyalist vekillerin de bulunmasıydı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘Gizli’ ibareli bir rapor hazırladı. Raporda, ‘Türkiye'nin bir an önce dini yapıları legalleştirecek çözümler üretmesi zaruret haline gelmiştir’ deniliyor.
Yazar Osman Tiftikçi, Cumhur İttifakı’nın dağıldığı yorumlarına karşı çıkıyor: Tali sebeplerden ortaya çıkan çelişkileri abartmamak ve bunlardan demokrasi adına bir sonuç beklememek gerekir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.