Mutlaka yeniye, yenileyici ufka ihtiyaç vardır. Ama unutmamak gerekir ki biz, binlerce yıllık insani birikimin meyvelerine sahibiz.
feminizmin birinci dalgasına kadar kadınların özgürlüğü üzerine düşünen, yazan birçok kadın var, bunlar o hareket için muhakkak ki ilham kaynağı olmuştur
Epeydir rejim tarafından her türlü bilginin çoktandır anlamsızlaştırıldığı, gerçek dışılığın gündelik bir rutin haline getirildiği zamanlara hapsedildik.
Türkiye, başkalarının diğerlerini kendi özgürlüğüne yönelmiş bir tehdit olarak görenlerin ülkesidir.
1960 27 Mayıs darbesinden sonra Aziz Nesin cunta yönetiminin hedefi olmuştu. 27 Mayısçıların yargıladığı gazeteci olma onuruna sahip olduğu az bilinir.
Türkiye’de herkes sadece kendi mahallesi ve kendi kabilesinin dertleriyle dertleniyor. Başka mahalledeki faşizan uygulamalar diğer mahalle sakinlerinin umurunda değildir.
“Sosyal mesafe” daha önce de vardı; kalabalık içinde yalnızlık yaygındı; sokaklar, mahalleler sadece geçilen alanlardı ve insanlar birbirine yabancıydı.
Özel Savaş'tan, çözüm sürecine, Fransa’nın Cezayir sorunu ile Türkiye’nin Kürt sorunu büyük benzerlikler taşır.
Tanımlaması kolay değil. Çünkü çok boyutlu özgün bir topluluk. Zaman içinde oluştu. Eskiden de vardı ama artık çok küçüldü, çok azaldı. Romantik olarak trajik!
Tek bir hikaye bazen çok daha etkili olabiliyor sayılardan. Şu anda 6 milyon Suriyeli ülke dışında, 6 milyon da ülke içinde emin bir yer arama peşinde.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.