CHP İstanbul Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Cevizlibağ'da ki KYK yurdu önünde açıklama yaptı
İstanbul Cevizlibağ'da ki KYK Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'nda yaşanan taciz olayı ile ilgili CHP İstanbul Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olayın yaşandığı yurdun önünde bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.

Artı Gerçek- KYK Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu’ndaki öğrenciler, yaz dönemi nedeniyle dolaplara kilitleyerek bıraktıkları eşyalarına tekrar geldiklerinde zarar verildiğini görmesi üzerine yurt binası önünde eylemlerine bugün de devam etti. CHP İstanbul Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu önünde açıklama yaptı.
CHP İstanbul Gençlik Kolları İl Sekreteri Büşra Çakır tarafından okunan CHP İstanbul Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Uzun süredir derinleşen ekonomik kriz, hayatın her alanını olduğu gibi gençlerin yaşamını da doğrudan etkilemektedir"Biz kadınlar olarak bugün burada, KYK Cevizlibağ Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan sorunları kamuoyuna duyurmak için bir araya geldik. Bugün yaşadıklarımız, yalnızca bir yurtta görülen 'aksaklıklar' değildir; bu tablo, ülkemizde gençlerin sistematik biçimde yok sayıldığı, haklarının ihlal edildiği ve geleceğinin karartıldığı bir krizin görünür halidir. Türkiye’de uzun süredir derinleşen ekonomik kriz, hayatın her alanını olduğu gibi gençlerin yaşamını da doğrudan etkilemektedir. Tüm bu zor koşulları bir şekilde atlatıp üniversiteye yerleşen biz gençler farklı bir şehirde üniversite okumak istediğimizde en temel hakkımız olan barınma hakkına erişememekteyiz."
"DEVLETİN BİZE DAYATTIĞI SEÇENEK; CEMAAT YURTLARI"
Binlerce genç kazandıkları okullara ekonomik sebeplerden dolayı kayıt yaptıramamakta. Biz gençler barınma hakkından mahrum bırakılırken, fahiş kira ve fahiş yurt fiyatları karşısında devletin bize dayattığı seçenek; cemaat yurtları. Çünkü pek azımız KYK yurtlarına yerleşebiliyor. İstanbul’da bulunan 60’tan fazla üniversitede okuyan 800 bin öğrencinin yalnızca yüzde 7’si KYK yurtlarında kalabiliyor. Kadın öğrenciler açısından bu tablo daha da ağırdır. Barınma hakkının ihlali yalnızca bir 'idari sorun' değil; kadınların özgürlüğünün, güvenliğinin ve eşitliğinin gaspıdır. Öğrenciler güvenli olmayan koşullarda yaşamaya zorlanmakta, geleceğe dair umutları ellerinden alınmaktadır."
"YURTLARIN ETRAFINDA YETERLİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINMAMAKTA"
"Mevcut KYK yurtlarında öğrenciler kalabalık ve hijyenik olmayan odalarda kalmakta, uygunsuz ve sağlıksız bir şekilde beslenmekte, yurtlara ulaşım kolaylığı sağlanmamakta, yurtların etrafında yeterli güvenlik önlemleri alınmamaktadır. Cevizlibağ’da ise bu durum güvenlik zaafiyet ile gözler önüne serilmiştir. Kadın öğrencilerin hem kişisel eşyaları, hem de kişisel alanlarının ihlal edilmiş sözde tadilat için yurda giren kişiler odaları talan etmiş, eşyalar etrafa saçılmış, dolaplar kırılmış üzerine bir de taciz boyutuna varacak şekilde yurtta kalan öğrencilere mesaj atmışlar."
"YOK SAYDIKLARI ANAYASAYI BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ"
Bizler bu düzeni bile isteye kuran, eğitim hakkımızı gasp eden, kadınların eğitimde, istihdamda ve hayatın her alanında bulunmasında rahatsız olan AKP hükümetinin yaptıklarının farkındayız. Görmezden geldikleri yok saydıkları anayasayı bir kez daha hatırlatıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 42. maddesi 'Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz' derken, 57. Maddesi ise 'Devlet, yoksul ve dar gelirli ailelerin çocuklarının eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli tedbirleri alır' diyerek devletin sorumluluğunu açıkça ortaya koymaktadır. Sizler unuttukça bizler kadınlar size tekrar hatırlatacak ne hukuk devletinden ne de hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.
"BİZLER, HAKLARIMIZDAN VE GELECEĞİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"
"Biz gençler olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz:
Yurtlar, yalnızca barınma değil, insanca yaşam hakkını güvence altına almak zorundadır.
Devlet, ekonomik kriz koşullarında geçinemeyen, eğitim hakkı elinden alınan gençlerin sorumluluğunu üstlenmek zorundadır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ilgili tüm kurumlar, yaşanan bu krizden doğrudan sorumludur hesap vermek zorundadır. Bizler, haklarımızdan ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz. KYK Cevizlibağ’da ve tüm yurtlarda eşit, özgür, güvenli ve insanca yaşam koşulları sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü biz biliyoruz: Barınma haktır! Eğitm haktır! Eşitlik haktır!"(T24)