Kadınlar taleplerini çizdi: 'Yaşamak istiyoruz'
Sinan ŞAHİN
ANTEP - Antep’te Nar Bilim Kültür ve Sanat Derneği (Nar Sanat) kadınlar için linol baskı atölyesi düzenledi. 40'tan fazla kadın savaş, göç, eşitsizlik ve mücadele temalı 60’a yakın resim yaptı. Kadınların resimleri Nar Sanat Derneği’nin gösterim salonundan sergilenmeye başlandı. Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde taleplerini Artı Gerçek'e anlattı.
'KADINA ŞİDDET TÜM TOPLUMUN SORUNU'
Yaptığı çizimle kadınların karşılaştıkları güçlükleri anlatmaya çalıştığını belirten Aslıhan Çoban, "Ben saçı dağınık, gözlüklü bir kadın figürü çizdim. Saçlarının dağılmış olan her bir teli, kadının yorgunluğunu ve kırgınlığını simgeliyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nde bu resim, kadının karşılaştığı zorluklara rağmen gösterdiği sabrı ve direnci temsil ediyor. Her kadın zorlukları aşma gücüne sahiptir ancak bu mücadele duyarlı bir toplumla anlam kazanır. Kadına yönelik şiddet hepimizin, tüm toplumun sorunudur. Hepimizin bu konuda hassasiyet göstermesi toplumsal bir sorumluluktur. Sesimizi yükseltmeli ve kadınların kendilerini güvende hissedebileceği bir dünya yaratmalıyız" dedi.
'GÜVENLİ BİR TOPLUMDA YAŞAMAK İSTİYORUZ'
Kadınları güvenli bir toplumda yaşamak istediğini dile getiren Emel Gürses, "Kadınlarla bir arada olmak, ortak bir şeyler yapmak güzeldi. Atölyede güçlü bir kadını ve kadının girdiği yerleri aydınlattığı, güneşli bir kadını çizmeye çalıştım. 25 Kasım'a dair tek bir talepte bulunabilirim. En önemli talebimiz, güvenli bir toplumda yaşamak. Yaşamak aslında. Maalesef bu çok acı bir şey. Öncelikli yaşamak istiyoruz. Daha sonra da güvenli ve mutlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Çünkü kadınlar mutluysa ve kendini güvenli hissediyorsa o toplum sağlıklı ve güvenli bir toplumdur" diye konuştu.
'EL ELE VEREREK MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Kadınların birlikte daha güçlü olduğuna vurgulayan Derya Aka, "Ben bu çizimle kadınların toplumsal mücadelesini hem içsel dengeyi koruma çabalarını hem de dış dünyaya enerji ve değişim taşıma potansiyeli olduğunu vurgulamak istedim. Çünkü kadın ellerinde güneşi ve ayı tutar. Bu da kadınların hem yaratıcı hem de dönüştürücü güçlerinin olduğunu gösteriyor. Güneşin doğuşu ışığı ve enerjiyi, ay ise duyguları döngüselliği ve içsel gücü temsil eder. Bu yüzden ben bu resmi seçtim. Çünkü geldiğimiz bu dönemde kadın mücadelesinden bahsetmek gerçekten büyük bir problem ama biz bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bunun için eyleme geçeceğiz ve bu bizi daha da umutlandırıyor. Umudumuzdan güç alıp mücadelemizle birlikte kadınlarla el ele her güçlüğün üstesinden geleceğimize inanıyoruz" dedi.
'HEM UMUTLUYUZ HEM DE ÖFKELİ'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Ülkü Hicret de "Burada yaptığım çalışma biraz kadın bedeni odaklı bir çalışmaydı. O bedenin toplumdaki algısının dışında bir bakış açısıyla. Aslında bir kadın olarak kadın bedenine nasıl anlamlar yüklüyoruz gibi soyut bir çalışma yapmaya çalıştım. Kadın mücadelesini çok önemsiyorum. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bu konuda örgütlülüğü çok önemsiyorum. 25 Kasım'da da bütün kadınlarla Antep’te bir mücadele organize ettik. Bazı şeylerin değişmeye başladığını düşünüyorum. Hem umutluyuz hem öfkeliyiz. Öfkemizin ve umudumuzun gücünün verdiği o mücadeleyle çok güzel şeylerin olabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
'ŞİDDETSİZ BİR DÜNYA ÖZLEMİNİN BİR PARÇASI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Atölye çalışması hakkında bilgi veren Nar Sanat Derneği Başkanı Merve Karataş da kadınların, 25 Kasım’a sırtında binbir yükle ve öfkeyle girdiğini belirterek şunları söyledi:
"Son birkaç aya bile baktığımızda her gün yeniden başka biçimlerde üretilen şiddet ve yoksulluk, kadınların yaşamını nefes alamayacak hale getiriyor. Güvenli, güvenceli ve insanca bir yaşam ise bugün tüm kadınların özlemi ve bu talep giderek daha yakıcı bir hale geliyor. Tam da bu vesileyle derneğimizde 'savaşsız, şiddetsiz, eşit bir dünya' diyerek kadınlarla bir araya geldik. Bir yandan önceki buluşmamızda yine kadınlarla gerçekleştirdiğimiz linol baskı atölyesinde üretilen çalışmaları sergilerken bir yandan da kadınlarla, kadınlar hakkında ve kadınlar için yaptığımız kolaj atölyesinde hem yeni çalışmalar üretiyoruz hem de yaşadıklarımızı ve çıkış yollarını tartışıyoruz. Kadınların birbiriyle buluşabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri, üretebilecekleri güvenli alanları yaratmaya; savaşsız, sömürüsüz, şiddetsiz ve eşit bir dünya özleminin bir parçası olmaya devam edeceğiz."