Musa Orhan’ı protesto ettikleri için tutuklanan kadınların iddianamesi yok: ‘Tutuklu kalmaları tamamen hak gaspıdır’
Artı Gerçek-Batman'ın Beşiri ilçesinde İpek Er, Musa Orhan’ın kendisine ‘cinsel saldırıda’ bulunduğunu belirten bir mektup bırakarak intihar etti. Er, 18 Ağustos 2020'de hastanede öldü. Eski uzman çavuş Musa Orhan, tutuksuz yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Orhan, adli kontrol kararı gereği cezaevine girmedi.
Türkiye’nin birçok ilinde kadın örgütleri protesto eylemleri düzenledi. Batman’da yaşamını yitiren İpek Er olayının protesto gösterisine katılan ve 3 Haziran’da tutuklanan Fatma Ablay, Şirvan Göçer, Leyla Bayram ve Hacire Tanırğan hakkında iddianame hala hazır değil.
Dosyanın avukatlarından Yunus Bağış, 6 aydır iddianamenin hazırlanmamasına rağmen kadınların tutuklu kalmasının hukuk garabeti olduğunu söyledi. Bağış, “Dosyanın içerisinde somut tek bir delil olmamasına rağmen bu kadar uzun bir süre tutuklu kalmaları tamamen hak gaspıdır. Bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor” dedi.
19 KADIN GÖZALTINA ALINDI
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19 kadın hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında 31 Mayıs ile 1 Haziran’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 18 kişiden 14’ü serbest bırakılırken, 4’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dosyada ise, aradan geçen 6 aya rağmen hala iddianame hazırlanmış değil.
3 Haziran’da adliyeye sevk edilen kadınlardan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Genel Meclisi üyesi Semra Güneş, Batman Belediyesi Meclis üyesi Sebahat Acar, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri Hacire Tanırğan, Gurbet Bozyiğit, Halide Keser, Gülnur Deli, Zeynep Oduncu, Ruken Zeryam Işık, Nuran Altan ile sanatçı Sevda Adırbeli adli kontrol, görevden alınarak yerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz, Bekirhan Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, Kozluk Belediyesi Eşbaşkanı Nazime Avcı, HDP eski İl Eşbaşkanı Fatma Ablay, HDP Merkez İlçe Eşbaşkanı Gurbet Doğan, TJA aktivistleri Leyla Bayram, Şükran Çelebi ile Şirvan Göçer, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
DÖRT KADIN TUTUKLANDI
Adli kontrol talebiyle serbest bırakılmak üzere mahkemeye sevk edilen kadınlardan 10’u serbest bırakılırken, tutuklama talebiyle sevk edilen kadınlardan Gülistan Sönük, Nazime Avcı, Gurbet Doğan, Songül Korkmaz, Şükran Çelebi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Fatma Ablay, Şirvan Göçer, Leyla Bayram ise tutuklandı. Daha sonra savcılığın itirazı sonucu serbest bırakılan Hacire Tanırğan da 28 Haziran’da tutuklandı.
ORHAN’I PROTESTO GEREKÇE SAYILDI
Dosyanın avukatlarından Yunus Bağış, 6 aydır iddianamenin hazırlanmamasına rağmen kadınların tutuklu kalmasının hukuk garabeti olduğunu söyledi. Gizli tanık ifadesiyle başlayan soruşturmada kadınlara yönelik suçlamalarda somut tek bir delilin bulunmadığına dikkati çeken Bağış, şunları söyledi:
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 25 Kasım Şiddetle Mücadele Günü, Batman’ın Beşiri ilçesinde tecavüze maruz kalması üzerine 16 Temmuz’da intihar girişiminde bulunarak, tedavi gördüğü hastanede 18 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitiren İpek Er olayının protesto edilmesi, kadın cinayetleri için yapılan basın açıklamaları suçlama konusu olmuş durumda. Bunların hangisi somut bir suçlama olabilir.”
'SOMUT TEK BİR DELİL YOK'
Yargıtay’ın “gizli tanık ifadesiyle tutuklama kararı olamayacağı” yönünde kararına rağmen kadınların altı aydır somut tek bir deli olmamasına rağmen tutuklu olduğunu vurgulayan Bağış, şöyle dedi:
“Maalesef bu dosyada gizli tanık beyanlarına dayanak gösterilerek ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklama kararı verildi. Tamamen hukuksuz bir karar. Altı aydır başvurularımıza rağmen herhangi bir iddianame hazırlanmış değil. Dört kadın tutuklu şuan. Her ay yaptığımız tutuksuz yargılama talebi de reddediliyor. Bu süreçte üç kadın Batman’dan başka bir kente sürgün edildi. Müvekkillerimiz ortada bir şey yokken suçlu ilan edildi. Gözaltı ile başlayan hukuksuzluk halen devam ediyor. Dosyanın içerisinde somut tek bir delil olmamasına rağmen bu kadar uzun bir süre tutuklu kalmaları tamamen hak gaspıdır. Bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor.” (HABER MERKEZİ)