Rojin Kabaiş için eylem... Hatimoğulları: Şüpheli kadın ölümü yoktur, araştırılmamış kadın cinayeti vardır
Van'da Rojin Kabaiş için düzenlenen basın açıklamasına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, kamuoyunun 'intihar algısı' ile yanıltılmak istendiğini belirtti ve 'Şüpheli kadın ölümü yoktur, araştırılmamış kadın cinayeti vardır' vurgusu yaptı.
 
                        Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş'ın katılımıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsünde Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması amacıyla açıklama yapıldı.
Açıklamaya Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş de katıldı.
Rojin Kabaiş'in kaybolduğu sahil şeridinde yapılması planlanan açıklamaya Rektör Hamdullah Şevli'nin talimatıyla izin verilmemesi üzerine açıklama kampüs girişinde yapıldı. Kampüste yürüyüş düzenlemek isteyen öğrenciler ise polis ablukasına alınarak gözaltına alınmakla tehdit edildi. 
 
Burada konuşan Tülay Hatimoğulları, "Rojinleri, Gülistanları korumayan kolluk kuvveti, korumayan yargı, korumayan Bakanlık, korumayan iktidar bugün bizim basın açıklamasını yapmak istediğimiz noktada açıklama yapmamızı engellemek için yüzlerce polisle barikat kurmuşlar" diyerek engellemeye tepki gösterdi.
'KAMUOYUNU YANILTMALARINA İZİN VERMEDİK'
Rojin Kabaiş'in ailesi ve kadınların mücadelesi sonucu Rojin Kabaiş'in başına neler geldiği ile ilgili kanıtların bulunduğunu belirten Hatimoğulları, "ATK'nin raporlarına göre, iki erkek DNA'sı Rojin'in bedeni üzerinde tespit edilmiş olmasına, belgelenmiş olmasına rağmen bunun üzerine gitmeyip, bunun üzerinde detaylı bir soruşturmayı gerçekleştirmeyip Türkiye kamuoyunu intihar adı altında yanıltmaya kalkmalarına bizler müsaade etmedik, etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NE DÖNÜLMELİ'
Erkek egemen devletin kadınları korumak istemediğini söyleyen Tülay Hatimoğulları, "Bugün mevcut olan yasaları dahi uygulamaktan imtina eden bir yargı söz konusu. İstanbul Sözleşmesi'ne derhal dönülmelidir. Türkiye'de mevcut olan yasalar kadınları ve çocukları şiddete karşı koruyan yasa 6284, bırakın tartışmaya açılmasını talep etmenizi tam tersi etkin bir şekilde uygulanması için bizler mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
'ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ YOKTUR ARAŞTIRILMAMIŞ KADIN CİNAYETİ VARDIR'
Kadın cinayetlerinde etkin soruşturma ve etkin yargılama olmadığını söyleyen Tülay Hatimoğulları sözlerine şöyle devam etti:
"Kadınlar olarak kendi yaşamımızı devam edebilmek için yaşam hakkımızı kullanabilmek için mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Her ay onlarca şüpheli kadın ölümünden bahsediliyor. Bize göre şüpheli kadın ölümü yoktur, bize göre üzerine gidilmemiş ve araştırılmamış kadın cinayetleri vardır. Bu nedenle bizlere ‘intihar’ adı altında yansıtmak istenen anlayışı şiddetle reddediyoruz. Bizler örgütlü mücadeleden asla geri durmayacak tam tersi örgütlü mücadeleyle başta yaşam hakkımız olmak üzere bu topraklarda eşit ve özgür olarak yaşayabilmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. ‘Rojin için adalet’ demeye devam edeceğiz, ‘Gülistan Doku nerede?’ demeye devam edeceğiz."
BEŞTAŞ: DNA'LAR KİME AİT?
Ardından söz alan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, bir şeylerin gizlendiğinin altını çizerek, Rojin Kabaiş'e ne olduğunun sorulmaya devam edileceğini söyledi.
İlgili mercilerin bu soruyu yanıtlaması gerektiğini belirten Meral Danış Beştaş, şunları söyledi: "Bunun yanıtını vermesi gerekenler İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı tabii ki o kapsamda soruşturma makamı ve bu ilin Emniyet Müdürlüğü ne yapıyor? Bu ilin Valisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin rektörü ne yapıyor? Rojin Kabaiş’in ölümünün sebebini araştırmak yerine ne yapıyor öğrencilerin protestolarını engelliyor, halkın tepkilerini sindirmeye çalışıyor, görünür bir tepki ve eylemlilik yapılmasının önüne yüzlerce polisi dikiyor ve bu sesin çıkmasını engellemeye çalışıyor ve gazetecilere yöneliyor.
Rojin Kabaiş’e ilişkin ATK raporları ile ilgili belgeleri tabii ki biz de okuduk. Ortada kesinlikle cevaplanması gereken yüzlerce soru var. Neden intihar diyorsunuz? İntihar ise neden korkuyorsunuz? İntihara giren sebepler nedir, neden açıklamıyorsunuz? Madem öyle o DNA’lar neden bulundu? İlk rapordakini neden gizlediniz? Rektör neden başka açıklamalar yapıyor? ATK ikinci raporda neden daha açık bilgi veriyor? Bu DNA’lar kime ait?"
NİZAMETTİN KABAİŞ: BU BİR CİNAYETTİR
Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş ise, dayanışma gösteren herkese teşekkür ederek, intihar algısının doğru olmadığının altını çizdi. Otopsi raporunun bir yıl sonra gelmesine dikkat çeken Nizamettin Kabaiş, "O raporlar bir yıl sonra çıktı. Acaba neden sormuyorlar ailesi ne durumdadır, babası ne durumdadır, annesi ne durumdadır, kardeşleri ne durumdadır, ne acı çekiyorlar, hiçbir gün kimse sormadı yetkililerden. Rojin intihar etmiş değil. İkinci rapor geldi, Rojin’in bedeninde iki erkeğe ait farklı DNA’lar çıktı. Bu da bellidir ki bu bir cinayettir" diye konuştu. (MA)
 
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                     
                    