Taliban'a meydan okuyan kadın kütüphaneci: Dünyadaki bütün kadınlar bilsin; teslim olmadık
Afganistan’da cihatçı Taliban örgütünün yönetimi ele geçirdiği Ağustos 2021’de kütüphanecilik yapan hukuk mezunu Wahida Amiri, örgütün kadınların kazanılmış haklarını ellerinden alması sonrası ülkesindeki kadın mücadelesinin öne çıkan isimlerinden biri haline geldi.
BBC'den Sodaba Haidare'ye gözaltına alınma ve ülkeyi terk etmeye karar verdiği süreci anlatan 33 yaşındaki Amiri, ‘en mutlu olduğum yer’ dediği kütüphaneciliği anlatarak Taliban’ın iktidara gelişini ‘kabus’ olarak niteledi. "Kütüphane en mutlu olduğum yerdi. Afganistan mükemmel değildi ama özgürdük. Kitapları seviyordum çünkü 20 yaşına kadar okumayı öğrenememiştim" diyen Amari’nin öyküsü şöyle:
"Okula başladığım 1996 yılında Taliban Afganistan'daki ilk hakimiyetini kurdu. İlk icraatlarından biri kızların okula gitmesini yasaklamak oldu.
Sonra 11 Eylül 2001 yaşandı. Televizyonda ikiz kulelerin çöküşünü izledim. Bu olayın bizim gibi sıradan Afganların hayatını ne kadar değiştireceğini daha sonra gördük. Çok geçmeden Taliban yenilgiye uğradı ve biz Pakistan'dan ayrılıp ülkemize döndük. Taliban gidince kızlar okula, kadınlar çalışmaya başlamıştı ama benim için böyle olmadı. Benim ev işlerini yapmam ve hizmet etmem eğitim görmemden daha önemli görülüyordu. Okula 5 yıl sonra yazılabildim. Sonunda bir mucize oldu ve hukuk fakültesine kabul edildim. Okudukça bir kadın olarak gücümün bilincine vardım. Sıcak bir ağustos günü bir zamanlar yaşamış olduğum kâbus geri döndü ve Taliban siyah beyaz bayraklarıyla Kâbil'e girdi.
"Benimle aynı korkuları taşıyan kadınları buldum. Taliban'a karşı çıkmanın tehlikelerini biliyorduk ama yine de "protesto etmeliyiz" dedik. Afganistan'ın Mücadeleci Kadınları Hareketi adlı bir grup oluşturduk. Taliban hemen gerçek yüzünü göstermeye başlamıştı. Kadınların işe ve okula dönüşüne izin verecekleri yolundaki vaatlerinden geri adım attılar ve içinde tek kadın olmayan bir kabine açıkladılar. Sokaklarda yürüyüşler yapmaya başladık. Taliban bizi kıstırıyor, göz yaşartıcı gaz sıkıyor, havaya ateş ediyor, hatta bazı kadınları dövüyordu. Sonra protestoları tamamen yasakladılar. Artık çok tehlikeli olduğu için devam etmeme kararı verdik."
KADIN HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDENLERİ CASUSLUKLA SUÇLADILAR
Şubat 2022’de evinin basılarak gözaltına alındığı ve kamyonlarla götürüldüğü ‘İçişleri Bakanlığı'nda 19 gün tutulduğunu belirten Amiri, zorla kamera kayıtlarının alınarak casuslukla suçlandıklarını ifade etti.
Amiri, gözaltı sürecini şöyle anlattı: "Evin önüne gelen arabaların acı frenleri duyuldu. Araçları ve askerleri sayamadım. sanki birkaç kadını değil de bütün köyü tutuklamaya gelmişlerdi. Odaya daldıklarında "Wahida Amiri'yi buldunuz mu?" diye bir ses duydum. "Tamam dedim. Bitti. Öldürecekler beni" şeklinde anlatan Amiri, gözaltı sürecine ilişkin ise "Protestolar için ülke dışından emir aldığımızı söylemeye zorladılar. Kısa süre sonra bu kayıtları medyada yayımladıklarını koridordaki televizyondan gördük. Hepimiz gözyaşları içindeydik. Protestoları sırf ülkeden çıkışımıza yardım edilsin diye yaptığımızı düşünüyorlardı. Kayıttan iki gün sonra bırakıldık."
DÜNYA KADINLARINA SESLENDİ: TESLİM OLMADIK
Gözaltından bırakıldıktan sonra içinde sevdiği kitapların olduğu küçük bir valizle ülkesinden ayrılarak Pakistan’a geçtiğini dile getiren Amiri, "Kaçamadığım bir kötü rüyanın içinde mahsur kalmış gibiyim. Evimi, ailemi, kedimi özlüyorum. Yakındaki bir kütüphanede epey zaman geçiriyor ve direnen kadınlarla ilgili bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Hayatlarımızı ve bunun Taliban ile nasıl değiştiğini. Bunları bir gün bir kitap haline getirmeyi umuyorum" dedi.
Direnmeye devam edeceğini belirten Amiri, sözlerini dünya kadınlarına seslendiği şu mesajla sonlandırdı: "Dünyadaki bütün kadınların Afgan kadınlarının teslim olmadığını, mücadele ettiklerini, susturulduklarında yeniden ayağa kalkıp başka biçimlerde direnmeyi sürdürdüklerini bilmelerini istiyorum."