Almanya, tiyatroculara 'iç güvenlik tehdidi' gerekçesiyle vize vermedi
Mehmet MENEKŞE
AMASYA - Almanya Konsolosluğu, Ruhi Su'nun hayatını anlatan 'Ezgili Yürek' oyununu sahneleyecek Ankara Simurg Tiyatrosu oyuncularından Atılım Temur, Oğuzhan Şengül, Murat Atmış ile oyunun yazarı ve yönetmeni Serdar Doğan'ın vize başvurusunu geri çevirdi. Gerekçe olarak “Bir veya daha fazla üye devlet, kamu düzenine veya iç güvenliğe tehdit oluşturduğunu düşünülüyor.” denildi.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Sekreteri Avukat Ufuk Çakır, AABF Denetleme Kurulu Başkanı Avukat Seydi Koparan ile Türkiye’den Avukat Şenal Sarıhan bu kararın düzeltilmesi için hukuk sürecini başlattılar.
2 Temmuz 1993’te Madımak'ta katledilen 33 kişiden biri olan Serkan Doğan’ın ağabeyi Serdar Doğan bu duruma “29 Mayıs 1993’te Amasyalı Genç ailesinin katledildiği Solingen’de otuz bir yıl sonra 25 Mart’ta Neonaziler tarafından Türk ailesinin evi kundaklandı ve dört kişi katledildi. Burnunun ucunu görmeyen Almanya, üç bin kilometre ötedeki biz sanatçılara terörist muamelesi yapıyor. Ruhi Su’nun hayatını ve felsefesini konu edinen tiyatro eserinin iç güvenlik ile ne ilgisi var?” diye tepki gösterdi.
Serdar Doğan tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Sivas Madımak Katliamı katilleri için İnterpol tarafından kırmızı bülten ile arama kararı varken, koruyan, kollayan, katillere kebapçı dükkanı açması için ruhsat veren, ajanlık teklifi ederek Türkiye’ye iade etmeyen Almanya bize ders veremez. Sivas Madımak Katliamı ile, Maraş, Dersim katliamlarını ilk kez sahneye taşıyan, 12 Eylül, Kerbela, Hayyam, Hünkar, Ruhi Su gibi Belgesel-Politik oyunlar ile faşizme sahnenin olanaklarıyla hesap soran, unutturmama çabasında olan bize, tiyatro emekçilerine vize vermeyip, terörle ilişkilendiremez”
SALONLAR TUTULMUŞTU
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tarafından davet edilen Simurg Tiyatrosu 26 Nisan’da Köln-Porz da Ruhi Su oyunun gösterimini yapacaktı. Daha sonra da Ruhi Su’nun hayatını konu alan tiyatro eseri sırasıyla 28 Nisan’da Düsseldorf’ta, 1 Mayıs’ta Augsburg’da, 3 Mayıs’ta Hamm’da Alevi Kültür Merkezinde oyun sergilenecekti. Ancak Ankara Almanya Konsolosluğu tiyatro oyuncularına vize vermedi. Ruhi Su oyununun yazarı ve tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Serdar Doğan Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada şu şekilde konuştu;
“Oyun tarihleri kesinleşmiş, salonlar tutulmuş, davetiyeler basılmıştı. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tarafından davet mektubumuz incelikle hazırlanmış, başvuruda beyan edilmişti.”
'2006’DAN BERİ DEFALARCA ALMANYA’YA GİDİP GELDİK'
2006 yılından beri Almanya ve Avrupa ülkelerinde tiyatro turnesi için gittiklerini, geçmiş yıllarda hiçbir sorun yaşamadıklarına dikkat çeken Serdar Doğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü;
“Kaldı ki 2006 yılından beri AABF tarafından yapılan davetlerle Almanya sınırlarına giriş çıkış yapılmış en küçük bir olumsuzluk yaşanmamıştır. Geçen yıl Sivas Madımak Katliamın 30’cu yıl dönümü anmaları çerçevesinde Almanya’da yedi bölgede oyunumuzu sergilemiştik. Aynı zamanda Solingen katliamının da 30’cu yılı nedeniyle bu acıda anılmış, 'Almanya yahut Türkiye. Faşizm her yerde aynı' vurgusunu yapmıştık. İki yıl önce de Hünkar Oyunumuz ile Goetthe Enstitüsü tarafından başvuran 500 proje içinde en kıymetlisi olarak yapım desteği almış, Almanya, İsviçre ve Avusturya’da oyunumuzu sergilemiştik. Hangi ara terör örgütü muamelesi gördük, anlamadım. Bize vize vermeyebilirsiniz ancak “Bir veya daha fazla üye devlet Kamu düzenine veya ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunuz düşünülüyor” diye bir gerekçe beyan edemezsiniz.”
'SANAT ÇEVRELERİNDEN TEPKİ GELMEDİ'
Sanat ve siyaset çevrelerinden yaşananlara dair bir tepki ve kendilerine destek gelmediğini belirten Serdar Doğan şu şekilde konuştu;
“Bu tavır Ankara Simurg Tiyatrosu oyuncularına olduğu kadar bizi Almanya’ya davet eden, geçtiğimiz hafta 35’ci kuruluş yıldönümünü kutlayan ve Almanya’nın ‘Kamu yararına uygun’ berat ve nişanı verdiği Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu terörle ilişkilendirmek, zan altında bırakmaktır. Tiyatromuzun oyuncularını ve bizi davet eden Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu bu şekilde itham edip, zan altında bırakmak çirkin bir tavırdır ve asla kabul etmiyoruz. Bu çirkin ithama karşın AABF yöneticileri, sanata, sanatçıya değer veren dostlarımız, sanat ile şiddeti ayırabilecek her insandan bir cümle, kınama, bir destek bir cümle yazı bekliyorum, gelmiyor. Süreci şaşkınlıkla izliyorum. Liseli çocuklar gibi her gün onlarca fotoğrafını ve “özlü” sözünü paylaşan bazıları yapılan bu hukuksuzluğa bir satır yazmıyor.
20 yıldır davet ettiğimiz, bütün baskılara karşın bizim Acılarımızı ete-kemiğe büründürerek sahneye taşıyan, gişesi değil Kaygısı bol çalışmalara imza atan tiyatromuz, Ankara Simurg Oyuncularına hakarettir. İnatla susan, kanıksayan bu çirkin ifadeye ses vermeyenleri anlamadığımı belirtip, dert yanmak istiyorum.”