Arkeolog Carl Blegen’in 90 yıllık Troya arşivi erişime açıldı

Arkeolog Carl Blegen’in 90 yıllık Troya arşivi erişime açıldı
Homeros’un MÖ 730 yılında kaleme aldığı İliada (İlias) Destanı’nda adı geçen Troya antik kentinde yapılan kazılarda görev almış olan Amerikalı arkeolog Carl Blegen’in 90 yıllık arşivi, dijital olarak erişime açıldı.

Artı Gerçek - Birçok esere ilham kaynağı olan Troya, Homeros'un İlyada'sında adı geçen ve antik tarihin en büyük efsanelerden biri olarak kabul edilen Hektor ile Akilleus'un karşı karşıya gelişini de konu alan dünyanın en ünlü antik kentlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırlarındaki Hisarlık Tepesi’nde yer alan ve 1871 yılından bu yana aralıksız kazı çalışmalarının sürdürüldüğü Troya Antik Kenti’nin ilk yüksek çözünürlüklü fotoğraflama ve görüntüleme arşivi kazı çalışmalarına katılan Carl Blegen tarafından oluşturuldu.

Troya kazılarının 90. yılı dolayısıyla, Blegen, Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında gerçekleştirilen Troya Kültür Yolu Festivali etkinliklerinde özel bir sergiyle anıldı.

“Ben Blegen, Troya’yı Kazmaktan Geliyorum” adlı sergide, orijinalleri ABD’deki Cincinnati Üniversitesi'nde bulunan fotoğraf ve görüntülerin dijital kopyaları, “Blegen Evi” olarak kullanılan kazı evinde sergilendi.

90 yıllık Blegen arşivin erişime açılması başta araştırmacılar olmak üzere tüm Troya meraklıları için önemli bir kaynak olacağını ifade eden Troya Müzesi müdürü Rıdvan Gölcük, yaptığı açıklamada, Carl Blegen’in Troya Antik Kenti için çok önemli bir bilim insanı olduğunu söylüyor.

Özellikle Schliemann’ın yaptığı tahribattan sonra son derece bilimsel çalışan, dönemin en iyi tekniklerini ve en iyi arşivlemeyi kullanan Blegen’in tüm Ege arkeolojisi bakımından önemli olduğunu vurgulayan Gölcük, “Blegen’in 7 sezonluk kazısı süresince ortaya çıkan eserler 1938 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülüyor. Troya Müzesi açılırken ise eserlerin çok küçük bir bölümü tekrar dönüyor; fakat sadece eserleri değil Blegen’in geriye bıraktığı arşiv bizim için oldukça önemli bir hazine” diyor.

HEM TUNÇ ÇAĞI TROYASINI HEM DE' AŞAĞI KENT'TE KAZI YAPTI

Sergiye ilişkin bilgiler paylaşan Gölcük, Blegen’in sadece sur içi olarak bilinen Tunç Çağı Troya’sını kazmadığını, surun yani akropolün dışında “Aşağı Kent” olarak bilinen alanda da kazı yaptığını dile getiriyor.

Bu kazılarda Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıların bulunduğunu aktaran Gölcük, AA'ya verdiği bilgilerde, “Tabii burada özellikle Bizans dönemine ait mozaik son derece çarpıcı ve mozaiğin her bir karesini fotoğraflıyor. Bu fotoğrafların üzerinde bir su kuşunu görebiliyorsunuz. Bir başka sahnesinde ise bir gladyatör sahnesi yer alıyor. Bunlar çok iyi arşivlenmiş durumda. Bu mozaikler, Blegen’in yaptığı bu çekimler sayesinde bizim arşivlerimizdeki yerini alıyor” diye konuşuyor.

Rıdvan Gölcük, Blegen’in 1932’de kazılara başladığında bu çalışmayı Cincinnati Üniversitesi adına yürüttüğünü ve Troya’da başarılı bir bilimsel ekibinin bulunduğunu aktarıyor.

Gölcük, “Burada çok iyi fotoğraflama yapıyorlar. 1932 çok erken bir tarih olmasına rağmen çok başarılı videolar çekiliyor. Son derece iyi belgelemeler yapılıyor Troya’da. Bunun yanı sıra kazı ekibinde bulunan tüm bilimsel ekibin mutlaka bir not defteri var. Bunun içine Türk bakanlık temsilcisi de dahil. Buradaki kazılarda günlük not tutuyorlar. Her gün ne kadar kazdıklarını, kazdıkları noktalarda nelerin çıktığını bu not defterlerinde kayıt altına alıyorlar. Hatta kazının yöneticisi konumunda olan Blegen’in kendi not defterine baktığımızda, hangi işçiye ne kadar ücret ödediğinden o gün antik kente gelen ziyaretçiye kadar hepsini kayıt altına almış. Örneğin ziyarete Vali Kazım Paşa geliyor, o günkü not defterine Vali Kazım Paşa’nın kendilerini ziyaret ettiğini yazıyor. Bu nedenle Blegen arşivi Troya için çok önemli. Troya’yı anlamak konusunda son derece önemli” diyor.

“TROYA MÜZESİ, BÖLGENİN HAFIZASI OLMA İDDİASINDA”

Blegen’in 24 Ağustos 1971’de 84 yaşında vefat etmesinin ardından tüm bilgi ve belgelerin Cincinnati Üniversitesi'nde kaldığını ifade eden Gölcük, geçen sene bu üniversiteden dijital ortamda arşivin kopyalarını aldıklarını belirtti.

Kendilerinin talebinden sonra üniversite tarafından bu arşivin açık kaynak haline de getirildiğini anlatan Gölcük, “Blegen arşivinde daha çok günlük yaşama ait özel bilgilerin yer aldığı arşiv ise Atina’da bulunuyor. Oradaki arşivin bir kısmı da Troya Müzesindeki yerini aldı. Çünkü Troya Müzesi sadece eserlerin sergilendiği bir müze değil, bölgenin hafızası olma iddiasında bir müze. Dolayısıyla bu hafızayı kuvvetlendirmek adına Osmanlı arşivlerinden Blegen arşivlerine kadar burada tutmaya ve arşivlemeye devam ediyoruz” diyor. (KÜLTÜR SANAT)

Öne Çıkanlar